Durumundaki son değişiklikler tehditle ilgili bir şeyler çıkarsa hiç şaşırmam. | Open Subtitles | لن أتفاجئ لو كانت التغييرات الأخيرة في ظروفها له علاقة بالتهديد. |
Bunun yatağının altında sakladığın o kutuyla bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل هذا له علاقة بهذا الصندوق؟ الذي تحتفظين به تحت السرير |
Bunun 30 yıl önce olduğum ameliyatla ne alakası var? | Open Subtitles | ليس له علاقة مع جراحة الفم أجريتها قبل 30 سنة |
Hey, ya onu bir stokçuya çeviren travma işle alakalı bir olaysa? | Open Subtitles | ماذا لو كان الحدث المؤلم الذي حوله إلى مكتنز، له علاقة بالعمل؟ |
Ama bilmenizi istiyorum, Stan'in bu işle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | لكني أريدك أن تعرف بأن ستان ليس له علاقة بالأمر |
Babamın kaderini, annemin cinayetiyle alâkası olabilecek bir adamın ellerine mi bırakayım yani? | Open Subtitles | إذًايفترضبي أن .. أدع مصير والدي بين يدي رجل قد يكون له علاقة بمقتل أمي |
Onun bununla ilgisi yok. Umarım hakkında hiç bir şey bilmez. | Open Subtitles | ليس له علاقة بالأمر و اتمنى ان لا يعرف شيئا عنك |
Bunların hepsi,dünyanın dengesinin bozulması ile ilgili kuralların kırıldığı bir dünya ile | Open Subtitles | أترين، الامر كله له علاقة بعالم فقد اتزانه بعالم حيث تَحكم الفوضى |
2010 yılında yapılan bir araştırma mezunların sadece dörtte birinin alanlarıyla ilgili bir işte çalıştıklarını gösterdi. | TED | توصلت إحدى الدراسات في عام 2010، إلى أن ربع خريجي الجامعات فقط من يعملون في مجال له علاقة بشهاداتهم الجامعية. |
Sözcüklerle ilgili bir şey olsa gerek. | TED | إنها شيء له علاقة بالكلمات، على ما أعتقد |
İnsanlara bu soruyu sorduğunuzda, genellikle kültürle ilgili bir açıklaması olduğunu düşünürler. | TED | وعندما تسأل الناس هذا السؤال، فأنهم عادةً يفكرون بأن هذا له علاقة بالثقافة. |
Bunun için nano ölçekteki biyolojinin bir parçasını kullanacağız ve bunun böbrek ile bir ilgisi var. | TED | سنستخدم من أجل ذلك قطعة آخرى نانوية حيوية، وهذا له علاقة بالكلية. |
Henüz bilmiyorum. Ama bunun atlarla bir ilgisi var. | Open Subtitles | لا أعرف بعد, ولكن أعتقد أن الأمر له علاقة بالخيول |
Ama bence bağışlayıcı olmanın İyi bir baba olmakla alakası var | Open Subtitles | لكنّي أتصوّر أن تكون متسامحاً له علاقة بأن تكون أباً صالحاً |
O kadının metronun önüne itilmesiyle alakalı bir şeydi sanırım. | Open Subtitles | شيء له علاقة بالمرأة التي تم دفعها أمام سيارة النفق. |
Çiftlikle hiçbir ilgisi olmayan bir Konu için geldiğimizden dolayı bizi bağışlayın. | Open Subtitles | اغفر لنا مجيئا هنا، الأمر ليس له علاقة بالمزرعة |
- Savcının ofisindekilerle alâkası olan biriyle mi? | Open Subtitles | بواسطة شخص له علاقة بمكتب المدعى العام ؟ |
- Senden hoşlanmıyorum bile. - Hoşlanmakla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ـ أنتِ لا تعجبيني ـ الإعجاب ليس له علاقة بالأمر |
Farklılıklar var fakat çoğu her bir kontroseptifi doğru kullanmanın ne kadar elverişli ve kolay olduğu ile ilgili. | TED | هنالك اختلافات، لكن الكثير منها له علاقة بالأريحية وسهولة استخدام وسائل منع الحمل بشكل صحيح. |
Bu uzun zaman önceydi. Bugün olanlar ile hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | كان ذلك منذ زمن طويل، وليس له علاقة بما حدث اليوم |
Şimdi dinle şu ısı olayının bir şeyle bağlantılı olup olmadığına bakacağım. | Open Subtitles | سوف اراجع موضوع الحرارة هذا ان كان هنالك اي امر له علاقة |
- Tanrı isterse, majeste. - Tanrının bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | إن شاء الله ، سيدى الله ليس له علاقة بهذا |
Konu para değil. - Dövüş tarihi belli mi? - 25 Aralık. | Open Subtitles | بدون مال، ليس له علاقة بالمال هل تم تحديد ميعاد المباراة ؟ |
Çok şaşırtıcı bir şekilde, yarısından çoğu gerçekten tasarımla ilgiliydi. | TED | وبشكل مفاجئ جداً، وجدت في الحقيقة بأن أكثر من نصفهم كان له علاقة بالتصميم |
Bir erkek başka bir ilişkisi olmadığına karısını nasıl ikna edebilir? | Open Subtitles | كيف يقدر رجل ان يقنع زوجته انه ليست له علاقة غرامية؟ |
Saldırının koleksiyonumuza el koyulmasıyla herhangi bir bağlantısı var mı? | Open Subtitles | هل هذا الهجوم له علاقة بأي طريقة بمجموعتنا التي صودرت؟ |