Yani tek yapmam gereken, sıkı bir yumruk atıp savunmaya geçmek ve beklemek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو إعطاؤه لكمة قوية ولعب موقف الدفاع ثم الانتظار |
Tek yapmam gereken ses yalıtımlı bir suite yerleşmekmiş. O beni bulacakmış. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو الحجز في جناح منعزل وهو سيصل إلي |
Bu iş yeterince kontrolden çıktı. Artık Ne yapmam gerektiğini biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لقد خرج الأمر كله عن السيطرة أنا أعرف ما علي فعله الآن انا أعرف ما علي فعله |
Hadi çocuklar hemen buradan çıkın. Ben Ne yapmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | اخرجوا من هنا يا شباب ، أعرف ما علي فعله |
Ama Ne yapacağımı bilmiyorum. Berbat olduğunu biliyorum ama aksi hâlde onu kaybedeceğim. | Open Subtitles | أعرف، و لكن لا أعرف ما علي فعله هنا أعرف أن الأمر سيء |
Sence ben bu delilik karşısında Ne yapacağımı biliyor muyum? | Open Subtitles | أ تعتقدين أنى اعرف ما علي فعله مع هذا الجنون |
Providence'in kuzeyindeki italyanlar bana yapmam gerekeni soylemeye kalkti. | Open Subtitles | أحدهم من شمال بروفيدنس حاول أن يقول لي ما علي فعله |
- Tek yapmam gereken şehirdeki en büyük evi aramaktı. | Open Subtitles | كلي ما علي فعله أن أذهب لأكبر منزل في المدينة |
Tüm yapmam gereken senin öldüğünü görmeye yetecek kadar özgür kalmak. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو أن أبقى حراً حتى أراك ميتاً |
Önceleri, tek yapmam gereken camdan bakmak gerçek bir arkadaş görmekti ben ve ailem için her şeyi yapacak birini, ama şimdi hepsi gitti. | Open Subtitles | من قبل كان كل ما علي فعله هو النظر عبر النافذة و سارى صديقة حقيقية انسانة ستفعل اي شيء لأجلي او لعائلتي لكن الآن |
Tek yapmam gereken fotoğrafta bir hedef belirleyip bunu yüz kere falan büyütmek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو اختيار هدف في الصورة وأستطيع تكبيرها مئات المرات |
O anda ne olursa olsun Ne yapmam gerektiğini anladım. | Open Subtitles | عندئذ، عرفت ما علي فعله مهما كانت قسوة الظروف |
Ne yapmam gerektiğini biliyor olmam ve böylesi değiştiğimi hissetmem...beni çok şaşırttı beni çok şaşırttı. | Open Subtitles | لقد تفاجأت بأني أعرف ما علي فعله و أشعر كيف تغيرت |
Ne yapmam gerektiğini hatırlayacağım ve onu yapmamam için hiçbir şey beni durduramayacak. | Open Subtitles | سأتدكر ما علي فعله و لا شيء سيقف في طريقي |
Senin tutuklandığını duyduğum zaman, Ne yapmam gerektiğini hemen anladım. | Open Subtitles | عندما سمعت أنه تم القبض عليك علمت فوراً ما علي فعله |
Bana Ne yapacağımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول لي ما علي فعله هنا , أيها الغبي ؟ |
Sabahleyin ağırda uyandığım zaman, o gün Ne yapacağımı bilerek. | Open Subtitles | عندما أسْتيْقظ صباحاً في المزرعةِ وأَعْرف ما علي فعله ذلك اليوم |
Evet, orada sanki herkes Ne yapacağımı söylüyordu. | Open Subtitles | نعم، شعرت أنهم كانوا يقولون دائما ما علي فعله |
yapmam gerekeni yaptım ve sana iyi bir hayat verdim. | Open Subtitles | فعل ما علي فعله لكنني قدمت لكِ حياةً جيده |
O zaman çocuk sahibi olacağını anladım. Ve ben de yapmam gerekeni yaptım. Yani o zaman öyle düşünüyordum. | Open Subtitles | عندها عرفت انها ستنجب الطفل وكان علي ان افعل ما علي فعله او ما ظننت انه علي فعله |
Ama belki de bunu yapmalıyım. Benim için kötü bir şey bu. | Open Subtitles | لا، لكن لربما هذا ما علي فعله إنّ هذا ذو تأثير سيء عليّ |
Eğer insanların gazetemi okumalarını istiyorsam, tek yapmam gerekenin beraber okula gittiğim çocukları karalamak mı demek istiyorsun. | Open Subtitles | إذا أنتِ تقولين إن أردت الناس أن يقرأوا صحيفتي كل ما علي فعله هو ان إهمّل الناس الذي أرتاد المدرسة معهم؟ |
Babama her şeyi anlattım. Aklıma yapacak başka bir şey gelmedi. | Open Subtitles | اخبرت ابي كل شيء لا اعرف ما علي فعله |