"لهذا السبب أنا" - Translation from Arabic to Turkish

• İşte bu yüzden
• Ben bu yüzden
• O yüzden
• Onun için
• Bu yüzden ben
• zaten bunun için

İşte bu yüzden kredi kartı kullanmam.
لهذا السبب أنا لا تستخدم بطاقات الائتمان.

İşte bu yüzden buradan ayrılıyorum. Ben senin arkadaşınım ve kavga etmek istemiyorum.
لهذا السبب أنا راحل؛ أنا صديقك لكنني راحل

Teşekkürler ama Ben bu yüzden buradayım. Emin misiniz?
و سيكون هذا أفضل من المشي شكرا لك و لكن لهذا السبب أنا هنا

Her zaman planım vardır. Ben bu yüzden buradayım.
أنا دائماً أملك خطة لهذا السبب أنا موجودة هنا

bir iş planı yazdığımızı görene dek O yüzden ders alıyorum...
حتى يشاهدوا أنني كتبت خطة للعمل ، لهذا السبب أنا آخذ

- Burada değil, baba. - Farkındayım. Onun için sordum.
إنها ليست هنا يا أبي أنا اعلم ذلك , لهذا السبب أنا أسأل أين هي ؟

Bu yüzden ben farklıyım. İnsanların en ufak acılarını bile hissedebiliyorum.
لهذا السبب أنا مختلف، يمكنني إستشعار أدنى معاناة للإنسان

Şahane. Bilgisayar işini zaten bunun için seviyorum.
هذا خيالى لهذا السبب أنا أحب تسويق أعمال الكومبيوتر

İşte bu yüzden, insandan insana değişip duruyorum.
لهذا السبب أنا استمررت بالتحول مـن شخـص إلى شخـص

İşte bu yüzden, Maine'deki "Çöl Fırtınası" gazilerine öyle müteşekkirim ki.
لذا كنيستنا دفعت لهذا السبب أنا ممتنة جداً لقدامى المحاربين في عاصفة الصحراء من ولاية ماين

İşte bu yüzden soru sormayı bırakman için uyarmıştım.
لهذا السبب أنا حذرتكَ أن تتوقف عن طرح الاسئلة

İşte bu yüzden yanlış diziyi bulacağımıza eminim.
لهذا السبب أنا متأكد أننا سنجدها موضوعة مع الوحدات الخطأ

İşte bu yüzden sana gösteriyorum buranın senin yaşayabileceğin bir yer mi olduğunu anlamak için.
لهذا السبب أنا أريك المكان لترى إذا أنت تعلم, أنت تريد أن تعيش في مكان كهذا

İşte bu yüzden bırakamam.
لهذا السبب أنا لا أستطيع أن أتوقف, كما تعرف.

Ama Hayek de öyle. Ben bu yüzden özgürlükçü Marksistim. Keynes de öyle. Bu yüzden kafam karmakarışık.
ولكن كذلك هو هايك - فريدريخ هايك، لهذا السبب أنا ليبرالي ماركسي، وكذلك هو كينز، لذلك السبب فأنا محتار تماماً.

Teşekkürler ama Ben bu yüzden buradayım.
-و سيكون هذا أفضل من المشي -شكراً لك و لكن لهذا السبب أنا هنا

Senin uçağında... senin için tehlike oluşturacak bir adam dolaşıyor. Ben bu yüzden buradayım.
يمثل خطراً كبيراً، لهذا السبب أنا هنا

Gördün mü işte Ben bu yüzden bunu yapmıyorum.
أتري، لهذا السبب أنا لا أفعل ذلك

O yüzden şu an birlikte olduğumuz için endişelenecek bir şey yok.
لهذا السبب أنا لا أخاف أي شيء الآن لأننا تحت سماءٍ واحدة

O yüzden arıyorum. Yarınki beklenmedik yağmurdan dolayı yeniden planladık.
لهذا السبب أنا أتصل لقد قمنا بإعادة جدولة المواعيد لدينا أمر طارئ غداً

-Tabii ki biliyorum, Onun için geldim.
بالطبع أعرف، لهذا السبب أنا هنا

Bu yüzden, ben kişisel olarak, kiliseye çok nadir giderim.
لهذا السبب أنا شخصياً أقوم بالذهاب إلى الكنيسة