| Ayrıca biliyoruz ki evdeki kamera kayıtları hiç eve gitmediğini gösteriyor. | Open Subtitles | ونعلم أنّ سجلاّت أمنه المنزلي تُظهر أنّه لمْ يصل هناك قط. |
| - Eğer kafanın içi boş olmasaydı belki de bu sorunu hiç yaşamazdık. | Open Subtitles | إذاَ لم يكن مرتبطا برأسك الغليظ ، ربّما لمْ نكن لنواجه هذه المشكلة |
| ben de onu arayıp, pusuya yatsın diye nerede koştuğunu söylemeni onaylamamıştım. | Open Subtitles | لمْ أكن موافقاً عندما اتّصلتِ و أخبرتِها أين يركض حتّى تكمن له |
| Sınırın oradan pisliğin teki fakat onu hiçbir zaman yakalayamadılar. | Open Subtitles | بعض الحثالة من الحدود، لكن لمْ يتم القبض عليهم أبداً. |
| Banka müdürünü ve FBI'ı aradık. Ancak adamlar o kadar ileri gitmemişler. | Open Subtitles | اتّصلنا بمُدير المصرف، والمباحث الفيدراليّة، لكن رجالنا لمْ يصلوا إلى ذلك الحد. |
| Kimseye veda etmeme müsaade bile etmediler. bana referans mektubu yazmadılar. | Open Subtitles | لمْ يدعوني أودّع أيّ أحد ، لم يكتبوا لي رسالة توصية |
| Benim yaptığım pisliklerde tecrübeli olmayabilirsin. ama dinlemek hoşuna gitti, değil mi? | Open Subtitles | لعلّك لمْ تختبر القذارة التي اختبرتُها لكنّك أحببت الاستماع إليها، أليس كذلك؟ |
| Crane'lerin efsanevi bayram ruhundan daha ünlü neyi var ki? | Open Subtitles | الذي الرافعاتَ عَرفتْ ل إنْ لمْ يكن روحَ عطلتِهم الأسطوريةِ؟ |
| Kendi iyiliğiniz için. Ve eğer bunu başaramazsanız, ben yapmanızı sağlarım. | Open Subtitles | إن ذلك لمصلحتك, ولو لمْ تقدر على الحضور، سوفَ أجعلُكَ تحضر. |
| ama babam dün gece bana vururken hiç tereddüt etmedi. | Open Subtitles | أمّا والدي مِنْ جهةٍ أخرى لمْ يواجه مشكلة بتعنيفي بالأمس |
| Sanırım annen büyüklerin altın kolyesini almaman gerektiğini hiç öğretmemiş. | Open Subtitles | أحسب أنْ والدتك لمْ تعلمك بشأن أخذ سلسال رجل بالغ |
| Babanla tanışana kadar bir çocuğum olacağını hiç düşünmemiştim bile. | Open Subtitles | لمْ أعتقد قط أنّه سيكون لديّ أطفال، حتى إلتقيتُ والدكِ. |
| Ailesi, ne onu ne de seçtiği hayatı hiçbir zaman anlamadı. | Open Subtitles | . عائلته التي ابداً لمْ تقبل مسار حياته ولمْ يفهمها تماماً |
| Saçmalama, size kaynak da sağlayamayacaksam hiçbir işe yaramam ben. | Open Subtitles | هراء. إذ سأكون نكرة ما لمْ أكن ذات منفعةٍ لكم. |
| Anne, o gezide neler olduğu hakkında en ufak bir bilgin olsaydı bir daha evden çıkmama asla izin vermezdin. | Open Subtitles | أمّاه، لو كانت لديكِ أيّ فكرة عمّا حدث في تلك الرحلة فإنّكِ لمْ تكوني لتسمحي لي بالخروج من المنزل مُجدداً. |
| Bu sorunu ben kendim yarattım ve kendimi savunmaya hakkım yok farkındayım ama sır saklayan tek kişi ben değilim, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعرف أنّ هذه مُشكلة من صنعي، وليس لديّ أيّ حقٍّ بأن أدافع عن نفسي، لكنّي لمْ أكن الوحيد الذي يكتم الأسرار، أليس كذلك؟ |
| Size temin ederim ki bilmediğimizi en az bir kimliği daha vardır. | Open Subtitles | إنّي أضمن لكِ، ستكون لديه هوية واحدة لمْ يسبق أن سمعنا بها. |
| Sen de Gus'a olan enteresan ilgini bana söylemediğin içindir belki. | Open Subtitles | لمَ لمْ تخبريني بهذا ؟ ربما نفس السبب الذي لم تخبريني |
| Anlatmak ister misiniz mevzuyu? Çok söyleyecek bir şey yok. | Open Subtitles | الضابط الذي تحدّثتُ معه لمْ يُقدّم لي الكثير من الثقة. |
| Seninle baş başa kalabilmek için başka bir çarem yoktu. | Open Subtitles | لمْ يكن لدي خيار، لقد أردت أن أكون بمفردي معكِ. |
| Siz de mi fiyaskosunuz? Evet. Geçende evde olmayan herkesle konuştuk. | Open Subtitles | أجل، تحدّثنا إلى جميع مَن لمْ يكونوا في المنزل المرّة الماضية. |
| ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir hançer değildi. | Open Subtitles | لكنْ كِلانا يعرف أنّه لمْ يكن الخنجر هو ما أتى بك إلى مطبخي |