"ليقتل" - Translation from Arabic to Turkish

• öldürmek için
• öldürmeye
• öldürecek
• öldürmesi
• öldürdü
• öldürsün
• öldüren
• öldüremez
• öldürürdü
• öldürebilirdi
• öldürebilecek
• öldürür
• öldürmezdi
• öldürebilmek
• öldürmüş

- Eleanor'u öldürmek için kiralanmış. - Kiralamadılar, şantaj yaptılar.
يقول أنه تم استئجاره ليقتل إليانور لم أكلف إنهم يهددونى

Eğer Light Kira ise, bu fırsatı Near'ı öldürmek için kullanacaktır.
إن كان لايت هو كيرا ، فإنه سيفعل هذا ليقتل نير

Birkaç hafta önce adamın biri bu eve bizi, tüm aileni öldürmeye geliyordu.
قبل اسبوعين، كان رجل سيأتي لهذا المنزل ليقتلنا ليقتل عائلتك عن بكرة أبيها.

O burada tanığı öldürecek, çünkü kız onun suratını gördü.
إنه هنا ليقتل الشاهدة بكل بساطة لأنها رأت وجهه

İki kişiyi bir kutuya koy, birimizin diğerini öldürmesi ne kadar sürecek, gör.
ضع شخصان في صندوق و أنظر لكم من الوقت يحتاج أحدهم ليقتل الآخر

Ve adamın kurbanlarını öldürmek için çıplak ellerini kullandığını unutmayın.
ولا تنسوآ بأن هذا الشخص أستخدم يديه العاريتين ليقتل ضحاياها

O küçük kızı ve yoluna çıkacak herhangi birini öldürmek için burada.
إنّه هنا ليقتل تلك الطفلة الصغيرة وأىّ شخص يعترض طريقه

Neden kendini öldürmek için pazartesiyi beklemedi anlamıyorum.
مالا أفهمه هو لماذا لم ينتظر الى الاثنين ليقتل نفسه ؟

Senin sapık insanları öldürmek için epeyi eroin çalmış.
صديقك المختل سرق الكثير من الهيروين ليقتل الناس به

Kocası Ahab'ı, Naboth'u öldürmeye ikna eden oydu.
لقد كانت هى التى أغرت زوجها,أهاب, ليقتل نابوث,

Ama teorimiz doğruysa şüpheli, yeniden öldürmeye hazırlanıyordur.
و ليس اختطاف التحقيق لكن ان كانت نظريتنا محقة فالجاني يبحث سلفا عن عذر أخر ليقتل مجددا

Neden her gün birini öldürmeye başladı?
،لماذا انطلق فجأة ليقتل الناس كل يوم؟ التصعيد ربما يكون قد حدث

Hayır, birini öldürecek kadar çılgın biri değil.
لا, انه ليس مجنونا بما فيه الكفايه ليقتل شخصُ ما

O sadece annesinden korkmuş ve bizim saldırgan gibi adam öldürecek becerisi ve cüssesi olmayan bir çocuk.
شخص خائف من امه لهذه الدرجة ليس لديه المهارة الشجاعة او الحجم ليقتل بنفس طريقة المجرم

Bu dünyada... bir adamın kendi oğlunu öldürmesi için ödenecek yeterli para yok.
ليس هناك مالاً فى كل العالم يكفى ليدفع الرجل ليقتل إبنه

O halde örümceği öldürmesi için William F. Buckley'i çağır.
إذا لماذا لا تأتين بـ ويليام بوكلي ليقتل العنكبوت؟

Onun aldığını sandım, ve geri döndü ve onu öldürdü.
ــ لا أدرى إعتقدتُ أنه معه ثم عاد ليقتل القس

Hey, Beecher'ı öldürsün diye bir görevliye rüşveti ben vermedim, sen verdin.
لست أنا من رشى سي أو ليقتل بيتشر ، أنت الذي فعلت

Hirsizlik. Yük treninde yolculuk eden yasli kadinlari öldüren.
السلب, رجل يركب قطار البضائع ليقتل سيدة مسنة

Ama kimseyi öldüremez. Onu çocukluğundan beri tanırım.
ولكنه لم يكن ليقتل اى احد فانا أعرفه منذ أن كان طفلا

Aslında boğazımı kesmek için yedi herifi öldürürdü.
في الحقيقة، كان ليقتل سبعة رجال فقط ليقطع عنقي

Keskin nişancı en az üç insan öldürebilirdi ve filmde ki o adam gibi yürüyüp gidebilirdi.
كان ليقتل القناص ثلاث أشخاص على الأقل، و كان ليمشي مثل ذلك الرجل في الفيلم

Ve birini öldürebilecek kadar çılgın biri olmadığını söylememiş miydiniz?
وأنه ليس مجنونا بما فيه الكفايه ليقتل شحصا ما

Kim bir esrar yetiştiricisini ormanın içinde uyku tulumu ve yiyecek için öldürür?
من ليقتل مزارعً في منتصف الغابة لأجل وسادات النوم و بعض الطعام ؟

Sen buralarda olmasaydın babam Varick'i asla öldürmezdi.
أتعلم أبي لم يكن ليقتل فاريك لو كنت بجانبه

Birisini öldürebilmek için ruhunuzdan bir parça kaybetmiş olmanız gerekir.
لابد أن يكون الشخص فاقد لجزء من روحة ليقتل أحداً ما

Evet, vakti çok olan kaçığın teki birini öldürmüş.
-نعم. ذلك شخص مجنون استغرق وقتاً طويلاً ليقتل أحداً