Hayır, randevu değil. Sadece takılacağız. | Open Subtitles | لا, ليس موعدا غراميا, نمضي الوقت معا فحسب |
Ama bu bir randevu değil. Biz gidemeyiz. | Open Subtitles | لكن هذا ليس موعدا نحن لا نستطيع فعل ذلك |
Ama bu gerçek bir randevu değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس موعدا حقيقيا أليس كذلك؟ |
Bu gerçek bir buluşma değil, sadece alışveriş merkezine gideceğiz. | Open Subtitles | أنه ليس موعدا حقيقيا سوف نذهب فقط الى المول |
Bu gerçek bir buluşma değil. Sadece oyalanmak için. | Open Subtitles | هذا ليس موعدا غراميا سوف نتسكع فى الخارج فقط |
Donna'nın önceden önemle belirttiği gibi. bu bir flört değil | Open Subtitles | كما أشارت (دونا) في وقت مبكر وبعناية هذا ليس موعدا |
Hayır.Bu bir flört değil. | Open Subtitles | لآ ، إنه ليس موعدا |
- Randevuda değiliz. | Open Subtitles | -هذا ليس موعدا |
Bu bir randevu. Tam randevu değil. | Open Subtitles | هذا موعد حسنا، ليس موعدا |
- Randevuya benziyor. - randevu değil. | Open Subtitles | يبدو كما لو كان موعدا انه ليس موعدا - |
- Öyleyse bu bir randevu değil. - Sen ayarlamıştın. | Open Subtitles | . لذا هذا ليس موعدا . أعطها هذا - |
- Hâlâ randevu değil ha. - Sen de hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | مازال ليس موعدا - أنت تبدو جميلا أيضا - |
randevu değil. | Open Subtitles | ليس موعدا. |
Hayır, dinle beni, buluşma değil. | Open Subtitles | لا, إستمعي إلي, إنه ليس موعدا غراميا |
Bu bir buluşma değil. | Open Subtitles | هذا ليس موعدا ً غراميا ً. |
Bay Monk, bu... gerçek bir buluşma değil. | Open Subtitles | السيد مونك ، انه ليس موعدا |
- Hayır, bu bir buluşma değil. | Open Subtitles | لا ، انه ليس موعدا |
- Randevuda değiliz. | Open Subtitles | -انه ليس موعدا |