"لم يلاحظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark etmedi
        
    • fark etmemiş
        
    • görmemiş
        
    • farketmedi
        
    • fark etmiyor bile
        
    Biz bu sözü ilk defa 2009'da Kopenhag'da COP 15 sırasında verdik ancak kimse fark etmedi. TED لقد أصدرنا وعدنا الأول هذا في 2009 خلال إجتماع الفرقاء في كوبنهاغن، لكن لم يلاحظ أحد ذلك.
    Çocuk, bu ödüllendirilen yalanlar sisteminde öyle uzmanlaştı ki, kimse bu sessiz çocuğun nasıl mutsuz bir çocuğa dönüştüğünü fark etmedi. Open Subtitles أتقن لعبة الكذب التي كانت تكافئه جيدا لم يلاحظ أحد بأن الطفل الهادئ ذاك كان قد تحول الى طفلٍ حزين
    Ters doğdu ama kimse fark etmedi. Open Subtitles خرجت من موخرتها عند والدتها لكن لم يلاحظ أحد
    İlk kurbanlarından birinin ağır yaralı olduğunu fark etmemiş. Open Subtitles لدرجة أنه لم يلاحظ بأنّ إحدى ضحيتيه الأوليتين التي أصابها كانت مجروحة فقط
    Muhtemelen, içerde hiç kimse olağan dışı bir şey fark etmemiş demek ki dışarıya gönüllü olarak geldi. Open Subtitles اذن,ماذا,هل التقى فلين مع الجاني في الحانة؟ غالبا.لم يلاحظ أحدهم بالداخل اي شيء غير اعتيادي
    O yüzden kimse annemin bir komşuya hediye vermek için karşıya geçtiğini fark etmedi. Open Subtitles حسناً، لم يلاحظ أحد عبور أمي الشارع لإعطاء الجيران هدية
    Eğer o soyulup kutuya tıkıldıysa, neden kimse fark etmedi? Open Subtitles إن كان قد تجرد ووضع في صندوق لماذا لم يلاحظ أحد ؟
    Birkaç kere sınırda dolandın geldin... ama kimse fark etmedi. Open Subtitles أعني أنكِ كنتِ على وشك الانهيار العديد من المرات، ولكن لم يلاحظ أحد
    Kimse fark etmedi. Hepimiz zaman limitlerimize yetişmeye çalışıyorduk. Open Subtitles لم يلاحظ أحد ذلك ، كلنا كنا مشغولين بأعمالنا
    Bir köpeğe bakar gibi bakıyordun. Kimse fark etmedi. Open Subtitles لابد أنّ الأمر كان يشبه قتل كلب بإستثناء أنّ أحدا لم يلاحظ
    Karan bile fark etmedi onunda senin gibi olmasını dilerdim Open Subtitles كاران لم يلاحظ حتى اتمنّى بأنّه كان مثلك
    Hatta guruldayan göbeği dikkatini o kadar dağıtmıştı ki bir sonraki paragrafa doğru yürüdüğünü fark etmedi. Open Subtitles في الواقع الهته معدته المقرقرة لدرجة انه لم يلاحظ انه يمشي في الفقرة التالية
    Odadan bununla birlikte çıktığımı bile fark etmedi. Open Subtitles من الغرفة مع هذه بدأت بالشك انه شارد عندما لم يلاحظ
    Sadece Jake Slater'ın benden hoşlanmasını sağlamaya çalışıyordum ama fark etmedi bile. Open Subtitles كنت أحاول فقط ان اجعل جيك سليتر لكي يحبني ولكنه لم يلاحظ حتى
    İnsanların hayvan gibi yaşadığını fark etmedi mi yoksa umursamadı mı, merak ediyorum. Open Subtitles أتساءل إذا كان لم يلاحظ أن الجميع كان يعيشون كالحيوانات أم أنه لم يهتم فقط.
    Evime gelmişti. Nasıl oldu da hiçbirimiz bunu fark etmedi? Open Subtitles كانت في بيتي، أنّى لم يلاحظ أحد منّا ذلك؟
    O fark etmemiş ama siz söyler söylemez onu hemen hatırladım. Open Subtitles انه لم يلاحظ, ولكن, بمجرد انه ذكرها لى, تذكّرتها على الفور .
    Güvenlik bu sabaha kadar bir şey fark etmemiş ama ben kamyonun gpsini kontrol ettim. Open Subtitles لم يلاحظ رجال الأمن فقدان شيء حتى هذا الصباح... لكني وجدت الحاوية بنظام تحديد المواقع...
    Kimse Davis'i fark etmemiş olsaydı, çok kötü olabilirdi. Open Subtitles ماذا لو لم يلاحظ أي أحد " دايفس " ؟ لكان الأمر أكثر خطورة
    - Siber güvenlik çalışanı betamızı görmemiş. Open Subtitles المسؤول عن الحماية الإلكترونية لم يلاحظ ما فعلناه
    Saat üçe doğru gittiklerinde, grupta olmadığını kimse farketmedi. Open Subtitles عندما رحلوا جميعاً بحلول الثالثة فجراً لم يلاحظ أحد أنها لم تكون موجودة بالشاحنة , كانوا مخمورين كما أظن
    Sanki beni uyku moduna alıp kenara attı ve fark etmiyor bile Open Subtitles قايضني من أجلك في عشر ثواني. كأنه لم يلاحظ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more