Beni bu işe sen bulaştırdın, ayrıca, sen çok daha yaratıcısın. | Open Subtitles | انت اوقعت بي في هذه الفوضى، بالاضافة الى انك مبدع جدا |
yaratıcısın ama daha hassas hareketlerde beceriksizsin. | Open Subtitles | أنت مبدع لكن ليس لديك القدرة على المناورات الحساسة. |
Ohio'daki öğretmenlerin böyle yaratıcı bir genci kaçırdıkları için üzülmüş olmalılar. | Open Subtitles | من المؤكد أن استاذك في أوهايو سيكون آسفا لفقدان مبدع مثلك |
Ateş altında kalmadan önceki sistemimiz de dahice ve basitti. | Open Subtitles | النظام الذي إبتكرناه قبل إطلاق النار عليكِ كان مبدع وبسيط. |
- Ve ödeyemeyenler ise çalışarak ödemeli. - zekice, Felton. | Open Subtitles | ـ ومن لا يستطيع الدفع فعليه بالعمل ـ أنت مبدع يا فيلتون |
Dereck arabanın ısıtıcı fanını açtı. Oldukça yenilikçi. | TED | فخطر على بال ديرك فوراً ان يشغل التكيف الساخن في السيارة كان تصرف مبدع حينها حقاً |
Keith çok yaratıcıdır. Tüm erkekler gibi zorlukları sever. | Open Subtitles | . حسناً , كيث رجل مبدع إنه يحب التحديات |
Hatta bu konseptin yaratıcısı olan genel müdürümüz Andy Sharpless, aslında balığı mükemmel proteininden dolayı sevdiğini söyler. | TED | في الواقع، يحب رئيسنا التنفيذي آندي شاربلس، وهو مبدع هذا المفهوم، يحب أن يقول أن السمك هو البروتين الأمثل. |
İnsanların övgüsünü almak için fazla yaratıcıyım. | Open Subtitles | حسناً، أنا مبدع أكثر مما يعتبرونه الناس |
- Kesinlikle. İlk kez ağ ören örümcek gibi yaratıcıyımdır. | Open Subtitles | بالتأكيد، أنا مبدع مثل أول عنكبوت ينسج شبكة |
yaratıcısın. Eğlence programına da çıkartabilirsin. | Open Subtitles | أنت مبدع ربما يمكنك أن تمنحه عرض منوعات |
Sen bundan daha yaratıcısın. | Open Subtitles | أنت مبدع أكثر من ذلك، هذا.. امم |
-Sana kolay gelir, yaratıcısın. | Open Subtitles | سيكون الامر سهل بالنسبة لك , فأنت مبدع |
O, yaratıcı bir adam gibi görünüyor. Benim, bir şüphem var. | Open Subtitles | أن صوته يوحي بأنه رجل مبدع .. لدي شك حول ما |
Yakın zamanda geliştirdiğim bir numara var, tamamen bununla ilgili, bir an. Ve bir yaratıcı sanatçı olarak yaptığım şey hareket eden nesnelerin sözcüklerini veya dillerini geliştiririm. | TED | هناك قطعة طورتها مؤخراً , وكان كل شيء حولها لـ لحظة. ومافعلته كـ فنان مبدع هو اني طورت مفردات ولغات حركة الاجسام |
Aramızda kaçınız yaratıcı? Kaçınız tasarımcı, mühendis, girişimci, aktör veya sadece büyük bir hayal gücünüz var? | TED | كم مبدع بينكم، كم مهندس، مصمم، رجل أعمال، فنان، أو قد يكون لديكم مخيلة عظيمة بحق؟ |
Yaşlı ahmak Gruber'in çalışmalarına getirdiğin açılım gerçekten dahice! | Open Subtitles | ذلك الاحمق العجوز جروبار مبدع حقيقي رائع! |
- Vücudu böyle basit bileşenlere ayırması gerçekten dahice. | Open Subtitles | بالفعل.أمر مبدع أنه جزء جسم الإنسان- |
- Ve ödeyemeyenler ise çalışarak ödemeli. - zekice, Felton. | Open Subtitles | ـ ومن لا يستطيع الدفع فعليه بالعمل ـ أنت مبدع يا فيلتون |
Bu şu anki ekonomide inanılmaz bir değişimdir ve çok çok yenilikçi bir şeyin kapısını açmıştır. | TED | هذا تطورعظيم في الاقتصاد الذي يحدث الآن، وقد أدى إلى توليد شيء مبدع جداً. |
- Çok yaratıcıdır. | Open Subtitles | أنا (بوب) -انه مبدع جداً |
Ama şaka olmayan bir şey var ki, o da Daley Cihazları'nın patronu ve vazgeçilmez ürünlerin yaratıcısı olman. | Open Subtitles | لكن الأمر الحقيقي أنّك مدير شركة (دايلي للأجهزة)، مبدع أغراض أساسية كعظْمة الكلب الكبيرة! |
Ben yaratıcıyım, Ryan. | Open Subtitles | أنا مبدع , رايان |
Ben her zaman yaratıcıyımdır, ...asıl sen yaratıcı-- | Open Subtitles | أنا دائماً مبدع ... بينما أنتِ في الخارج تفعلين |
Simge, grafik, büyüleyici. | Open Subtitles | مبدع تصويري خلاب |
Ne kadar çok iş çıkarırsanız, o kadar değişik şeyle karşılaşırsınız ve tamamen özgün bir şeye gelme şansınız artar. | TED | كلما زاد إنتاجك، كلما حصلت على تنوّع أكثر وتزداد بذلك فرصك في الإتيان بشيءٍ مبدع حقاً. |
Pnub, sandığımdan da yaratıcıymış. | Open Subtitles | بنوب مبدع اكثر مما كنت اعتقد |
İnsanlara umut ve eğlence ve ilham veren televizyon programının yaratıcısıyım. | Open Subtitles | أنا مبدع برامج تليفيزيونية والتي تعطي الأمل والمتعة والاثارة للمشاهدين |