| Bu, düzenlenen en büyük yarışma olur. Tabii Tanrılar onaylarsa. | Open Subtitles | لن تقام العاب اعظم منها مالم تأمر الالهه بغير ذلك |
| Ben de kendimi gerçekten tehlikeye atmadıkça Tabii! Ailemin iyiliği için! | Open Subtitles | مالم اضع نفسي في خطر حقيقي ، ايضا ً لأجل عائلتي |
| Tabii eğer bir yerlere sakladığın kötü şeyler yoksa, porno veya sigara gibi. | Open Subtitles | مالم تخفي أية أشياء سيئة في مكان ما، مثل أشياء الدعارة أو السجائر؟ |
| Kanıtlar aksini göstermediği sürece bunun kötü bir şeyin, hatta kıyametin habercisi değil, sıradan bir deprem olduğunu varsaymalıyız. | Open Subtitles | و مالم يظهر ما يثبت غير ذلك، أفترض أنه كان مجرد حركة لطبقات الأرض و ليس إنذارا لكارثة وشيكة |
| Giriş listesinde isminiz olmadığı sürece sizi içeriye alma yetkim yok. | Open Subtitles | إسمع، ليس لدي السلطة لأدعكم تدخلون مالم تكونوا على تلك القائمة |
| Tabi eğer senin flört yaşamın evreni zamkla yapıştırılmış gibi tutmuyorsa... | Open Subtitles | مالم يكن تاريخ مواعدتكم هو الصمغ الذي يحمل الكون معاً .. |
| Onun finalini oyna ve yarın gece yatağına gir yoksa dük, Christian'ı öldürtecek. | Open Subtitles | مالم ترضي بنهايته وتنامين معه ليلة الغد الدوق سوف يقدم على قتل كريستيان |
| Tabii güzel bir seri yakaladıysan başka. O zaman altına İşersin. | Open Subtitles | مالم تكن على أثر جيد في هذه الحالة تجلس وتبلّل نفسك. |
| Genelde bavulları yukarı gönderirim, bara girerim biraz rahatlarım Tabii sen buna karşıysan... | Open Subtitles | عادةً أرسل الحقائب للغرفة أذهب للحانة أخفّف الضغط قليلاً مالم تعترض على ذلك |
| İşe başlamanı öneririm, Tabii başka bir şey yapmayı tercih etmezsen. | Open Subtitles | أقترح أن تعودى للعمل مالم يكن هناك شيء آخر تُفضّلُين فعله |
| O yaşlı adam hepsini nasıl harcasın ki ailesi yoksa Tabii. | Open Subtitles | كيف يمكن لذلك العجوز أن يستخدمه كلّه؟ مالم يكن له عائلة. |
| Tabii sen Facebook'ta yazmadıysan. Tıpkı sana verdiğim son sır gibi. | Open Subtitles | مالم تقومي بوضعه على الفيس بوك مثل آخر سر أخبرتك به |
| Tabii bu sadece o yaratığın yakalanmasından başka bir şey değilse. | Open Subtitles | أعني، مالم يكن هذا أكثر من مجرد إلقاء القبض على المخلوق |
| - Doğru yolda ilerlemediğimiz sürece hepimiz öyle olmayacak mıyız? | Open Subtitles | ألسنا جميعاَ كذلك مالم نأخذ المسار الذي يقودنا جميعاَ ؟ |
| Sen yönlendirmediğin sürece, kül bulutu dünya çapında nükleer kışı getirir. | Open Subtitles | لكن غيمة الرماد ستجلب على العالم شتاء نووي مالم انت تحرفها |
| İfade yetisini kaybetmesinden dolayı kemanıyla müzik yapmadığı sürece konuşamıyor. | Open Subtitles | فقدان الكلام منعهُ من القدرة على الكلام مالم يعزف الكمان |
| Tabi CIA onun kendilerinden olduğunu kabul etmezse ki etmeyecek de zaten. | Open Subtitles | مالم تعترف وكالة المخابرات المركزية انه تابع لهم ، .وهذا لن يحصل |
| Tabi senin Bayan Ekim ile biraz daha zamana ihtiyacın yoksa. | Open Subtitles | إلا بالطبع مالم كنت تريد إمضاء المزيد من الوقت مع مجلتك |
| Şahidiniz yoksa boşa kürek çekiyorsunuz. başka bir şey var mı? | Open Subtitles | مالم يكن لديك شاهد لا شيء لديك , أمر آخر ؟ |
| Örgütün harekete geçemediği müddetçe yaptığım hiçbir listenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | أي قائمة أضعها لا معنى لها ، مالم تتحرك المنظمة بموجبها |
| İnsan bu kadar çok toprağa Ancak başkalarından alarak sahip olur. | Open Subtitles | من يحصـل على هذه الأرض الكثيرة مالم يأخــذوهـا من شخص آخر؟ |
| Ayrı ayrı çalışmazsak sistemin güvenlik duvarını yarına dek nasıl bitiririz bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم لمتى سنقوم بحماية كل هذه الأنظمة للغد , مالم ننفصل |
| Teşekkür mektupları alırım, ama kimse, borç istemek dışında, beni ziyaret etmez. | Open Subtitles | ثم أحصل على رسائل شكر لكن لا أحد يهتم بزيارتي مالم يريدون سلفة من المال |
| -Tabi sen onun da sahte olduğunu düşünmüyorsan. -Hayır,öyle değil! | Open Subtitles | مالم تعتقد أن هذة مزيفة ايضاْ كلا , ليس تلك |