"لن أغادر" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmeyeceğim
        
    • Hiçbir yere gitmiyorum
        
    • terk etmiyorum
        
    • Ben gitmiyorum
        
    • terk etmeyeceğim
        
    • ayrılmıyorum
        
    • hiçbir yere gitmem
        
    • buradan gitmiyorum
        
    • bir yere gitmiyorum
        
    • buradan ayrılmayacağım
        
    O yüzden buradan sensiz gitmeyeceğim. Seni burada terk edip gitmeyeceğim. Open Subtitles أنت كل ما لدي، لن أغادر بدونكِ، لن أهجرك، لن أخذلك
    seni öldürmek pahasına da olsa onu almadan buradan gitmeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أغادر هذا المكان من دونها بل ستفعل
    Hiçbir yere gitmiyorum. Babam gelip beni alacak. Open Subtitles لن أغادر المكان ، سوف يحضر أبي ليأخذني من هنا
    Bak, patronunuza söyleyin, oğlum işini geri alana kadar bu binayı terk etmiyorum... Open Subtitles أسمع أخبر مديرك أنني لن أغادر هذا المبنى حتى يستعيد ولدي وظيفته
    Olanlar çılgıncaydı ama Bryan haklı. - Ben gitmiyorum. Open Subtitles ما حدث كان جنونياً لكن برايان على حق أنا لن أغادر
    Arkanı kollasan iyi edersin, çünkü hak ettiğimi alana kadar şehri terk etmeyeceğim. Open Subtitles يستحسن أن تراقبي ظهركِ لأني لن أغادر المدينة حتى احصل على ما استحقه
    Tamam çocuklar. Sabahtan önce ayrılmıyorum, ama kuralları biliyorsunuz: 11'den sonra fahişe yok. Open Subtitles لن أغادر قبل الصباح لكنكم تعرفون القواعد ريثما أسافر:
    Buradan elim boş gitmeyeceğim, orası kesin. Open Subtitles لن أغادر هذا المكان بعد أن نفرغ، وهذا مؤكد
    Bilmeni isterim, bana anlatana kadar gitmeyeceğim. Open Subtitles فقط لطالما أنك كنتَ تعرف، أنا لن أغادر حتى تُخبرني
    Onu görmem gerek ve görene kadar da gitmeyeceğim. Open Subtitles يجب أن أراها وأنا لن أغادر المكان حتى أراها
    Onu birinci dereceden cinayetle mahkum edebilesin diye öylece çekip gitmeyeceğim. Open Subtitles لن أغادر ببساطة، لكي تتمكن من تشجيعه على القيام بجريمة قتل من الدرجة الأولى
    Hayır, ben kalıyorum. Michele'i beklemem lazım. Onsuz gitmeyeceğim. Open Subtitles كلا سأبقى يجب أن أنتظر ميشيل لن أغادر بدونها
    Jean-Pierre Duma, Haitiye dönüp yaptıklarıyla yüzleşmeden, ben Hiçbir yere gitmiyorum. Open Subtitles لن أغادر حتى يعود جون بيير دومان إلى هاييتي ويواجه ما ارتكبه
    Sen de öyle ama bunu yapacaksan, beni de yanında götüreceksin çünkü sensiz Hiçbir yere gitmiyorum. Open Subtitles ولا أنت ولكن إن كنت مقبل على هذا الأمر ، خذني معك لأنني لن أغادر بدونك
    Köpeklerinden birini labirente yollayıp Frances'imi bana getirene kadar Hiçbir yere gitmiyorum. Open Subtitles التاريخ نفسه لن أغادر حتى ترسل أحد كلابك
    Burası ölü deniz kızı gibi kokmadığı sürece burayı terk etmiyorum. Open Subtitles هذا لن يحدث، لكنني لن أغادر هذا المكان مالَم تنبعِث منه رائحة حوريّة البحر الميّتة.
    Ben gitmiyorum, yani onları uçurmak istiyorsan benim de kanım senin elinde olacak. Open Subtitles لن أغادر إن أردت قتلهما فسيكون دمي على يدك أيضاً
    Bu benim için bir iş teklifinden başka bir şey değil, ve ben bu mekanı o para elimde oluncaya kadar terk etmeyeceğim. Open Subtitles أنها مسألة عمل بالنسبة لي وأنا لن أغادر هذا المكان حتى أتلقى هذا ذاك المال في يدي
    Güzel,Şehirden ayrılmıyorum Bir arkadaşımı yolcu ediyorum. Open Subtitles حسنا ، هذا كل ما في الأمر، يا صاح، انا لن أغادر المدينة. فقط اسقط صديقة
    -Buradan hiçbir yere gitmem çünkü bu kız tam dişime göre. Open Subtitles بلايك أنا لن أغادر الآن لأن هذه الفتاة "كانت مثيرة لرغباتي"
    Adrian'da bana ait olan bir şey var ve onu almadan buradan gitmiyorum. Open Subtitles أدريان لديه شيء يخصني و أنا لن أغادر حتى أحصل عليه
    Bana 55.000 dolar borcun var ve alana kadar da bir yere gitmiyorum. Open Subtitles ،أنت تدين لي بـ55 ألف وأنا لن أغادر من هنا حتى أحصل عليها
    Bana ilk gerçek konuşmamı verene kadar buradan ayrılmayacağım. Open Subtitles لن أغادر حتى تعطيني محادثتي الحقيقه الأولى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more