Değişmek istersen orada uyumak benim için sorun olmaz. Konu o değil. | Open Subtitles | لو أردت أن نتبادل الوظائف لن يكون لدي مشكلة في النوم هناك |
Evet, beni sonra öpebilirsin. Frank, istersen sen de öpebilirsin. | Open Subtitles | أجل, يمكنكِ تقبيلي لاحقاً أنتَ أيضاً يا فرانك, لو أردت |
Bu beni alâkadar etmez ama gerçekten bir şey istiyorsan eğer para biriktirmekle elde etmenin en iyi yöntem olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هذا ليس من شأني أو أي شيء ولكن لو أردت شيئاً حقاً فقد إكتشفت أن أفضل طريقة للحصول عليه هي التوفير |
Ve evlatlık olana dek, bir evden diğer eve taşınıp duracakmış anlarsın, gerçek bir ailesi olmadan ve istesem bile onu göremezmişim. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت سينتقل من بيت الى بيت تعرفين , سيكون بدون عائلة حقيقية ولن أستطيع أن أراه حتى لو أردت هذا |
Eğer istersen beni öldür, fakat şunu bil: sonunda insanlarınız yenilecek, kehanetin önceden haber verdiği gibi. | Open Subtitles | , أقتلني لو أردت لكن ليس هذا في النهاية , أنت وجماعتك سيتم هزيمتكم فقط كما أخبرتنا النبوءة من قبل |
Bak seni öldürmek isteseydim bile, eve dönmene ihtiyacım vardı kahrolası salak. | Open Subtitles | انصت، حتى لو أردت قتلك، فأنا أحتاج إليك لأعود سالماً أيها الأبله |
Eğer isterseniz, silahımı masanın üstüne koyarım, bu size bağlı. | Open Subtitles | لو أردت فسأضع مسدسي على الطاولة ، هذا يرجع لكم |
Uyku haplarıyla ilgili de bir şeyler duydum. İstersen biraz bulabilirim. | Open Subtitles | سمعت عن بعض الأقراص المنومة قد أبحث عن المزيد لو أردت |
Hayatın gizemleri hakkında falan konuşmak istersen ne olursa. Bilge bir adamım ben. | Open Subtitles | لو أردت التحدث عن أي شيء من أسرار الحياة أو أي شيء آخر |
Tüm bunlardan sonra söylemek istersen sorun yok ama şimdilik hadi bakalım. | Open Subtitles | بعد كل هذا لو أردت أخباري، سيكون هذا جيد. لكن الآن، هيّا |
İstersen sana özel pamuk şeker makineli ana merkez yaparım. | Open Subtitles | سأبني لك مقر عمل يضمُّ ماكينة صنع الحلوى لو أردت. |
Özür dilememi istiyorsan ihtiyar beni hemen şimdi yenersin ben de özür dilerim. | Open Subtitles | لو أردت إعتذاراً منـّي فعليكَ أنّ تهزمني فى قتالٍ الآن و سأعتذر إليكَ. |
ayrıca bir yıldız olmak istiyorsan kendi paranla ol, bizimkiyle değil! | Open Subtitles | وحتى لو أردت ان تكون ممثل فكن ممثلاً بنقودك لا بنقودنا |
Eğer birinin çikolatalı kurabiyeyi bilmesini istiyorsan yanına bir bardak sütü de çizeceksin. | Open Subtitles | لو أردت أن يخمن أحد رقاقة بسكويت الشيكولاتة، ترسم كوب من الحليب بجانبها |
Yani, sizi telefonlarınızdan istesem de ayıramam. | TED | أعني أنه لا يمكنني أخذ هواتفكم منكم حتى لو أردت ذلك. |
Yarın seni öldürmek istesem, sence zamanımı hayali şırıngalarla harcar mıyım? | Open Subtitles | لو أردت قتلك غدا هل تعتقد اننى سأبدد وقتى بالتفكير بالجرائم الخيالية |
Talep etmeyi düşünmedim ama istesem buna hakkım var. | Open Subtitles | لم أكن أنوى المطالبة بها ولكنه حقى لو أردت ذلك |
Eğer istersen, durumunu düzeltmeye yardımcı olmak beni mutlu ederdi. | Open Subtitles | سأكون أكثر من سعيد بالمساهمة مع الجماعة لو أردت |
Eğer istersen garajımda kutu kutu var. | Open Subtitles | لدي صناديق منه في الكراج لو أردت بعضاً منه |
Bu zehir değil Ray. Seni öldürmek isteseydim, bu şekilde yapmazdım. | Open Subtitles | هذا ليس سماً راي لو أردت قتلك لما استعملت هذه الطريقة |
Bu arada iki grubu aynı anda nasıl MR cihazına nasıl sığdırdığını bilmek isterseniz benimle sonra görüşün. | TED | وبالمناسبة، لو أردت أن تعرف كيف بإمكانها وضع شخصين في جهاز التصوير المغناطيسي في نفس الوقت تحدث لي لاحقاً. |
Kaplan mı avlamak istiyorsun tek atışta indirsen iyi edersin! | Open Subtitles | لو أردت أن تصطاد نمر، يجب أن ترديه بطلقة واحدة |
Eğer bu hayvanı iş yerinde tacize uğradığın gerekçesiyle dava etmek istersen bana çağrı at. | Open Subtitles | لو أردت مقاضاته للتحرش الجنسي أثناء العمل أو حيازة المخدرات هاتفيني |
Eğer revir bulmak istiyorsanız, kendinizi Kuzeyli esir durumuna düşürmelisiniz. | Open Subtitles | لو أردت دخول واحد عليك أن تكون من مساجين اليانكي |
Ve turların tümü tamamen interaktif, eğer bir yere gitmek istersem -- | TED | و كل الجولات تفاعلية بالكامل، فماذا لو أردت الذهاب إلى مكان ما |