"لنْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • asla
        
    • olmaz
        
    • olmayacak
        
    • vermeyeceğim
        
    • yere
        
    • izin
        
    Eğer şimdi gitmezsek, bir daha asla bir arada olamayacağız... Open Subtitles إنْ لمْ نغادر الآن لنْ يكون بوسعنا أنْ نكون معاً مجدداً أبداً
    asla normal bir erkek, baba, koca olmayacak. Open Subtitles لنْ يكون طبيعياً أبداً كرجل أوأبأو زوج..
    Bunu yaparsan seni öldürürler ve onu asla bulamazsın. Open Subtitles إن فعلتَ هذا سيقتلونكَ و لنْ تجدها أبداً
    Onların hayatlarını almanın sana bir katkısı olmaz. Sana kendimi sunuyorum. Open Subtitles لنْ تستفيدي شيئاً من سلبكِ حياتهم أنا أسلمكِ حياتي
    Her neyse, bir daha olmayacak çünkü aktif görevden alındım. Open Subtitles على كل حال لنْ يحدث ذلك مجددا لأنني مستبعد من قائمة المهمات
    Bunu benim üzerimde denemenize izin vermeyeceğim. Ya beynimi kızartırsan ? Open Subtitles لنْ أَتركك تَختبر هذا عليَّ ماذا لو قليتَ عقلى؟
    Tam olarak kim olduğunu öğrendiklerinde kimse peşinden hiçbir yere gitmeyecek. Open Subtitles لنْ يتبعكَ أحدٌ لأي مكانٍ على الإطلاق حينما يعرفوكَ على حقيقتكَ
    Ve sen de gitmeme asla izin vermezdin! Open Subtitles و أنتَ لنْ تجعلني أبداً بأنّ أذهب بعيداً.
    Arkasında düzinelerce tünel var, bizi burada asla bulamaz. Open Subtitles هناك عشرات الأنفاق هنا, لنْ يتمكّن من إيجادنا
    Ama ikinizde bu birlikteliğin asla olamayacağını biliyorsunuz. Open Subtitles و لكنّ كلاكما يعرف بأنّ هذا الإرتباط لنْ يحدث
    Gecenin ortasında şafak asla gelmeyecek gibi göründüğünde, bir işaret için umut ettim. Open Subtitles في منتصف الليل حينما يبدو إنّ الفجر لنْ يأتِ أبداً كنتُ أجوب مهجعي لإشارة
    - O zaman sevdiğin insanları tehlikeye atarsın ve acın asla dinmez. Open Subtitles لا يمكنني فعل ذلك إذا ستعرضين الذين تهتمين لأمرهم للخطر والألم لنْ يزول أبداً
    Bu bilgi, asla hiçbir üçüncü şahıs kuruluşla paylaşılmayacaktır. Open Subtitles هذه المعلومات لنْ تُشارك قطّ مع أيّة هيئة دخيلة.
    Tabii kabul etmedik ve 12 milyondan aşağısı olmaz dedik. Open Subtitles لكنّنا رفضنا وقلنا له أنْك لنْ تقبل بـإقل من 12 مليون دولار
    Tüm koruyucu ekipmanı giysek bile yeterli olmaz. Open Subtitles حتّى مع ارتداء مُعدات السلامة لنْ تقيْ من الاشعاع.
    - Hayır olmaz. Karım geliyor. Open Subtitles أنا لنْ أحدثها , أن زوجتي قادمة
    İşin içine maddi ve manevi sorunlar da girince dönüşünü hiç de kolay olmayacak. Open Subtitles و العاطفة الزائدة و المشاكل المالية لنْ تجعله يعود بأي سهولة
    - Öyle olmayacak, buna izin vermem. Bunu sen yapmıştın, şimdi durdur hadi. Open Subtitles لن يحدث هذا، لنْ أسمح به أنتِ فعلتِ ذلك فأوقفيه
    Tanrı aşkına Jake, onu kurtarmanın tek yolu suya girmek ve ben bunu yapmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles يا الهي , الطريقة الوحيدة لأخراجها هي النزول . الي المياه , وانا لنْ ادعك تفعل هذا
    Bizden saklıyorsunuz. Buna izin vermeyeceğim. Open Subtitles انتم تخفون الدواء عنّا و لنْ أسمح لكم بذلك
    Arabamla kimsenin bulamayacağı bir yere götürüp atarım. Open Subtitles بوسعيّ وضعها في سيارتيّ ودسها بِمكانٍ ما، حيث لنْ يجدها أحد الْبَتّةَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more