"لَيسَ هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• burada değil
• Burada olmaz
• burada yok
• burda değil

Kusura bakma Yüzbaşı ama işteyken kararları sen verirsin, burada değil.
بكُلّ الإحترام المُسْتَحق، القائد، تُسيّرُ الأمورَ في العمل، لَيسَ هنا.

Hiçbiri haftalardır burada değil. - Sahi mi?
لَيسَ هنا لا أحد منهم كَانَ هنا لأسابيعِ

- O zaman iyi ol ama burada değil.
ثمّ يَذْهبُ يَكُونُ غرامةً، فقط لَيسَ هنا.

- Aç şunu. - Burada olmaz.
فقط أفْتحُه لَيسَ هنا

Evet, fakat Burada olmaz.
نعم، لكن لَيسَ هنا. تعال

Özür dilerim, Bay Roper şu anda burada değil.
أَنا آسفُ، السّيد روبير لَيسَ هنا الآن.

Fakat bu defa, zavallı Signora Russell burada değil.
هذا الوقتِ، هناك povvera Signora روسل هو لَيسَ هنا.

Tekrar söylüyorum, burada değil.
إسمحْ لني قوله ثانيةً، هو لَيسَ هنا

Ama saat 8:15 ve hala burada değil.
حَسناً، هو 8: 15 وهو لَيسَ هنا

- burada değil. - Haklı, biliyorsun.
لَيسَ هنا هي محقةُ، تَعْرفُ ذلك

dahası olmalı çünkü çıktığım kişi daha burada değil.
هناك gotta يَكُونُ أكثرَ لأن تأريخَي ما زالَ لَيسَ هنا.

- Tabii burada değil.
بالطبع هو لَيسَ هنا.

Ama burada değil.
حَسناً، انة لَيسَ هنا.

"Minişin" her kimse, burada değil.
"كَ قليلاً ' غير، " مَنْ هي، لَيسَ هنا.

O... burada değil.
إنه لَيسَ هنا..

- Bırak da uyusun. - Burada olmaz.
لندعها تنام لَيسَ هنا.

- Lütfen, Burada olmaz.
- رجاءً، لَيسَ هنا

Burada olmaz.
لَيسَ هنا.

Coop burada yok.
العُشّ لَيسَ هنا.

-Ne düşünüyorsunuz? -Güzel -Tabi burdayız, burda değil
جيد ماعدا بأنّنا هنا، و لَيسَ هناك والمرسل هناك، لَيسَ هنا