"لهذه الدرجة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu kadar
        
    • o kadar da
        
    • böyle
        
    • - O kadar
        
    • O kadar kötü
        
    • kadar çok
        
    • kadar ileri
        
    bu kadar işimiz varken, bu yaptığın tek kelimeyle sorumsuzluk. Open Subtitles النوم ونحن منشغلون لهذه الدرجة هذه هي عدم المسئولية بحق
    Şimdi madem bu kadar yakın arkadaşlarsınız neden onu eve götürmedin? Open Subtitles الان، لو أنكما صديقين لهذه الدرجة لم لا تتبعها إلى البيت؟
    Madem bu kadar kibirlisin,bana sana harcadığım şeyi geri ver.İki gece. Open Subtitles إن كنت متكبر لهذه الدرجة فأعد إلي إذاً ما أمضيته معك
    Keşke özgürlüğe, kendi gezegenimde de bu kadar değer verilse. Open Subtitles لو أنهم فقط كانوا يقدرون الحرية لهذه الدرجة على كوكبي
    Hayatta kaldığını öğrenince savaşın o kadar da kötü olmadığını düşünüyorlar. Open Subtitles إذا سمعوا بأنك نجوت فربما أنا الحرب ليست سيئة لهذه الدرجة
    Hayır, Tanrım, haydi ama. Ben bile bu kadar iğrenç değilim. Open Subtitles اوه ، ياالهى ، لا لا انا لست منحرفه لهذه الدرجة
    Harika bir yarıştı. Hiç bu kadar çekişmeli bir yarış görmedim. Open Subtitles بالطبع، سباق رائع، لم يسبق لي رؤية سباق وشيك لهذه الدرجة
    Sana bir şeyin bu kadar yakınlaşmasını kıskandım, hepsi bu. Open Subtitles تصيبني الغيرة وحسب من أي شيء يقترب منك لهذه الدرجة
    bu kadar süre böyle solgun gözükmeleri için yeterli değil. Open Subtitles ذلك ليس كافيا لكي تجعل الظروف البيئية شحوبهما لهذه الدرجة
    Nasıl biri afrika tavuğu gibi kilo verip bu kadar korkutucu olabilir ? Open Subtitles كيف لأي شخص يكون وزنه أقل من دجاج غينيا مرعب لهذه الدرجة ؟
    Bu olayı neden bu kadar ileriye götürdüğünü hâlâ anlamıyorum. Open Subtitles لا زلت لا أفهم لماذا وصل بك الأمر لهذه الدرجة
    Annenin seni bu kadar strese sokmasını engelleyecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا فقط إيجاد طريقة لمنع أٌمكِ من إثارة توتركِ لهذه الدرجة
    Eğer bu kadar sorun varsa neden ona dua ettin? Open Subtitles لو كان غامضاً لهذه الدرجة لماذا اذاً كنت تدعوه ؟
    Kendi hayatını tehlikeye atmaya bu kadar can attığını hiç görmemiştim. Open Subtitles أتعرف ؟ .. لمْ أره أبداً مولعاً بالمخاطرة بحياته لهذه الدرجة
    O kadar büyük gözlerle nasıl bu kadar kör olabiliyorsun? Open Subtitles كيف تكونين عميـاء لهذه الدرجة و عينـاك بهذا الكبـر ؟
    Yani, lanet iş bulmanın bu kadar zor olacağını hiç düşünememiştim. Open Subtitles لم أعرف أن الأمر سيكون صعباً لهذه الدرجة أن أجد عمل
    - Hayır, bu kadar ciğer hasarında vücutta 3. derece yanıklar olsun beklerdim. Open Subtitles لا, تضرر الرئة لهذه الدرجة لا تحدث إلا في حروق من الدرجة الثالثة
    Birbirimize destek olacağımızla ilgili inancı bu kadar mı yitirdik? TED هل فقدنا الثقة لهذه الدرجة في أن نكون بجانب بعضنا البعض؟
    o kadar da kötü değil. Sadece kendini evinde hissetmesini sağlıyor. Open Subtitles ليس سيئأً لهذه الدرجة ربما هذا يساعدها لتشعر أنها في بلدها
    - Bunun farkında mısın? - O kadar çok mu korkuyorsun, Doktor? Open Subtitles هل أنت خائف منه لهذه الدرجة أيها الطبيب ؟
    Evlilik O kadar kötü bir şey değil. Eliza'nın annesiyle evlenmişsin. Open Subtitles الزواج ليس مخيفا لهذه الدرجة " أنت تتزوج والدة " إليزا
    Birisi çalacak kadar çok istiyorsa belki de onda kalmalı. Open Subtitles لهذه الدرجة حتى يسرقها فرُبما ينبغي لهم إمتلاكها ، إذن
    Olmaz mı! İşi zarfın üstüne Lenin adını yazmayacak kadar ileri götürmüş. Open Subtitles له علاقة، لا يريد أن يكتب إسم لينين على الظرف لهذه الدرجة هو متطرف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more