Kimse onun tuvaleti kullandığını görmedi. Gerçek bu. Kadın sıçmıyor. | Open Subtitles | لم يرها أحد تذهب للحمامات, هذه الحقيقة انها لا تتبرز |
Evet, olabilir. Ama onu görmedim. Kimse görmedi. | Open Subtitles | نعم، ربما، لكنّي لم أرها لم يرها أحد، لقد هربت |
Sorsana, kadın dün buraya geldiğinde onu neden görmemiş. | Open Subtitles | أسألة لماذا لم يرها بالأمس حينما جائت إلى هنا |
Kimse içeriye girdiğini görmemiş, kadın girişte kayıt yaptırmamış. | Open Subtitles | لم يرها أحد تدخل من الباب ولم يتم تسجيلها بالاستقبال |
Yağmur azaldığında şempanzeler, ekibin daha önce görmediği bir şekilde davranıyor. | Open Subtitles | عندما ينحسر المطر تتصرّف الشمبانزي بطريقة لم يرها الطاقم من قبل |
Burada binlerce dönümlü bir orman arazisi var, kimsenin görmediği yerler. | Open Subtitles | هنالك آلاف من الفدان بالغابة أماكن لم يرها احد من قبل |
Komşularından biri polisi aramış. Kadını iki haftadır gören olmamış. | Open Subtitles | الشرطة تلقت مكالمة من جارها لم يرها أحد منذ أسبوعين |
Kız, aylar önce buradan ayrıldı. O günden beri onu görmüyor. | Open Subtitles | لم يرها منذ شهور,منذ أن ذهب إلى القصر |
Kadının kaybını bildiren adam bu sabahtan beri onu görmediğini söylüyor. | Open Subtitles | أجل، ذلك الرجل يقول بإنها مفـقودة قال بأنه لم يرها منذ الصباح |
Kaybolduğundan beri tek bir yerde görülmemiş mi? | Open Subtitles | لم يرها أحد مذ اختفت ولو مرّةً؟ |
Doğrusu, bu Leonardo da Vinci'nin yaptığı İtalya'da sahip olduğumuz en önemli tablo oluyor ve yüzlerdeki muhteşem görüntülere bakın, onları 5 asırdır kimse görmedi.Şu portrelere bakın. | TED | حسنا،وهذا يحدث لتكون اللوحة الأكثر أهمية لدينا في إيطاليا ليوناردو دا فينشي و أنظرة الي هذه الصور الرائعة من الوجوه التي لم يرها أحد لخمسة قرون |
Yani bir doktor onu hiç görmedi. | Open Subtitles | مما يعني أن طبيباً لم يرها أبداً |
Yıllardır kimse onu görmedi. Asla bulamazsın. | Open Subtitles | لم يرها أحد لسنين لن تجدها أبداً |
Kocası görmemiş. Dün gece eve dönmemiş. | Open Subtitles | زوجها لم يرها ، لم تأتي الى منزلها الليلة الماضية |
Bu da demek oluyor ki teyzemin gönderdiği son 16 mektubu hiç görmemiş bile. | Open Subtitles | هذا يعني أن عمتي أرسلت 16 رسالة لم يرها. |
Ama kimsenin onu daha önce görmemiş olması onun suçlu olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن بسبب أنه لم يرها أحد من قبل لا يعني أنها مذنبة |
Bir erkek hiç görmediği bir kadın için nasıl heyecan duyabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل الشعور بالإثارة تجاه امرأة لم يرها في حياته؟ |
Önce elbiseyi aldı, sonra geri koydu ve kimsenin onu görmediği bir partiye gitti. | Open Subtitles | أعني, في البداية تأخذ الثوب ثم تعيده إلى مكانه و بعد ذلك تذهب إلى هذه الحفلة حيث لم يرها أحد |
İncil'deki Cennet Bahçesine benzer güzellikte bir yer arayan hiçbir Yunanlının ülke sınırları içinde görmediği yerlere götüreceklerdir. | Open Subtitles | نحو منطقة لم يرها أى يونانى من قبل أثناء بحثه عن مملكة تشبه حدائق عدن الموجودة بالتوراه |
Partide olduğunu gösteren bir kanıtımız yok, onu gören olmamış. | Open Subtitles | ليس هُناك دليل على وجودها في الحفلة لم يرها أحد |
Gitmiş. Onu cenazeden sonra gören olmamış. Aramaları için birilerini görevlendirdim. | Open Subtitles | لقد ذهبت ، لم يرها أحد منذ الأمس بعد الجنازة لقد وضعت من يبحث عنها بالخارج |
Bir yıldır onu görmüyor. | Open Subtitles | دوغ " ؟ انه لم يرها منذ حوالى العام " |
Patronu dün sabahtan beri onu görmediğini söylüyor. | Open Subtitles | وفقاً لإقراراتها الضريبية، هي تعمل في محل للزهور في الحي الذي حصل فيه الهجوم. يقول رئيسها أنّها لم يرها منذ صباح الأمس. |
Kaybolduğundan beri tek bir yerde görülmemiş mi? | Open Subtitles | لم يرها أحد مذ اختفت ولو مرّةً؟ |