Birkaç hafta önce aradı ve yürümeyeceğini söyledi ve bir daha aramadı. | Open Subtitles | اتصل منذ بضعة أسابيع, قائلاً أنه ليس ناجحاً, و لم يتصل مجدداً. |
Clay'in hem evini hem iş yerini aramama rağmen, ...beni geri aramadı. | Open Subtitles | اتصلت، بكلاي في المنزل و في العمل هو لم يتصل ثانية بى |
Üç gün ve hala beni aramadı, neden biliyor musun? | Open Subtitles | لم يتصل بي منذ ثلاثة أيام، وهل تعرف السبب؟ |
Hayır, o orospu çocuğu Tanaka'ya söyle, eğer beni bir saat içinde aramazsa, ofisine gidip, onu bulacağım ve kıçını tekmeleyeceğim. | Open Subtitles | و الآن اخبر هذا الحقير أنه إن لم يتصل بي بعد ساعة فسأذهب لمكتبه، و أجده و أحطم أنفه |
- Üçüncü sınıf olmak berbat. - Nate aramıyor. S.A.T ye hazır değilim. | Open Subtitles | نيت لم يتصل وأنا لست مستعدة للأختبار ربما يجب أن اذهب إلى كاتي في اسرائيل |
Çünkü geldiğimizden beri beni hiç aramadı. | Open Subtitles | لانه لم يتصل بي منذو ان عودنا من تلك الرحله |
Pekala, beni Heathrow'dan aramadı, ama beni aradı. | Open Subtitles | حسنٌ، لم يتصل بي من هيثرو ولكنّه اتصل بي |
Hiç aramadı, mesaj bırakmadı, çağrıma cevap vermedi, basitçe beni atlattı. | Open Subtitles | انه حتى لم يتصل, او يترك رسالة او يرد على مكالماتي, لقد قام بتجاهلي |
Bildiğim kadarıyla Bauer hiç aramadı. Onunla konuşan sensin. | Open Subtitles | حسب معلوماتى بان باور لم يتصل ، وانتى الوحيدة التى تحدثتى اليه |
Avukatını istedi, ama avukatı onu henüz aramadı. | Open Subtitles | لقد أرسل في أمر محاميه ولكن هذا الأخير لم يتصل به بعد |
Ama neden kimse 911'a aramadı diye milleti suçlayacak mıyız? | Open Subtitles | لكن بدون لوم أحد , لماذا لم يتصل شخص بالإسعاف ؟ |
Peki neden kaçıran kişi istek veya fidye için aramadı? | Open Subtitles | . . لماذا لم يتصل الخاطفون أو يطلبون فدية؟ |
aramadı! Muhtemelen ultrason işinden ötürü çok çok meşgul! | Open Subtitles | لم يتصل هنري ومن المحتمل أن ذلك بسبب كونه مشغول جدا جدا جدا مع راسمة الصوت |
Son buluşmamızdan sonra aramadı, bu yüzden ben onu aradım, korkunç ve utandırıcı bir mesaj bıraktım. | Open Subtitles | هو لم يتصل بعد اخر لقاء لنا فأتصلت انا تركت له رسالة رسالة محرجة ومرعبه |
Gri minibüs yok. Seni telefonla da aramadı, değil mi? | Open Subtitles | لا شاحنة رمادية ، كما أنه لم يتصل بك أليس كذلك ؟ |
Mesela seni bir daha aramazsa veya okulda selam vermezse ya da daha kötüsü bütün arkadaşlarına söylerse? | Open Subtitles | ،إن لم يتصل أو يلقي التحية بالمدرسة أو أسوأ يخبر حميع أصدقاءه |
Tek demek istediğim, eğer bir erkek beni aramazsa, onu, açana kadar 15 dakikada bir arama hakkımı istiyorum. | Open Subtitles | إن ذلك.. كل الذي أريد قوله أنه في حال أن الرجل لم يتصل بي أحب أن أحتفظ بالحق في إعادة الإتصال به كل 15 دقيقة |
Birkaç gündür de aramıyor, ama arar. | Open Subtitles | لم يتصل بنا لأيامٍ عديدة لكنني واثقة سيعاود الأتصال |
Öyleyse, seni arayıp bu kadar önemli bir görev için... sana güvenmediğini söylememiştir. | Open Subtitles | إذن, أعتقد بأنّه لم يتصل بك لإخبارك بأنه لا يثق بك مع مهمّة بهذا القدر من الأهمية |
Ancak, kayıtlara göre asistanın seni hiç aramamış. | Open Subtitles | لكن طبقاً لتسجيلاتنا، مساعدكِ لم يتصل بك إطلاقٍ. |
Çok uzun bir süre bizimle iletişime geçmedi. | Open Subtitles | لم يتصل بنا لمدة طويلة بعض الشيء |
Anlamadım, alarm çaldıysa, bizi neden aramadılar? | Open Subtitles | أنا لا أفهم، إذا كان الإنذار قد توقف لماذا لم يتصل أحد بنا ؟ |
Siz birbirinizle görüşüyor muydunuz? Nasıl oldu da kimse bana haber vermedi? | Open Subtitles | كنتم تتحدثون مع بعضكما لمَ لم يتصل أحدكم بي؟ |
Neredeyse 20 dakika geçti ve Bay Whitaker hala telefon etmedi mi? | Open Subtitles | إنها السابعة والثلث تقريبا والسيد "وايتكر" لم يتصل بعد؟ |