Bu şekilde tepki vereceğini düşündüğüm için bunu Sana söylemedim. | Open Subtitles | عرفت بأن ردة فعلك ستكون هكذا، ولهذا لم أخبرك شيئاً. |
Bu arada, Sana söylemedim ama bence birlikte yaptığımız en iyi film bu olacak. | Open Subtitles | .. بالمُناسبة، لم أخبرك بهذا لكن أظن أن هذا أفضل أفلانا |
Sana söylemediğim bir şey var. Hastaneye gelmeden önce olanlarla ilgili. | Open Subtitles | هُنالك شيء لم أخبرك به .حدث قبل أن آتي إلى المشفى |
Sana söylemediğim üçüncü gecede kaldı bir fırsat gördüm ve aldı. | Open Subtitles | ما لم أخبرك به أنه في الليلة الثالثة رأيت فرصة وأخذتها |
Ama sana en iyi kısmını anlatmadım. Gerçek yerini lokalize edebilirim. | Open Subtitles | ، لكن لم أخبرك بأفضل جزء يمكنني تعقبها إلى مكان فعليّ |
Pardon ama soyadımın Hughes olduğunu size hiç söylemedim Bayan Garrett. | Open Subtitles | ولكني لم أخبرك أن هيوز هو اسمي الأخير يا سيدة غاريت |
Bunu daha önce Sana söylemedim. Kafanda zaten yeterince şey olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لم أخبرك بهذا قبلا فلديك الكثير فى عقلك مما يشغلك |
Sevgili Roger, bugün o adı Sana söylemedim ama şimdi yazıyorum. | Open Subtitles | "عزيزي "روجر" .. اعز أعزائي "روجر" لم أخبرك بالإسم في الظهيرة |
Sana söylemedim çünkü söylemeyeceğime söz verdim. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك لأنه قطع علىّ وعدا ً بأن لا أخبر أحدا ً |
Sana söylemedim, çünkü çorbayı sevdiğini biliyorum, seni üzmek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك لأنني أعلم مدى حبك لحسائك ولم أرد أن أراك متضايقة |
Sana söylemedim, çünkü seninle tanışmadan önce olmuştu. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك لأنه حدث قبل أن أقابلك |
Madem hikayeler anlatıyoruz, Sana söylemediğim şeyler var. | Open Subtitles | بما أننا نتبادل الحكايات فهناك شيئاً لم أخبرك به |
Sana söylemediğim çok şey var ama asla yalan söylemedim, bir kere bile. | Open Subtitles | هناك الكثير مما لم أخبرك به لكن لم أكذب عليك، ولا مرة. |
Sana söylemediğim bir şey de ben uyarı cezası aldım. | Open Subtitles | الذي لم أخبرك به أنه تم إتهامى بالإستحواذ |
Madem hikayeler anlatıyoruz, Sana söylemediğim şeyler var. | Open Subtitles | بما أننا نتبادل الحكايات فهناك شيئاً لم أخبرك به |
Size bunu hiç anlatmadım, çünkü tam bir hikaye değil. | Open Subtitles | لم أخبرك هذا من قبل لأنها ليست قصة بالضبط |
Evet. - Sana gerçekleri anlatmadım çünkü... abim Javed'in katilini bulmak istiyordum. | Open Subtitles | نعم ـ لم أخبرك أنى أعمل للأدارة فى ملهى كى كى |
Sana bunu hiç söylemedim, ama annemin ciddi bir kumar sorunu vardı. | Open Subtitles | لم أخبرك بهذا من قبل لكن كانت لأمي مشكلة كبيرة في المقامرة |
Buna karşı olduğumu söylemezsem size karşı dürüst olmamış olurum. | Open Subtitles | لن أكون أمينه إذا لم أخبرك بأنى لدى إعتراض |
Sana anlatmadığım çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء التي لم أخبرك بها. |
Bitmek üzere olduğunu sana söylememiştim iyi bir işe kapağı atacağımı sanıyordum. | Open Subtitles | لم أخبرك أن المال كان على وشك النفاذ لأنى كنت آمل فى الحصول على وظيفة مناسبة |
Seni sevdim ama sana hiç söylemedim, çünkü biz hiç konuşmadık. | Open Subtitles | لقد أحببتك ولكننى لم أخبرك أبدا لأننا لم نتحدث من قبل |
Öleceğimi neden söylemediğimi anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تدرك لماذا لم أخبرك أنني كنت أحتضر |
Buraya gelmeden önce onun konuşacağını söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لم أخبرك أنها ستتحدّث .قبل أن تصل إلى هنا |