"لي أنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyleme
        
    • bana senin
        
    • deme
        
    • ettiğini
        
    • olduğunuzu
        
    - Sakın kurbanın yanına gittiğini söyleme. Sadece söylentileri duydum. Open Subtitles مرحباً, قل لي أنك لم تقترب من زبون المهم جداً
    Bunu düşünmediğini söyleme bana. Yani yapmadan önce demek istiyorum. Open Subtitles لاتقل لي أنك لم تكن تفكر به من قبل أن تفعلها
    Tanrı aşkına havadan medet umduğunu söyleme. Open Subtitles يا إلهي ، لا تقل لي أنك تتهرب من إجابة سؤالي بالحديث عن الطقس
    Darrin, Harry daha dün akşam, bana senin reklam sektörindeki en genç ve en yetenekli isimlerden biri olduğunu söylüyordu. Open Subtitles دارين، فقط الليلة الماضية على العشاء هاري كان يقول لي أنك ألمع شاب فى مؤسسة
    Defalarca iş yerini aradım bana senin FBI ile çalıştığını söylediler. Open Subtitles اتصلتبمركزالشرطةعدة مرات, و قالوا لي أنك تعمل مع المكتب الفيدرالي
    Başka bir yerde ders çalışıyorum deme çünkü notların daha yüksek olurdu. Open Subtitles لا تقولي لي أنك تدرسي في مكان ما000 للحصول على درجات أعلى
    Şimdiyse bana her dersi sorguladığını kendi kendine öğrenmeyi tercih ettiğini söylüyorlar. Open Subtitles والآن قيل لي أنك تشكك في كلّ درس وتفضل تعليم نفسك بنفسك.
    Görünüşe göre onun amcası olduğunuzu söylemeye devam edeceksiniz. Open Subtitles يبدو لي أنك تريد أن تتظاهر بدور العم..
    Sevmediğini söyleme. Daha önce de yemiş ve hoşlanmıştın. Open Subtitles لا تقل لي أنك لا تحب الدمسيسة , لقد كان عندك منها قبلا , وقد أحببتها
    Hala o saçma kartı kullandığını söyleme sakın. Open Subtitles لا تقل لي أنك بقيت على استخدام ذلك الكرت الأبلى
    Bana şu laboratuardaki adam yüzünden Hocney 'ini sattığını söyleme! Open Subtitles لا تقل لي أنك بعت تلك اللوحة لتقوم بالدفع لجرذ مختبر التكنولوجيا
    Sasuke, bana sakın önce dövüşmek isteyipte şimdi korktuğunu söyleme? Open Subtitles لا تقل لي أنك أردت القتال معي وانك خائف الآن ؟
    Clark, bana kıskandığını söyleme. Lana'ya aşıksın sanıyordum. Open Subtitles كلارك لاتقل لي أنك تغار إعتقدت ك لاتهم سوى بلانا
    bana senin verileri alma işlemini ertelediğini söyledi. Open Subtitles يقول لي أنك تأخرت بإعطاء إشارة البدء في إسترجاع البيانات
    Bu da, bana senin kulübü artık bırakıp gidemeyeceğin kadar çok finansal ve ekonomik olarak yatırım yaptığını gösteriyor. Open Subtitles ذلك يظهر لي أنك قد إستثمرت أكثر مما يلزم من الناحيتين العاطفية والمالية على أن تبتعد الآن
    Buradan gidelim. Bana neden söz ettiğini bilmiyorum, deme. Biliyorsun! Open Subtitles دعينا نخرج من هنا لا تقولي لي أنك لا تعرفين عن ماذا أتحدث
    Hiç rock konserine gitmedim deme bana. Open Subtitles لا تقولي لي أنك لم تذهبي إلى حفلة روك أبداً
    Ne diye söylediklerimi yazıyosun? Doğru not ettiğini ne biliyim? Open Subtitles لماذا إذن تسجل ما أقوله و ما يضمن لي أنك لا تسجل ما لم أقوله ؟
    Ve bacaklarınızdaki sülük ısırıkları gölcüğün orada olduğunuzu gösteriyor. Open Subtitles وتلك العضات تشير لي أنك كنت عند البركة
    Benim akıl hocam olduğunuzu kabul ederseniz, sizi serbest bırakırım. Open Subtitles سأجعلك تخرج فقط إذا قلت لي أنك معلمي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more