"مباشرةً قبل" - Translation from Arabic to Turkish

    • hemen önce
        
    • az önce
        
    • hemen önceki
        
    • önce internette
        
    Karısı kriz gelmeden hemen önce bir örümceğin ısırdığını söylüyor. Open Subtitles زوجته تَقُولُ بأنّه عُضَّ مِن قِبل عنكبوت مباشرةً قبل يموت.
    Para aktarımından hemen önce, Yun-guk üç meslektaşına da birer eposta gönderdi. Open Subtitles مباشرةً قبل الصفقة .أرسل يون جوك آه بريدًا إلكترونيًا لثلاثةٍ من أصدقاءه
    Ve şu tahta sopayı ölmeden hemen önce... Open Subtitles ومَع حصتكَ الخشبية، مباشرةً قبل تَمُوتُ،
    Ama arkadaşları atlamadan hemen önce onunla konuşmuşlar. Open Subtitles لكن أصدقائَه تَكلّموا معه مباشرةً قبل قَفزَ.
    Ufuk çizgisine varmadan az önce numuneyi aldık. Open Subtitles جَمعنَا عيّنات الماءَ مباشرةً قبل العَودة خلال الأفق.
    O halde ağzındaki madde ölümünden hemen önce bulaşmış olmalı. Open Subtitles لذا هذه المادةِ على فَمِّها كَانَ لِزاماً عليهِ أَنْ هناك مباشرةً قبل تُماتَ.
    Askerler ateş etmeye başlamadan hemen önce insanların şey dediklerini duydum... Open Subtitles مباشرةً قبل الجنود أن يطلقوا النار . نعم ..
    Onu yakmalarından hemen önce ağzındaki dikişleri yırtarak, onlara seslendi. Open Subtitles مباشرةً قبل ان يضيؤونها ،, تركو فمها مفتوح أكان يكون عليه
    Mesaj, patlamadan hemen önce gönderilmiş ancak sunucuya iletilme şansı bulamamış. Open Subtitles الرسالة أُرسلتْ مباشرةً قبل الإنفجار لكن لم تحظى بالفرصة للوصول الى السيرفر
    Orada yaşayan kiracı yangından hemen önce şehir dışına çıkmış. Open Subtitles سيمز: الذي مستأجر فقط حَدثَ لِكي يَكُونَ خارج البلدةِ مباشرةً قبل النارِ.
    Okudum... Onları yazarken yani şeker dolu bir kutunun üstüne yapıştırmadan hemen önce. Open Subtitles بينما كنتُ أكتبها مباشرةً قبل أن ألصقها على قنينة حبوب السكر
    Ve sonra damdan düşer gibi, bir anda çekimden hemen önce beni kovdu. Open Subtitles وثم من فراغ، من العدم يَذهب ويطردني مباشرةً قبل التصوير
    Sanırım, Şükran Günü'nden hemen önce. Open Subtitles كنتُ أفكر حيال هذا، مباشرةً قبل عيد الشكر،
    Bu yüzden mi polis seni vurmadan hemen önce kendini başından vurmak istedin? Open Subtitles هل لأجل ذلك حاولتَ أن تطلق النّار على نفسك في الرأس مباشرةً قبل أن تطلق الشّرطة النار عليك ؟
    6'da, diğerlerinden hemen önce. Open Subtitles فى السادسة. مباشرةً قبل الآخرون.
    Norveçliler ile birlikteymişsin bir anda karar değiştirip, topluca kontratlara imza atmayıp ülkelerine dönmelerinden hemen önce. Open Subtitles مباشرةً قبل أن يقرروا بشكل مفاجئ وبالإجماع، أن يعودوا إلى ديارهم... دون توقيع العقود...
    Büyücünün peşinden gitmeden hemen önce. Open Subtitles مباشرةً قبل ذهابه إلى المُشعوذ
    Yani keskin nişancının ateş açmasından hemen önce. Open Subtitles 15, مباشرةً قبل تلك ضربةِ القنّاصِ. نعم، أنا...
    Evet, finallerden hemen önce. Open Subtitles نعم، هو كَانَ مباشرةً قبل نهائيات.
    Ama cesedi bulmadan az önce bir radyasyon dalgalanması vardı. Open Subtitles لكن كان هناك زيادة مفاجئة بالأشعاع مباشرةً قبل عثورنا على الجسد
    Papa Muntz'un ölmeden hemen önceki kadeh tokuşturmasını hatırlıyor musunuz? Open Subtitles هل تتذكّرونَ يارجال نخب الأبِّ مونتيز الأخير... مباشرةً قبل مماتهَ؟
    İşe gelmeden biraz önce internette gördüm. Open Subtitles رأيت ذلك مباشرةً قبل أن آتيّ إلى العمل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more