"لن أنسى" - Translation from Arabic to Turkish

    • asla unutamayacağım
        
    • asla unutamam
        
    • hiç unutmam
        
    • asla unutmam
        
    • asla unutmayacağım
        
    • unutamıyorum
        
    • hiç unutmadım
        
    • unutmayacağımı
        
    • hiç unutmayacağım
        
    • zaman unutmayacağım
        
    Senin yaşlı bir kadın gibi giyindiğin benim de seni çöpe attığım ilk günü asla unutamayacağım. Open Subtitles لن أنسى أول مرة ارتديت زي امرأة عجوزة وأنا دفعتك في القمامة
    Ama yaşlı haydutun O ayrıldıktan sonra söylediği şeyi asla unutamam. Open Subtitles لكنّي لن أنسى قط ما قاله الوغد العجوز بعد ما رحلت،
    hiç unutmam bir pazar günüydü. TED لذلك لن أنسى أبداً لقد كان صباح يوم السبت.
    20 yıldır senin yüzüne bakıyorum. Senin yüzünü asla unutmam. Open Subtitles لطالما كنتُ ناظراً لوجهكِ طوال 20 عاماً، لن أنسى وجهكِ أبداً.
    Bunu asla unutmayacağım. Bizim için bir esin kaynağısınız, Majesteleri. Open Subtitles لن أنسى لك هذا لقد ألهمتنا جميعاً , صاحب الجلالة
    O kelime ağzımdan çıktıktan sonra annenin yüzündeki o ifadeyi unutamıyorum. Open Subtitles لن أنسى أبداً النظرة على وجه والدتك بعدما خرجت تلك الكلمة من فمي
    Bunu hiç unutmadım. Bundan üzüntü duymayı da bırakmadım. Open Subtitles لن أنسى هذه الفترة ما حييت، ولن أتوقف أبداً عن الشعور بالأسف بسببها
    Ama nasıl göründüğünü unutmayacağımı da biliyordum. Open Subtitles لكني أيضاً علمت بأني لن أنسى أبدأ كيف كان مظهرها
    Fakat ilk kez karanlık gece göğünü gördüğüm tecrübemi hiç unutmayacağım. TED ولكني لن أنسى أبدًا هذه التجربة، عندما رأيت السماء المظلمة للمرة الأولى.
    Kıyıya yaklaştığımızdaki heyecanımı hiç bir zaman unutmayacağım. TED لن أنسى مدى حماسي عند اقتربنا من الساحل.
    O çocuğu asla unutamayacağım. Muhteşem bir adı vardı. Gus. Open Subtitles لن أنسى ذلك الرّجل كان له إسمٌ عظيم، "غاس"
    O korkunç yüzü asla unutamayacağım! Asla! Open Subtitles أنا لن أنسى ذلك الوجه المروع, أبدا
    Ve burada asla unutamayacağım şeyler gördüm. Open Subtitles ولقد رأيت أشياء هنا لن أنسى أبدا.
    Onun gibi görünmediğini biliyorum, ama o sesi asla unutamam. Open Subtitles أعرف أنه لا يشبهه، لكن لن أنسى أبداً ذلك الصوت
    O ölümcül kelime, beynimin içinde dönmeye başladığı zaman lenf bezlerimi donduran o tarif edilemez korkuyu asla unutamam. Open Subtitles لن أنسى أبدا الرعب الكبير الذي جمّد الليمفاوية في غددي عندما قامت الكلمة السامة بإخافة عقلي المترنح
    Onunla ilk tanıştığım anı hiç unutmam. Bir lokantada çalışıyordu. Open Subtitles لن أنسى أبدا ، أول مرة التقيت بها كانت تعمل في أحد المطاعم
    hiç unutmam Dr. Crane., tam 2 saat ağlamıştım. Open Subtitles لن أنسى ذلك أبدًا د.كرين، بكيت لساعتين متواصلة
    - asla unutmam. - Ben de yavrum. Open Subtitles ـ لن أنسى تلك الليلة ابداً ـ ولا أنا، حبيبتي
    Seni ilk gördüğüm anı asla unutmam, Virginia. Open Subtitles لن أنسى أبداً أوّل مرّة رأيتِك فيها يا فرجينيا.
    Bir süreliğine bile olsa çok mutluydum. O günleri asla unutmayacağım. Open Subtitles لقد كنت فعلا سعيدة لفترة انا لن أنسى هذه الأيام ابدا
    Evet, masaya çıkıp, şarabının içine işediği zamanı hiç unutamıyorum. Open Subtitles كشجار الكلاب مع القطط. أجل، لن أنسى تلك المرة التي وقف فيها على الطاولة وتبول في كأسك.
    Gamsız gençlik günlerimde bu eski tahta zeminde geçen günlerimi hiç unutmadım. Open Subtitles لن أنسى أيام طفولتي الهانئة على هذا الممر القديم
    Tahta geçtiğimde dostlarımı unutmayacağımı biliyor. Open Subtitles يعلم أنني لن أنسى أصدقائي عندما أستعيد العرش
    Bu mesajı aldığımız günü hiç unutmayacağım. TED لن أنسى أبداً اليوم الذي استلمنا فيه تلك الرسالة.
    İlk kez bota çıktığım ve küçük kamaraya bakakaldığım andaki macera hissini hiçbir zaman unutmayacağım. TED لن أنسى أبدا شعور المغامرة الذي انتابني عند صعودي على متن القارب وتحديقي في قمرتها الصغيرة لأول مرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more