"لن تكون" - Translation from Arabic to Turkish

• olmaz
• olmayacaksın
• olamaz
• olamayacaksın
• olmayacağını
• olamazsın
• olmazdın
• olmayacak
• olmazsın
• olacak
• kalmayacak
• olmayabilir
• olamayacak
• olmazdı
• olmayacaktır

Yıldız ölümleri olmadan oksijen açığa çıkamaz. Hidrojen ve helyumdan ağır diğer elementler oluşamaz. Bu durumda yaşam da mümkün olmaz.
لذلك بدون موت نجمي؛ لن يكون هنالك أكسجين أو عناصر أخرى أثقل من الهيدروجين والهيليوم، ومن ثم لن تكون هناك حياة.

Sen de Dean ile birlikte gelirsin. Öyle aman aman bir randevu olmaz.
أنا كُنْتُ أُفكّرُ بأنّك ودين يُمْكِنُ أَنْ تعال مَعنا لذا لن تكون مشكلة.

- Ama yaşadığım sürece asla polis olmayacaksın. - Olmak istemiyorum.
لكنك لن تكون شرطيا طالما أنا عايش لا أريد أن أكون

Bu foto onun fantezilerine at olamaz. Kabuslarıyla alakalı olmalı.
لذا فإن هذه الثورة لن تكون خيالاته بل ستكون كابوسه.

Ama 10 yılda 1 kitap yazmaya devam edersen hiçbir zaman başarılı olamayacaksın.
لكنك أبدًا لن تكون ناجح إن اصدرت كتاب واحد فقط كل عشر سنوات

Başka bir işte bu kadar mutlu olmayacağını hiç düşündün mü?
هل ستتوقف لاعتقادك بانك لن تكون سعيدا عمل أي شيء آخر؟

Güç acı verir ve utandırır. Aksi takdirde emin olamazsın.
القوه هي إيقاع الألم والإذلال بدون هذا, لن تكون واثقا

Yani eğer şu an seni yatağında isteseydi benimle bu arabada olmazdın.
لذا اذا ارادتك ان تكون في فراشها, لن تكون في السيارة الآن.

Fazla ölü Yaşlılar ya bizim için bir sorun olmaz.
المزيد من الرجال الحكماء الميتين لن تكون مشكلة لنا أيضاً

Peki,bir Londra dairesinde oturmak o kadar da kötü olmaz heralde.
أعتقد أن المعيشة في شقة بلندن لن تكون بذاك السوء هاه؟

Kasabı oraya gönder ki görebileyim aksi halde anlaşmamız filan olmaz.
أرسلوا الجزار هناك كي أراه و إلا لن تكون هناك صفقه

Eğer hapisteki akrabalarına katılmak istemiyorsan, sanırım iyi bir fikir olmaz.
إذا أردتي الانضمام لعائلتك في السجن هذه لن تكون أفضل فكرة

Burada olmayacaksın. Para da ödemiyorsun. Sana bir maliyeti olmayacak.
أنت لن تكون هنا حينها إذا لن تدفع لها شيئا

Güle güle. Çünkü çıkarken girdiğin gibi olmayacaksın, ne dediğimi anladınız mı?
الوداع لانك لن تكون نفس الشخص الذي كنته عند دخولك الى هنا

Ben sana bir oğul vereceğim ve sen de artık üzgün olmayacaksın.
لذا انا سأحمل لك طفلا, وانت سوف لن تكون حزينا بعد الان.

Kutsamamız olmadan, asla Romanya Prensi olamaz, ve soyun tükenir.
بدون مباركتنا لن تكون اميرا علي رومانيا و ستنتهي سلالتك

Sana biraz açıklayayım: Uzun süre kıçına hakim olamayacaksın.
دعنى من هذا , فأنت لن تكون قادرا على تحمل الامساك لفتره طويله

Ama eğer bunu bir gün bunu düşünecek olursam seninle olmayacağını biliyorum.
ولكن إن فكرت بهذا في المستقبل انا متاكد بإنه لن تكون انت

Ben senden daha siyahım. Ve en iyi gününde bile sen ben olamazsın.
انا اسود اكثر منك ، ومهما فعلت في كل حياتك لن تكون مثلي

Gitseydin şimdi burada benimle olmazdın.
إذا كان الأمر كذلك، فإنك لن تكون هنا معي.

Öncelikle, dünyamızı keşfetmek ve düşünmek için gözlerimiz sadece insan gözleri olmayacak.
لأول مرة، لن تكون عيون البشر هي الوحيدة التي تتأمل وتستكشف عالمنا

Bırak gitsin. En azından sorunun bir parçası sen olmazsın.
إذن دعها، على الاقل انت لن تكون جزء من المشكلة

Hırsızların birçoğu karşı koyacak. Normal infaz memurlarım uygunsuz olacak.
العديد من اللصوص سوف يقاومون قواتى النظاميه لن تكون كافيه

Bu bir cinayet. Gerçekten yaparsan onlardan bir farkın kalmayacak.
هذه جريمة قتل، وإذا فعلت هذا، لن تكون مختلفًا عنهم.

Her zaman, plastik bir eşekte oturan ve sana iyi hissettirecek biri olmayabilir.
لن تكون هناك دائماً سيدة تجلس على حمار من البلاستيك لتجعلك تشعر بالسعادة

Bazı sorulara cevap vermezseniz, hiç kimsenin annesi olamayacak.
لن تكون أم أى أحد مالم تجيبى على بعض الأسئلة

Eğer şurada bir duvar olsaydı, hiçbir mahremiyet sorunu olmazdı.
لن تكون هناك مشكلة خصوصية لو كان حائط.. هنا.. تماماً.

Bakın, bunu ikinizin birlikte halletmesini istiyorum. Sorun olmayacaktır, değil mi?
أنظروا، أريدكم أن تهتموا لهذا الأمر هذه لن تكون مشكله صح؟