Şimdiki halini korumak için uğrunda mücadele etmemiz gereken budur. | TED | لهذا يجب علينا أن نقاتل بقوة لنحافظ عليها كما هي الآن. |
Antarktika’yı korumak için 27 senemiz var. | TED | لدينا 27 عاماً لنحافظ على القطب الجنوبي. |
Fareye bir kez enjekte ediyorduk ve bir hafta bekliyorduk, daha sonra, tasarruf etmek için, başka deney yapıyorduk. | TED | لهذا كنا نعطي حقنة للفئران، ومن ثم ننتظر لأسبوع، ومن ثم نجري تجربة أخرى، لنحافظ على المال. |
Ve eğer burayı korumak için banka soymamız gerekiyorsa ben bunu yaparım. | Open Subtitles | وإذا علينا أن نسرق بنكاً لنحافظ عليه سأفعـل ذلك |
Ve ortaya şöyle bir şey çıkıyor ki: yaşadığımız stresi türü ve rahatlamış bir durumda kalabilmek için vücudumuzun düzenli çalışması aşırı derecede kim olduğumuza bağlı. | TED | لكن يتضح أن نوع الضغط الذي نعايشه وسواء استطعنا البقاء فى حالة استرخاء وقتاً كافياً لنحافظ على أجسادنا تعمل بكفاءة يعتمد ذلك كثيراً على من نكون. |
Ekinlerimizi kurtarmak için tüm gece çalışmamız gerekecek! | Open Subtitles | يجب علينا ان نعمل طيلة الليل لنحافظ على المحاصيل. |
Bu durumda bacağı kurtarmak için elimizden geleni yapmak zorundayız. | Open Subtitles | في هذه الحالة، علينا أن نقوم بأفضل ما لدينا لنحافظ على الساق. |
Dolayısıyla savaşmalıyız, bu özgürlükleri tekrar ele geçirmek için savaşmalıyız. | Open Subtitles | ولهذا يجب علينا أن نقاتل ونقاتل ونقاتل لنحافظ على هذه الحريات |
Demokrasiyi korumak için buradayız, uygulamak için değil. | Open Subtitles | نحن هنا لنحافظ على وجود الديموقراطية ، و ليس لنمارسها |
Evliliğimizi bir arada tutmak için yapmamız gereken çok şey vardı ama en azından annen onu ne kadar önemsediğimi biliyordu. | Open Subtitles | كان لدينا الكثير لنحافظ على بقاء زواجنا لكن أقلّه أريتها أني أهتم بها |
Tekne olmadığına göre, programa uymak için iki misli hızla hareket edeceğiz. | Open Subtitles | بدون المركب يجب علينا أن نسرع في المشي لنحافظ علي البرنامج. |
Dalgaların altındaki yaşam döngüsünü korumak için kendimizi yeterince kontrol edebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا التحكم في أنفسنا بما يكفي لنحافظ على دوران عجلة الحياة تحت الأمواج؟ |
Burada çoğunluğumuzu korumak için savaşıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نقاتل لنحافظ على غالبيتنا في المجلس هنا. |
Kendimizi, sırf izlenimleri korumak adına her türlü rahatsız konuma sokabiliriz tekerlek olsun, olmasın. | Open Subtitles | يمكننا وضع أنفسنا في أوضاع غير مريحة فقط لنحافظ على مظهرنا؟ بوجود أو بعدم وجود عجلة تعذيب |
Benim gibiler sizin özgürlüğünüzü korumak için savaşır. | Open Subtitles | امثالي يقاتلون في الحرب لنحافظ على حريتكم |
Hava yollarını korumak için solunum cihazına bağlamalıyız. | Open Subtitles | نحتاج أن نضعه على جهاز التهوية لنحافظ على مجاريه التنفسية |
Cocuk: Bunu yapmak zorundaydik, dengeyi korumak icin cunku dengeyi korumazsan, saga ya da sola 45 derece kadar duserdin. | TED | الطفل: كان يجب أن نفعل هذا لكي، لنحافظ على الإستقرار لأنه إذا لم تحافظ على إستقرارك، فستسقط على الجانب، مثل، على اليسار أو اليمين، ب ٤٥ درجة تقريبا. |