"لن أدعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermeyeceğim
        
    • izin vermem
        
    • izin veremem
        
    • bırakamam
        
    • vermesine izin
        
    En kötü ihtimalde ise adamlarından birini indirmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles أسوا حالة , أنا لن أدعه يقتل أى من رجالى
    Sana yaptığı gibi, benden de kaçmasına izin vermeyeceğim. Gerekirse arkasından da vuracağım. Open Subtitles لن أدعه يفلت منّي كما فعل معك، سيقع ولو اضطررتُ لإصابته في ظهره
    Hayır, bu yeterince tuhaf ve daha da tuhaflaşmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles إرحلي لا, هذا غريب, و أنا لن أدعه يصبح أكثر غرابة
    Ölmesine izin vermem. General Corvin, General Hawkins, Daedalus'a hoşgeldiniz. Open Subtitles لن أدعه يموت جينرال كورفين ، جنرال هاوكنز أهلاً بديداليوس
    Çocuk bugün babasını kaybetti. Annesini de kaybetmesine izin vermem. Open Subtitles فقد ذلك الفتى والده اليوم و لن أدعه يفقد والدته أيضاً
    Bize bir Cadillac almasına izin veremem. O kadar parası yok. Open Subtitles لن أدعه يشتري لنا "كاديلاك"، إنه لا يملك هذا الكم من المال
    Hastalığı ölümcül ve ben onun acı çekmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles و قد شارف على الموت, و لن أدعه يتعذب, شكراً
    Hayır, bu illet gerçek ama beni yenmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لا ، هذا المرض حقيقي و أنا لن أدعه يهزمني
    İşimize karışan her kimse, seni benden almasına izin vermeyeceğim ! Open Subtitles أياً كان هذا المتطفل لن أدعه يأخذك منـّي
    Bunun görevlerin ya da adamlarımın güvenliğini tehdit etmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدعه يهدد الأمن أو أي مهمات أو أمان لمجموعتي
    Ama nedeni iyi olsa bile, bana yalan söylemesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لكن لن أدعه يكذب علي حتى لو كان السبب وجيهاً
    Hastalarımı zorlamasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles ليس لديه دليل حقيقي يحاول الضغط عليك كي تخونني لن أدعه يضغط على مرضاي
    Endişelenmeyin, gitmesine izin vermeyeceğim. Onu zayıflatıyorum... Open Subtitles لا تقلقوا، لن أدعه يهرب أنا أمسكه من الأسفل
    Ama bu herifin onları yok ettiği gibi bir kadını daha yok etmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولكني لن أدعه يدمر إمرآة أخرى بنفس الطريقة التي دمرهما بها
    Eğer para senin için sorunsa asla aramıza girmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles إذا كان المال مشكلة لديكِ، فأنا لن أدعه أبدا يأتي بيننا مجددا.
    Yanlış yere pompalanmasına izin vermeyeceğim, anladın mı? Open Subtitles لن أدعه يُفرغ في المكان الخاطئ هل تفهمني؟
    Bira işte. Ziyan olmasına izin vermem ama. Open Subtitles .إنها تسمّى جعة .لن أدعه يضيعُ هباءً مع ذلك
    Senin gibi beş para etmez bir puşt için hayatını mahvetmesine izin vermem çünkü. Open Subtitles لن أدعه يفسد حياته بسبب شيء تافه ليس له معنى مثلك
    Onun derdini anlıyorum ama diğer hastaların sağlığını tehlikeye atmasına izin vermem. Open Subtitles أنا أتعاطف معه ولكنى لن أدعه يهدد حياة المرضى الأخرون -
    Geri dönmesine izin veremem. Burada onu durduramazsam arkadaşlarımın yüzünü kara çıkartırım! Open Subtitles لن أدعه يذهب لمساندة الآخرين، لو لم أوقفه، فسأخذل أصدقائي!
    Onu burada böylece bırakamam. Open Subtitles لن أدعه هكذا وحسب
    Seni alacak ama yemin ederim ki sana zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles سيقوم بأخذكِ. لكنني أقسم انني لن أدعه يؤذيكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more