Ne kadar denersem deneyeyim, onları asla bir klima almaya ikna edemedim. | TED | وعلى الرغم من محاولتي بأقصى، أقصى ما يمكن، لم أتمكن أبدًا من إقناعهما بشراء واحد. |
Fransız hükümeti tarafından en yüksek sivil onura layık görüldüm, ki bu sıfatı şimdiye kadar telaffuz edemedim. | TED | لقد منحت أعلى وسام شرف مدني من قبل الحكومة الفرنسية، و الذي لم أتمكن على الإطلاق من نطق اسمه حتى الآن. |
Duvarı geçemedim bir türlü. Geçene kadar askıya aldılar beni. | Open Subtitles | أقصد, لم أتمكن من عبور الحائط لقد أوقفوني حتى أستطيع |
Ya kampa gider ve bir daha onu asla öpemezsem? | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت هى للتخييم وأنا لم أتمكن من تقبيلها؟ |
Yardımcı olamadım ama ayakkabısız çocuğun olanlarla ilişkisi olup olmadığını merak ettim. | Open Subtitles | لم أتمكن من التوقف عن التساؤل فيما إذا كان ذلك الفتى الحافي متورطاً بما يحدث |
Rehabilite olduktan sonra bile, en ufak bir iş bulamadım. | Open Subtitles | حتى بعد أن شفيت لم أتمكن من الحصول على شيء |
Bazıları o kadar kötü kokuyordu ki nefes bile alamıyordum. | Open Subtitles | بعضهم كان لديه رائحة نتنة، لم أتمكن حتى من التنفس. |
Ona vurmaya devam etmek niyetinde değildim, ama işim bittiğinde, kolumu kaldıramadım. | Open Subtitles | لم أكن أنوي قتله، لكن عندما انتهيت لم أتمكن من رفع ذراعي |
Bunlardan bir tane alamadım. Burada ne işin var? | Open Subtitles | لم أتمكن من أستخدام هذه ابداً ماذا تفعل هنا ؟ |
Ve asla bunu başaramadım. En iyi yapabileceğinizin sıfır noktasına ulaşmak olduğunu gördüm. Ama bomboştular. | TED | و لم أتمكن من ذلك. إكتشفت أن أفضل ما يمكنك الوصول إليه هو مستوى الصفر. فقد كانت حياتهم خاوية. |
Ama hayat şartları yüzünden, devam edemedim. | Open Subtitles | و لكن لظروف معينة مررت بها لم أتمكن من مواصلة تعليمي |
Her neyse. Hastayla baş edemedim. Durma. | Open Subtitles | على أي حال ، لم أتمكن من التعامل مع المرضى لذا تفضّل ، واغتنم فرصتك |
Ama bölgeyi zamanında terk edemedim. | Open Subtitles | و لم أتمكن من مغادرة المنطقة فى الوقت المحدد. |
Ona olan aşkımla mücadele edemedim, peşinden koştum. | Open Subtitles | أنا من أجبرتها، لم أتمكن من مقاومة حبي لها |
Siz konuşurken kulak misafir olmadan edemedim. | Open Subtitles | لم أتمكن من الجلوس هنا ومنع نفسى من الإستماع لهذه المناقشة |
Telsizden bir türlü ulaşamadım. | Open Subtitles | لم أتمكن من الاتصال بالمذياع أيمكنك مساعدتي؟ |
Bana dün tanıdık görünmüştün, ama nereden olduğunu bir türlü hatırlayamamıştım. | Open Subtitles | من الغريب أنك بدوت لي مألوفة البارحة لكنني لم أتمكن من التعرف عليك |
Ama yeni bir yola girmiş; benim asla girmeyeceğim bir yola. | Open Subtitles | ولكنه وجد مسار جديد ، مسار لم أتمكن أبدا من اتخاذه. |
Ama sonuçta, Hokage olamadım. | Open Subtitles | ،و لكن في النهاية لم أتمكن من أن أصبح الهوكاجي |
Pek konsantre olamadım. Tekrar yer ayırt, ama bu sefer bütün sırayı boşalt. | Open Subtitles | لم أتمكن من التركيز في المره الثانية أحجز الصف بأكمله |
Çünkü size gelip senin telefonunu kullanmak için iyi bir bahane bulamadım. | Open Subtitles | لأني لم أتمكن من الإتيان بعذر وجيه للخروج من المنزل واستخدام جوالك |
Gecenin yarısı uyandım ve nefes alamıyordum. | Open Subtitles | إستيقظت في منتصف الليل و لم أتمكن من التنفس |
Ben oğlumdan vazgeçemedim ancak Ona baktığımda o çocukların onun gibi olmamaları gerektiğini gördüm onları yaşamak zorunda kalacakları hayattan kurtardım. | Open Subtitles | ، لم أتمكن من التخلي عن ابني لكن عندما أنظر إليه أرى ما الذي لا ينبغي أن يكون عليه هؤلاء الأطفال |
Yaklaşık 1.200 belge. Birini bile alamadım. | Open Subtitles | هناك حوالى 1,200 وثيقة لم أتمكن من الحصول على واحد منهم |
Fakat denizaltıların bulunduğu bölümü bulmayı başaramadım. | Open Subtitles | لكننى لم أتمكن من معرفة أمـاكـن رسـو الـغـواصـات |