Babam geceyi dışarıda geçirdiği zamanlar annem çiğneme tütününün içine hamster kakası koyardı. | Open Subtitles | كلّما أمضى والدي ليلته خارج المنزل، تضع والدتي فضلات جرذ القدّاد بكيس شمّته. |
Smiler Grogan geceyi burada geçirdi. | Open Subtitles | لقد قضى سمايلر جروجان ليلته هنا ، أترى ؟ |
Buna göre hedef geceyi postanede geçirdi! | Open Subtitles | 04 إذن تقريرك يوحي بأن الساحر قد قضى ليلته بمكتب البريد |
Ben bakarım. Endişelenme. Daha burada ilk gecesi ya onun için böyle. | Open Subtitles | سأتولى الأمر, لا تقلقى انها ليلته الأولى هنا, هذا هو الأمر |
Onun son gecesi olması gerekiyordu. Onun icabına baktın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون ليلته الأخيرة و أنت اعتنيت به |
Eminim ki son gecesini papazla geçirmek yerine seninle geçirmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | أنا واثق أنه يفضل قضاء ليلته الأخيرة معكِ على أن يقضيها مع القس |
Ben bile. Tüm gecesini onu korumak için feda eden kişi bile. | Open Subtitles | و لا حتى أنا الشخص الذي ضيع ليلته بالكامل في مراقبته |
Yeni patron geceyi koltuğunda geçirdi. Umarım mahzuru yoktur. | Open Subtitles | الملياردير الشاب قضى ليلته على اريكتك اتمنى الا تمانع |
Ekselanslarının geceyi nerde geçirdiğini öğrenebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن للمرء أن يستفسر عن المكان الذي قضى فيه صاحب السمو ليلته ؟ |
Tecritten sonra herkes geceyi hücresinde geçirecek! | Open Subtitles | بعد الأغلاق, كل شخص سيقضي ليلته في زنزانة |
İçimde, onun geceyi başka bir adamla geçirdiğine dair korkunç bir his vardı. | Open Subtitles | راودني شعور سيء بأنّه أمضى ليلته مع رجل آخر |
Diğerleri ise, geceyi geçirebilecek gizli bir bölge bulmuşlar. | Open Subtitles | وَ البعض وجد مكاناً للتخفي ليطوي فيه ليلته |
Bir erkeğin seninle geçirdiği geceyi örtmek için kız arkadaşına söylediği ilk yalan bu olmaz sanırım. | Open Subtitles | لنقل أن هذه ليست المرة الأولى التي كذب فيها شاب على صديقته ليغطي عن قضاء ليلته معك |
Görünüşe göre geceyi eli boş bitiren bir ben varım. | Open Subtitles | يبدو انني الوحيد الذي انهى ليلته بيد فارغة |
Bu gece onun gecesi olmalıydı, babamın değil. | Open Subtitles | تعرف ، هذه من المفترض ان تكون ليلته وليست ليلة والدي |
Haftada sadece bir kez uğrar, ama bu gece onun gecesi değil. | Open Subtitles | إنه يأتي لليلة واحدة في الأسبوع وهذه ليست ليلته |
O çöldeki gecesi ile yanlız yüzleşmeli. | Open Subtitles | يواجه ليلته الأولى في الصحراء وحيدًا |
Son gecesini unutulmaz bir gece yapalım. | Open Subtitles | دعنا نجعل ليلته الأخيرة هنا ليلة يتذكرها دائماً |
Ama çoğu ebeveyn dinlenmek için bebeğin ilk gecesini çocuk odasında geçirmesini tercih ediyor. | Open Subtitles | ليلته الأولى في الحاضنة ليحصلوا على بعض الراحة لقد مررت بالكثير |
Ve tüm gecesini, bu mükemmel eti avlayarak geçirecek. | Open Subtitles | ويقضي ليلته يلتهم هذا الجزء اللذيذ من اللحم الجيد |
Buster'da akşamlarını kadınlarla... geçiremez mi... | Open Subtitles | اليس يجب ان يقضى باستر ليلته |