Kendine prensip sahibi diyebilirsin, ama aslında yaşlı ve inatçı bir aptalsın. | Open Subtitles | قد تدعو نفسك ذو مبدأ لكن ما أنت حقأ هو أحمق عنيد |
Hayır, Cindy. Bu bir prensip meselesi, insanlar beni itip kakamayacak. | Open Subtitles | لا سيندي هذه قضية مبدأ وانا لن اتابع الكلام عن هذا |
Bence bu çok güzel temel bir prensip, refah konusunu tutundurmaya çalışan tüm ülke grupları için. | TED | أعتقد أن ذلك مبدأ أساسي وجيد لأي مجموعة من الدول تركز على تعزيز الرفاهية |
Ancak işin özünde bahsettiğim temel tasarım ilkesi yatıyor, herkesin menfaatinin düşünülmesi tercihi. | TED | لكن في الجوهر، إنه مبدأ التصميم الأساسي، هذا الاختيار عمّا إذا كنا سنقرر الإعتناء بالجميع. |
Açıklık kavramının birden çok farklı anlama geldiğini söylemek mümkün. Medeniyetin dönüşümü açısından bu anlamlardan her birinin karşılık geldiği bir ilke var. | TED | حسناً، كما يتبين ، للإنفتاح عدد من المعاني المختلفة و لكل معنى مبدأ متماشي مع تحوّل الحضارة. |
Bazılarınız, ürünlerini görmüş olabilirsiniz. Onlar da, beyin sarsıntısını önlemek için fazladan yer yaratan hava prensibini kullanıyor. | TED | ربما اتطلع البعض منكم على أعمالهم، حيث يستخدمون نفس مبدأ الهواء لإعطاء المزيد من المساحة للوقاية من الارتجاج الدماغي. |
Son zamanlarda dikkat çeken bir hukuki kavram olduğu için toplanabileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | لأنه يوجد مبدأ قانوني جديد أخذ في شد الانتباه مؤخرا |
Fakat koruma sorumluluğu, bir anlamda, uluslararası bir prensip olarak, halkların kendi kaderini tayini etmesi fikrinden devralınmış yeni bir fikir. | TED | و لكن، مسئولية الحماية هي مبدأ جديد قد غطى نوعاً ما على مبادئ تحقيق الذات المسيطرة حالياً على المجتمع الدولي. |
Cezanın miktari önemsiz, Jenkins, bir prensip meselesi. | Open Subtitles | قيمة الغرامة ليست لها علاقة هذه مسألة مبدأ |
Öyle deme, Dryden. prensip meselesi. | Open Subtitles | لا تحاول هذا يا درايدن فأنا اتحدث عن مبدأ هنا |
Viyana sosyetesi, politika, felsefe, sanat yada bilimde... bir kesinlik, bir prensip arıyordu. | Open Subtitles | كانت يسعى المجمتع الفييني عن يقين أو مبدأ ما سواءاً كان في السياسة أو الفلسفة أو الفن أو العلم. |
prensip meselesi, senden beni desteklemeni istiyorum. | Open Subtitles | ،إنّها مسألة مبدأ و عليك أن تُساندني في هذا |
Eğer şiddeti önlemek için vurgulayabileceğim bir prensip varsa ki o da en önemli prensiptir işte bu Prensipte ancak "Eşitlik" olurdu. | Open Subtitles | ينظر اليهم نظره فوقية ويقلل من احترامهم. لو كان هناك مبدأ واحد يجب التشديد عليه وهو اهم مبدأ يتضمن |
Belirsizlik İlkesi geçerli, çünkü evrendeki her şey aynı anda hem parçacık hem de dalga gibi davranıyor. | TED | يتواجد مبدأ اللايقين لأن كل شيء في الكون يعمل كجسيم وكموجة في الوقت نفسه. |
Bunlardan ilkine O-ring(halka) ilkesi diyeceğim ve bu ilke yaptığımız işin türünü belirliyor. | TED | سأطلق على المبدأ الأول اسم مبدأ الحلقة-O، ويحدد نوع العمل الذي نقوم به. |
Dört yaşında olan bu çocuk, başarının en önemli prensibini anlamıştır bile. Ödüllendirmeyi erteleme gücünü. | TED | ذلك الطفل، في الرابعة، فهم أهم مبدأ للنجاح وهو القدرة على تأخير المنافع |
Birçok erkek benim bir kavram olduğumu ya da onları bütünlediğimi ya da onlara yaşadıklarını hissettireceğimi düşünürler. | Open Subtitles | موافق العديد من الرجال يظنونني ذات مبدأ أو أنني أكملهم أو أنني سأجعلهم أحياء |
Yargıçların, bir duruşmaya müdahil olanlarla görüşmemesi gibi bir kural vardır. | Open Subtitles | بالنسبة للقاضي أنها مبدأ أن لا يلتقي بأحد من الذين يخصون المحاكمة |
Evet, mimetik. Mimetik, evrensel Darwinizm Prensipleri üzerine kurulmuş bir bilim. | TED | أذن علم الميم تأسس علم الميم على مبدأ الدارونية العالمية |
Ancak ilkin, her sorgumuzun ardındaki, bazen görmeyi unuttuğumuz temel kuralı kısaca açıklamama izin verin. | TED | ولكن اسمحوا لي أن أعرج أولا، قليلًا فقط، على مبدأ أساسي و هو أننا عند كل طلب بحث أحيانًا ننسى. |
Kökleri cezalandırıcı adalet ya da kısasa kısas ilkesine dayanmaktadır dolayısıyla misilleme cinayetleri bölgede birçok ölüme neden olmuştur. | TED | لقد تجذر فيها مبدأ العدالة الجزائية، أو العين بالعين، وبالتالي فعمليات القتل الإنتقامي أدت إلى وفيات متعددة في المنطقة. |
Medikal ahlak bunu gerektirir, bilgilendirilmiş onay ilkesinin bir parçasıdır. | TED | تفرض أخلاقيات الطب ذلك فهي جزء من مبدأ الموافقة عن علم |
Yani, "Üç Numaralı Wilson prensibi": "Silah seslerinin geldiği yönden uzaklaşın!" | TED | لذلك, مبدأ وبيلسون الثالث: سر بعيدا عن صوت النيران. |
Doğuştan gelen her bir ilkeye ve onur kaidesine ihanet ettin. | Open Subtitles | ..لقد خنتي كل مبدأ و عمود شرف كان سبب في ظهورك |
Sonra protestolarının oradaki askerlere değil savaş kavramına karşı olduğunu anladım. | Open Subtitles | أنهم لا يحتجون على الرجال والنساء الموجودين هناك إنهم يحتجون على مبدأ الحرب |
Size en temel dogmayı hatırlatmak isterim, her insan suçu ispatlanana kadar suçsuzdur. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أذكركم بأن مبدأ القانونية الأساسية هو البراءة حتى تثبت إدانته. |