"لم أخبركِ" - Translation from Arabic to Turkish

• sana söylemedim
• Sana söylemediğim
• söylemedim sana
• bahsetmediğim
• hiç söylemediğim
• sana hiç söylemedim

Seni rahatsız edeceğini bildiğim için sana söylemedim.
لم أخبركِ لأني اعتقدت أن هـذا قد يزعجـكِ.

sana söylemedim, çünkü o zamanlar seni etkilemesini istemedim.
أنا لم أخبركِ لأنّي لم أرغب بأن يؤثّر عليكِ في الحاضر

Sana söylemediğim bazı şeyler var.
هناك شيئ لم أخبركِ به لم أكن أرغب بأن أخوض فيه

Henüz en kötü kısmını söylemedim sana.
لم أخبركِ حتى بالجزء الأسوأ بعد

Sana Jackie'den bahsetmediğim için üzgünüm ve bunun nasıl göründüğünü anlıyorum; ama göreceksin ki bu hiçbir şeyi değiştirmez.
" أنا آسف أني لم أخبركِ بأمر "جاكي وأنا أتفهم كيف يبدو الأمر,ولكن سترين هي لن تغير أي شيء

Sana daha önce hiç söylemediğim, ya da kimseye söylemediğim.
شيئاً لم أخبركِ به أبداً أو أخبر به أي شخص أخر بهذه المسألة

İşte bu yüzden sana söylemedim. İnkar edebilesin diye.
لهذا السبب لم أخبركِ بذلك , فأنتِ تملكين قدرة كبيرة على الرفض

Böyle diyeceğini bildiğim için bunları sana söylemedim.
أترين، علمتُ بأنّكِ ستقولين هذا لهذا لم أخبركِ.

Bunu sana söylemedim çünkü ilk seni seviyorum diyen ben olmak istedim.
خلال نومك ولكني لم أخبركِ بذلك لأني أردتُ أن أكون من يقولها أولًأ

Ve, bunu sana söylemedim. Çünkü bunu ilk önce ben söylemek istedim.
خلال نومك ولكني لم أخبركِ بذلك لأني أردتُ أن أكون من يقولها أولًأ

Hiç kimse anne, direğe çarptım. Böyle tepki vereceğini bildiğim için sana söylemedim.
لا أحدَ يا أمي ، لقد اصطدمتُ بعمود لم أخبركِ بذلكَ لأنني أعلمُ بأنكِ ستتصرفين بهذه الطريقة

Ayrıca sana söylemedim çünkü, hayatını bırakıp bana bakmanı istemedim.
بالإضافة إلى أنني لم أخبركِ لأنني لم أرد منكِ أن توقفي حياتكِ لتبدأي الإعتناء بي.

Sana söylemediğim ise, bu telefonun aslında telefon olmadığıydı.
الذي لم أخبركِ به أن هذا ليس هاتفا في الواقع

Sana söylemediğim için özür dilerim ama böylesi daha güvenliydi.
أنا اسف لأنني لم أخبركِ من قبل لكنني حريص على سلامتكِ

Sana söylemediğim ne kadar çok şeyim olduğunu biliyor musun?
هل تعرفين، كم عدد الأشياء التي لم أخبركِ بها

Sana söylemediğim için çok özür dilerim.
أنا متأسف جداً لأنني لم أخبركِ

Mutfağı baştan dekore edeceğimi söylemedim sana.
لم أخبركِ حول إعادة ترتيب المطبخ

Onları kullanmanı söylemedim sana.
لم أخبركِ أن تستخدميهم.

Belki de henüz kötü adamdan bahsetmediğim içindir.
ربما ذلك لأنني لم أخبركِ عن الشرير بعد

Sana daha önce hiç söylemediğim bir şey söyleyeceğim.
سأخبركِ بشيء لم أخبركِ به من قبل

Bunu sana hiç söylemedim ama bu yüzük hayatımda gördüğüm...
أتدرين؟ لم أخبركِ قط بهذا، ولكن هذا الخاتم هو..