"لم يكن لدي خيار" - Translation from Arabic to Turkish

• Başka seçeneğim yoktu
• Başka şansım yoktu
• Başka çarem yoktu
• Seçme şansım yoktu
• bir seçeneğim yoktu
• Başka seçeneğim yok

Tüm yaşananlar için özür dilerim ama Başka seçeneğim yoktu.
أعتذر بخصوص كل شئ حدث. ولكن لم يكن لدي خيار.

Başka seçeneğim yoktu. Sen bu konuda konuşmak istemedin.
لم يكن لدي خيار , لم تودي الحديث بخصوص ذلك

Eline bir silah veririm ve iddia ediyorum Başka şansım yoktu.
سأضع مسدساً في يدك، وسأدعي أنه لم يكن لدي خيار آخر.

Başka şansım yoktu. Onlarla ilgilenmeliydim. Eyaleti bu hödükler yönetiyordu.
.لم يكن لدي خيار,كان علي العناية بهم هؤلاء الأجلاف كانوا يحكمون الولاية

Bu yüzden, seni de yanımda getirmekten Başka çarem yoktu.
ولذلكَ، لم يكن لدي خيار غير أن أحضركَ معي هُنا

Seçme şansım yoktu, Sarah. Açığa çıkardım.
لم يكن لدي خيار يا سارة لقد كنت على وشك الإنكشاف

- Pek bir seçeneğim yoktu değil mi?
لم يكن لدي خيار ، أليس كذلك؟ أعطيتك محفذاً صغيراً

Başka seçeneğim yoktu.
عنما لا تملك الخيار وأنا لم يكن لدي خيار

Başka seçeneğim yoktu. Uyuyamadım.
لم يكن لدي خيار لا أستطيع النوم و أنا أعرف

Başka seçeneğim yoktu. Gelmek zorundaydım.
لم يكن لدي خيار آخر كان يجب علي أن آتي هنا

Sana söylüyorum, Başka seçeneğim yoktu.
لكن هذا منزلهُ صدقني بهذا لم يكن لدي خيار

Başka seçeneğim yoktu çünkü deşifre makinesi bende değil.
لم يكن لدي خيار لأن جهاز التشفير ليس بحوزتي.

Başka seçeneğim yoktu. Benim bölgeme giriyordu.
لم يكن لدي خيار كانت تريد الإعتداء على أرضي.

Başka şansım yoktu. Az kalsın yok oluyordum.
لم يكن لدي خيار لقد كدت أن اختفى من الوجود

Benim Başka şansım yoktu. Gece okuluna gittim.
لم يكن لدي خيار ولقد التحقت بمدرسة ليلية آنذاك

Sence o kadar insanı öldürmeyi istermiydim Başka şansım yoktu!
هل تعتقدي اني كنت اريد قتل هؤلاء؟ لم يكن لدي خيار اخر متأسفة

Mağazamı açma konusunda çok gergindim, ama Başka şansım yoktu.
كنت حقاً متوترة عن افتتاح متجري ولكن لم يكن لدي خيار

Başka şansım yoktu, Dean. Dışarıda lanet bir bomba var.
.لم يكن لدي خيار دين .أن هنالك قنبلة بالخارج

Bu vermek zorunda kaldığım en zor karardı, ama Başka çarem yoktu.
كان ذلك أصعب قرار اتخذته، ولكن لم يكن لدي خيار.

Başka çarem yoktu.Hala iyi gidiyoruz ve Lionel 'in desteği olmasa, kampanyamız haftalar öncesinden çökmüstü.
لم يكن لدي خيار. لقد جف البئر و بدون دعم ليونيل كانت حملتنا ستتوقف منذ أسابيع

Üzgünüm ama Seçme şansım yoktu.
أسمع، أنا آسفة، لكن لم يكن لدي خيار

Yani belki de, fizik ile biyoloji arasında karar verirken, bir seçeneğim yoktu.
إذاً, ربما أنه لم يكن لدي خيار عندما قررت مابين الفيزياء والبيولوجي

Başka seçeneğim yok. Ya onu kabul edeceğim yada seni bir daha göremeyeceğim.
لم يكن لدي خيار ، إما أن أرحب به أو أجازف بفقدها ثانية