Polis kurbanların ismi dışında bir bilgi vermedi ancak bugünün ilerleyen saatlerinde bir basın toplantısı olacağı söylendi. | Open Subtitles | لم تفدنا الشرطة بأية معلومات بإستثناء أسماء الضحايا ولكن سيعقد مؤتمراً صحفياً في وقتٍ لاحق اليوم |
Bellinger'in avukatı hemen Federal Mahkemeye temyiz başvurusunda bulundu ve yarın bir basın toplantısı düzenleyecek. | Open Subtitles | حيث قدم المحامي بلينجر بالفعل نداءاً إلى المحكمة الاتحادية وسوف يُعقد مؤتمراً صحفياً غداً |
Bir parti değil bir Yıldız Savaşları toplantısı gibi. | Open Subtitles | لم تكن حفلة لقد كانت مؤتمراً لحرب النجوم |
Gerekli olan kabine üyeleriyle bir konferans görüşmesi ayarla. | Open Subtitles | اعدّ مؤتمراً مصوراً مع أعضاء مجلس الوزراء |
O zaman basın konferansı düzenleyip görevden alınmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | إذاً سوف أعقدُ مؤتمراً صحفياً... و أعلنُ فيه رفضك. |
Olaydan kaynaklanan tepkiler Rahip Purdy'nin İnanç Mirası cemiyetince himaye edilen dini bir konferansa ev sahipliği yapan bu küçük kasaba toplumunda, şoktan kedere değişiklik gösteriyor. | Open Subtitles | أخبار الجريمة حـثـت على ردود الفـعـل تحديداً من هذه الصدمة المحزنة في هذه المدينه الصغيرة التي إستضافت هذا الأسبوع مؤتمراً دينياً |
Genelde birini temize çıkarmak için açıklama yapmazlar. | Open Subtitles | عادةً لا يقيمون مؤتمراً صحفياً لتبرأة شخص ما |
Basın toplantısı ayarladım, pisliğini temizlesen iyi olur. | Open Subtitles | الآن ، عليّ أن أعدّ مؤتمراً صحفياً لتصحيح بعض الأمور |
Bu öğlen bir basın toplantısı düzenleyeceğim. | Open Subtitles | الآن، سأقيم مؤتمراً صحفياً بعد ظهر هذا اليوم |
Pekala, basit ve kontrollü bir basın toplantısı yapacaksın. | Open Subtitles | اعقدي مؤتمراً صحافياً محدوداً ،وأجيبي على أسئلتهم ولكن حاولي أن تمحي هذا الإسم |
Sizden bir basın toplantısı düzenlemenizi ve adımı temize çıkarmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكَ أن تعقدَ مؤتمراً صحفيـاً وتبريء اسمي |
Eğer bir basın toplantısı düzenlemezseniz gider bütün hikayeyi anlatırım... | Open Subtitles | إن لم تعقد مؤتمراً صحفيـاً سأقوم بالبوح بالقصة الحقيقية |
Basın toplantısı yapmadan önce durumu çözmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج إلى التحقق قبل أن أعقد مؤتمراً صحفياً |
Saat 4'e kadar zamanın var, ondan sonra basın toplantısı yapacağım ve sen de orada olacaksın. | Open Subtitles | حسناً، لديك حتى الرابعة ثم سأعقد مؤتمراً صحفياً وستكون موجوداً |
Basın toplantısı düzenlemek lazım. | Open Subtitles | حسناً، نحن فى حاجة لعقد مؤتمراً صحفياً أجل. |
Hayır o bir konferans için uzakta, ben de kendime güzellik merkezinde bir haftasonu hazırladım. | Open Subtitles | كلا، لقد ذهب لحضور مؤتمراً لذا قرّرت معالجة نفسي بحمّام معدنيّ في عطلة نهاية الأسبوع |
Başka bir konferans düzenleriz. | TED | ونعقد مؤتمراً جديداً |
Basın konferansı yapıp her şeyi söyleyelim. | Open Subtitles | سنعقد مؤتمراً صحفياً وسنُقرُ بفعلتنـا |
...yakın zamanda, maaş zamları hakkında bir basın konferansı verecek. | Open Subtitles | سيعقد مؤتمراً صحفياً في القريب العاجل... عن زيادة الرواتب ... . |
Bir gün San Diego'daki deniz memelilerini konu alan bir konferansa katıldım. | Open Subtitles | حضرت مؤتمراً للثدييات البحريّة "في "سان دييجو |
Sayın Yargıç, Bay McClaren Oslo'da bir konferansa katılmayı planlıyor. | Open Subtitles | (سعادتك, السيد (ماكلرين (سيحضر مؤتمراً في (ألسو |
David, Jerry basın açıklamasını ayarladı. Bu akşam bir açıklama bekliyorlar. | Open Subtitles | (ديفيد), (جيرى) ادرج مؤتمراً صحفياً فى جدول المواعيد انهم يتوقعون بياناً منك هذا المساء |