"ليست هذه" - Translation from Arabic to Turkish

    • o değil
        
    • bu değildi
        
    • bu değil
        
    • değil bu
        
    • burası değil
        
    • olmaz
        
    • Böyle
        
    Konu o değil ki, iyi bir Alman Böyle davranmaz. Open Subtitles ليست هذه هى المسأله فالألمانى الحق لا يفعل هذا
    Sorun o değil ki Jackie. Open Subtitles ليست هذه المُشكله ، جآكي المُشكله هي .. ـ
    Tanrım. Yatırım yaptığım plan bu değildi. Open Subtitles يا إلهى ليست هذه الخطة التى استثمرت أموالى بها
    Burdaki herkes birbirinden nefret ediyor. ama sorun bu değildi. Open Subtitles يمكننا أن نكره بعضنا البعض بصوره متبادله لكن ليست هذه مشكله
    Zor bir dönemden geçtiğini biliyorum ama başa çıkmanın yolu bu değil. Open Subtitles أعلم أنه يمرّ بأوقات عصيبة لكن ليست هذه هي الطريقة للتعامل معها
    Gerçekten anlamanızı istediğim önemli bir nokta da: Bu bir hızlandırılmış çekim değil, bu, benim gün ve gece boyu fotoğraf çekmemle oluşuyor. TED و العنصر المهم الذي أريدكم يا أصدقاء أن تفهموه هو: ليست هذه لقطات متتابعة، هذا أنا أصور طوال النهار والليل.
    Dünyadaki tek ülke burası değil. Yeni Almanya da var. Open Subtitles على أي حال، ليست هذه بالدولة الوحيدة في العالم، هناك ألمانيا الجديدة مثلاً
    Hayır, Bernard'ı halledebilirim, sorun o değil. Open Subtitles لا, أستطيع أن أتعامل مع بيرناند ليست هذه المشكلة
    Umuyorum konu o değil, çünkü, elbette mevcut şartlarınız bu gönüllülüğü üretiyorsa... ..üzerine yağmak üzere olan dolu fırtınasının buzlu bokunu minimize edeceğine emin olurdu. Open Subtitles آمل أنها ليست هذه القضية لأنها بالطبع لو ظروفكِ الحالية أسفرت عن تلك الإرادة هذا يؤكد أن هذا سيخفض عاصفة الثلج
    Ama biliyorsun, mesele o değil? Open Subtitles لكن ليست هذه هى القضيه.. أليس كذلك ؟
    Ama biliyorsun, mesele o değil? Open Subtitles لكن ليست هذه هى القضيه.. أليس كذلك ؟
    o değil, ama bir sonraki. Onuncu kural. Open Subtitles لا ليست هذه ما اقصد الوصية العاشره
    Aklımdaki ameliyat sonrası dinlenme dönemi bu değildi. Uyandığı an bana haber ver. Open Subtitles ليست هذه هي فترة النقاهة التي كنت أفكر بها
    Şu anda duymak istediğim kelime bu değildi. Open Subtitles ليست هذه هي الكلمة التي أريد أن أسمعها الآن حقاً ماذا تقولين؟
    Bu yıl girdiğim tek çalışma grubu bu değildi. Open Subtitles ليست هذه أول مجموعة دراسية أنتمي إليها هذه السنة.
    Ama asıl ilginç şey bu değil. TED و لكن ليست هذه الأشياء المثيرة للاهتمام حقيقة.
    Commodus'un yaptıklarına karşı çok iyi bir ceza olabilir bu belki ama... ona karşı çıkmanın yolu bu değil! Open Subtitles ربما كان هناك الكثير من الخطأ "فيما فعله " كومودوس و لكن ليست هذه هى الطريقة التى تعارضينه بها
    Sadece bu şirket değil, bu bütün şehir. Open Subtitles إنها ليست هذه الشركة, إنها المدينة كلها.
    Geniilara göre bir pazarlık değil bu. Şu an C-4'unuz olsa ne yapacaktınız? Open Subtitles ليست هذه مساومة مع الجيناى ماذا ستفعلون بالسى4 ؟
    Takas yeri burası değil. Bu sadece herkesin hayatta olduğuna emin olmak içindi. Open Subtitles ليست هذه نقطة المبادلة بل مجرّد تأكيد على حياة الجميع
    Başka imkânlar da doğar ama bu sefer olmaz. Open Subtitles آسف، ستتاح فرص أخرى، ولكن ليست هذه المرّة
    Ben bir şey istemiyorum ama bu iş Böyle yapıImaz. Open Subtitles بالطبع لا اريد ذلك ، لكن ليست هذه هي الطريقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more