"لو سمعت" - Translation from Arabic to Turkish

    • duyarsam
        
    • duyarsan
        
    • duysan
        
    • duyduysan
        
    Çünkü başkalarına da çalıştığını duyarsam seni ömür boyu sepetlerim. Open Subtitles لانني لو سمعت أنك ستأخذين عمل آخر ستكون نهايتك تماما
    Ve ikinizden bir ses daha duyarsam gırtlaklarınızı birbirine bağlayacağım. Open Subtitles و لو سمعت أي صوت يخرج منكما فسأقوم بربط حلقكما سوياً
    Eğer her hangi bir şey duyarsam sana bir alo çakarım*. Open Subtitles ولكن لو سمعت أي شيئ عن صاحب المسدس، سأعطيك نداء
    Bir şey duyarsan ben Four Seasons'dayım. Open Subtitles أنا في منتجع الفصول الاربع لو سمعت شيئاَ
    Eğer yürüyüş yapan bir bando duyarsan ruhun yücelir mi? Open Subtitles هراء تام ، لو سمعت مارش عسكري هل تتحرر روحك ؟
    Beklemede kal.Alarmı duysan bile bekle. Open Subtitles انتظر هنا، حتى لو سمعت صوت صفارات الإنذار، انتظر
    Yani eğer kurt uluması duyduysan, bu diğer kurtlarında yakın olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles إذن لو سمعت الذئب يعوي هذا يعني أن أخرون يمكن أن يكونوا قريبيين
    Eğer ortalıkta dolaşıp ağzını açıp ne yaptığımı birilerine... herhangi birine, hayranlara ya da koşuculara söylediğini duyarsam... Open Subtitles لو سمعت أنك تخبر أي أحد عما أفعله و أعني أي أحد
    Sesini tekrar duyarsam geriye kalan lise kariyerin boyunca sana fazladan çalışma cezası verebilirim. Open Subtitles لو سمعت صوتك مرةٍ أخري ربما يغريني هذا أن أضعك في الإحتجاز لباقي حياتك في المدرسة الثانوية
    Ama sesini duyarsam, bunları söyleyebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لكن لو سمعت صوتك، لا أعتقد أنه يمكني قول هذا
    Ama sesini duyarsam, bunları söyleyebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لكن لو سمعت صوتك، لا أعتقد أنه يمكني قول هذا
    Kardeşini kaybettiği için üzülüyorum ama başka bir devlet kumpası duyarsam... Open Subtitles اشعر بالأسف لفقدانه لشقيقة ولكني لو سمعت مؤامرة حكومية اخرى
    Onlardan biriyle tek kelime konuştuğunu duyarsam buraya bir kilo madde bırakıp icabına bakarım. Open Subtitles لو سمعت أنّك تتحدث إلي أي منهم مجدّداً سأضع كيلو مخدر هنا وأقبض عليك
    Eğer o çocuklara polisi aramalarını söylediğin için sirenleri duyarsam burnunu senin önünde keserim. Open Subtitles لو سمعت صفّارات الإنذار, لأنك أخبرتهما للتو أن يتصلا على الشرطة فسأقوم بقطع أنفها أمامك
    O kelimeyi bir daha duyarsam dudaklarını dişetlerinden sökerim. Open Subtitles لو سمعت هذه الكلمة تعبر فاهمك مُجدداً، فسوف أقشّر شفتيك من على لثّتك.
    Eğer senden bir saçmalık daha duyarsam Kafanı kırarım ve seni o deliğe tekrar götürüp kafanı klozete sokar ve seni öylece orada bırakırım. Open Subtitles لو سمعت كلمة آخرى منك .... سأكسر رأسك ... وأضعك فى الحفرة اللعينة
    Hayır, sende yürümek istersin. Eğer bir vals duyarsan, dans edersin. Open Subtitles لا ، سوف تمشي بشكل عسكري لو سمعت الفالس ، سوف ترقص
    Mesele şu ki, eğer Ortadoğuluların Pakistanlıların falan birşeyler götürdüğünü... duyarsan, bir telefonunun çok faydası olur. Open Subtitles في الحقيقة، لو سمعت أيّ شيء يحدث، شرق أوسطيّون، باكستانيّون، ستساعد كثيراً إن رفعت سمّاعة الهاتف.
    Aslına bakarsan, ofisinde benim işimle alakalı olabilecek bir şey duyarsan bunu benimle paylaşırsan müteşekkir olurum. Open Subtitles في الحقيقة، لو سمعت شيئاً في مكتبه، يؤثر بعملي سأكون شاكراً لك أن تشاركيه معي
    Eğer ayin duyarsan, kilise de bir araya gelirsin. Open Subtitles لو سمعت ضجيج الجمهور سوف تشاركهم
    Uygunsuz bir şekilde değil ama nasıl söylediğini duysan anlardın. Open Subtitles لا يبدو قولًا غير ملائم لكن لو سمعت طريقته في قولها كنت ستفهم
    Eğer benim hakkımda ufak şeyler duyduysan onları, göz ardı edecek kadar modern bir kadın olduğunu sanıyorum. Open Subtitles لو سمعت شيئا صغيرا عنى أعتقد انكى الوحيدة فى العالم التى لن تأخذ بهذا الكلام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more