Ve bu Lou'nun yani babamın küçük bir klibiyle sonlanır, çok sevgili babam hakkında bir şeyler söyleme, hayatın tesadüfleridir. | TED | و تنتهي هذه المشاهد بمقطع صغير لوالدي متحدثاً عن شيء عزيز جداً إلى نفسه و هو حوادث الحياة و أحداثها. |
Selam anne. Birisi bunu babam için bırakmış. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | مرحباً يا أميّ, أحدهم ترك هذه لوالدي, حسن أراكِ لاحقاً. |
babam evlenince büyükbabam iki tane vermiş. | Open Subtitles | لقد اعطى جدي قطعتان منهما لوالدي هدية عند زواجه |
babamı üzdüğümden, Günah çıkartmak için Gidiyorum Rahip Laurence'ın hücresine. | Open Subtitles | بعد إغضابي لوالدي إلى الأب لورانس للإعتراف حتى يغفر لي |
Babamla konuşmuyorum çünkü ne diyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتحدّث لوالدي لأنّي أعلم ماذا سيقول |
aileme göre evrenin en büyük gizemlerinde birisi tam zamanlı işe benzer herhangi bir görevde nasıl hayatta kalmayı başardığımdır. | TED | ويبدو لوالدي بإنه من أعظم الأسرار في الكون.. كيف لي أن أعيش كل هذا الزمن دون الانخراط.. في عمل بدوام كامل. |
Aslında babamındı, kulübede duruyordu. | Open Subtitles | كلا، في الحقيقة كانت لوالدي. وجدتها في المخزن |
- Peki kimin için daha iyi, önce babam, şimdi de sen? | Open Subtitles | ماذا عن الثمن الذي دفعته لوالدي والآن لك ؟ |
- babam için bir şey getirdim. Devonshire kaymağı. | Open Subtitles | انه لوالدي ,كريم من بلدة ديفون شاير الانكليزيه |
Başka şey söylemeden, babam için yaptığın her şeyden ötürü sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي كلمة أخرى أردت أن أشكرك فحسب من أجل كل ما فعلته لوالدي |
Annem beni tımarhaneye kilitlemek istiyor ve babam hiçbir şey yapamıyor. | Open Subtitles | والدتي تود حجزي في مصحة نفسية.. بينما لايمكن لوالدي فعل اي شي حيال هذا |
babam benim en yakın arkadaşımdı, ve bende onun. | Open Subtitles | أنا أفضل صديقة لوالدي وهو كان كذلك بالنسبة لي |
Biliyorsun, babam için bir kız çocuk olmakla ilgili şakalar yapıyorum. | Open Subtitles | تعلمون، إنّهم أقوم باختلاق تلك النكات لأكون ابنة لوالدي |
Arkadaşınız, babamı öldürdüğü için Kral Elbisesi'ni ben giyiyorum artık. | Open Subtitles | والآن بسبب قتل صديقك لوالدي أنا أيضاً أرتدي عباءة الملك |
Ayrıca anneme ve babama daha az para gönderebileceğim. Bu babamı öldürür. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني يجب أن أعطي مالاً أقل لوالدي. |
Yok, acil bir işi halletmek için annemi ve babamı görmeye geldim. | Open Subtitles | لم يكن لدي فكرة كلا، فأنا أقوم بزيارة قصيرة لوالدي لحسم بعض أمور العمل الطارئة |
- Olamaz. Babamla konuşmak için yarım saat önce hapishanede olmalıydım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لوالدي في السجن خلال نصف ساعة |
- Olamaz. Babamla konuşmak için yarım saat önce hapishanede olmalıydım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لوالدي في السجن خلال نصف ساعة |
Onun adını aileme söylediler, Hemen hemen nerdeyse onunla yatıp kalkıyorlar. | Open Subtitles | وعندما ذكرت الاسم لوالدي .كانوا سيموتون من الخوف |
- Princeton'da okuduğunu sanıyordum. Bu babamındı. Bütün emeklerinin karşısında, geriye sadece bu kaldı. | Open Subtitles | إنه لوالدي دائماً في العمل هذا كل ما تبقى منه |
Onu buraya tüm ailemin görebileceği, babamın görebileceğini bilerek buraya getirerek ne yaptığını zannediyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعتقد بأنك فاعل, احضرته هنا حيث يراه كل عائلتي, حيث يمكن لوالدي أن يراه؟ |
Bir tanesi de Beatrice'in ailesine gelir. O keçinin ikiz yavrusu olur. | TED | وإحداهن انتهي بها الأمر لتصل لوالدي بياتريس. وأنجبت الشاة توائما. |
Bay Gupta. Ben hata yaptığımda babamdan bile özür dilemedim. | Open Subtitles | سيد غوتبا ، انا لم يسبق لي وإن اعتذرت لوالدي |
- Babamın bunla alakası yok, onu karıştırma. | Open Subtitles | لا صلة لوالدي بهذا أرجو ألا تدخله بالموضوع |
Ama Josh'a ve annemlere söylersen delirirler. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك ان تقول جوش و لوالدي اني أخذتها الي الخارج لانهم سوف يفزعوني |
Her şey için teşekkürler. Özellikle de babama anlattığınız hikaye için. | Open Subtitles | شكرا علي كل شئ لا سيما علي القصة التي أخبرتماها لوالدي |