"لم يكن هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu değildi
        
    • bu değilse
        
    • bu yoktu
        
    • o değildi
        
    • böyle değildi
        
    • kadar da
        
    • bu değil
        
    • şey değildi
        
    • Bu pek
        
    • O kadar
        
    • değildi bu
        
    Belki de gitmek için en iyi yol, bu değildi. Open Subtitles ربما لم يكن هذا أفضل طريق نسلكه رغم هذا كله
    Anlaşma bu değildi. Ya Latince. Polis buna inanacak mı? Open Subtitles لم يكن هذا الإتفاق فيليب و هل سيصدق الشرطة هذا؟
    Sana destek olmak için buraya geldiğimde, aklımdaki bu değildi. Open Subtitles عندما أتيت هنا لمساندتك لم يكن هذا الشيئ في بالي
    Her zaman bir şeyler çıkar. bu değilse, başka şey olur Mary. Open Subtitles دائما يحدث شئ ما إن لم يكن هذا فشئ اخر يا مارى
    Bugün okulu asarken aklında bu yoktu değil mi Danny? Open Subtitles لم يكن هذا في مخططاتك اليوم عندما غادرت المنزل اليوم أليس كذلك داني؟
    Yok, hayır, mesele o değildi. Onun kaldıramadığı, hapse atılmamdı. Open Subtitles كلا ، لم يكن هذا السبب جريمة الإغتصاب لم تستطع الإفصاح عنها
    Çok az param var ama anlaşmamız böyle değildi. Open Subtitles لدي القليل من المال، لكن لم يكن هذا الاتفاق
    Niyetim bu değildi. Ben bu istekleri ilk kitabım için araştırma kapsamında yapıyordum. TED لم يكن هذا قصدى. كنت أقدم هذه الطلبات .. كجزء من بحث لأجل كتابى الجديد.
    Her ne kadar sunumuma daha yeni başlamış olsam da, yapmaya çalıştığım ilk şey değil bu değildi ve biraz umutsuz oluyordum. TED ولكن مع ذلك لقد بدات هذا العرض للتو لم يكن هذا الامر الاول الذي حاولت القيام به لقد بدأت اشعر باليأس
    Antropolog olarak beklediğim bu değildi ama oradaydı ve okuduğuma memnun olmuştum. TED وكعالمة أنثروبولوجيا لم يكن هذا ما توقعته، ولكنها كانت هناك، وأنا سعيدة لأني قرأتها.
    Elbette, gidilecek yol bu değildi. TED بالتأكيد، لم يكن هذا الطريق الذي يجب أن نسلكه.
    Yani, birbirleri ile aynı fikirleri paylaşmadılar -- olay bu değildi. TED أعني، لم يتفقوا مع بعضهم البعض-- لم يكن هذا هو المقصود.
    Şey, düşündüğüm tam da bu değildi. Open Subtitles حسناً ، لم يكن هذا قريباً مما كان في ذهني
    Hayalindeki evlenme teklifi bu değildi, değil mi? Open Subtitles لم يكن هذا تصورك لطلب الزواج أليس كذلك ؟
    Hayalindeki evlenme teklifi bu değildi, değil mi? Open Subtitles لم يكن هذا تصورك لطلب الزواج أليس كذلك ؟
    Söyleyeceğim bu değildi, ama bu da iyi fikir. Open Subtitles لم يكن هذا ما كنت سأقوله لكنها فكرة جيّدة
    Efendim, olay bu değilse beni affedin ama bayağı kararsız görünüyorsunuz. Open Subtitles سيدي، أعذرني إن لم يكن هذا هو الموضوع لكنك تبدو متردداً
    Biliyorum, biliyorum. Anlaşmamızda bu yoktu. Open Subtitles أعلم ، أعلم لم يكن هذا جزءاً من مخططنا ، أعلم ، أعلم
    Ama işe gelmeme sebebim o değildi. Gelemedim çünkü... Open Subtitles لكن، لم يكن هذا سبب عدم قدومي للعمل لم آت للعمل لأني أُصبحت بــ ـ ـ ـ
    Neden katlanayım? Anlaşmamız böyle değildi. Open Subtitles لماذا أقبل ,لم يكن هذا اتفاقنا
    İşte. O kadar da zor değilmiş değil mi tatlım? Open Subtitles انتهيتِ ، لم يكن هذا صعباً أليس كذلك يا عزيزتي؟
    Sorun bu değil, büyük anne. Hepsi şımarık çocuklar. Open Subtitles لم يكن هذا ما أقصده لكنهم مدللين، يا جدتي
    Bu, söylenecek hoş bir şey değildi. Beni iyi hissettirmek için tasarlanmadı. Open Subtitles لم يكن هذا شيء جميل لتقوله ولا يجعلني أشعر أنني بحالة جيدة
    Bu pek zekice değildi, öyle değil mi? Open Subtitles لم يكن هذا تصرف حكيم، أليس كذلك؟
    Halkımın hayal ettiği gibi bir Ataların eve dönüşü değildi bu. Open Subtitles لم يكن هذا هو اللقاء مع الأجداد الذى كان يحلم به قومى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more