- Haydi dene. - soğutucu madde 36 saat dayanır. | Open Subtitles | ـ هناك مبرد فعال لمدة 36 ساعة ـ ألا تحتوى على المنتول؟ |
Baban teknede çalışırken, yanında içinde uzun kahverengi şişeler olan bir soğutucu var mıydı? | Open Subtitles | عندما يعمل والدك علي المركب هل يككون معه مبرد ملئ بزجاجات بنية ذات رقبة طويلة؟ |
Pardon, acaba su... - Su soğutucusu o köşede. | Open Subtitles | لو سمحتِ المياه = مبرد المياه في هذا الركن = |
O yüzden ofislerdeki bütün telefonların yanına minyatür su soğutucusu koymanızın bölümler arasındaki iletişimi arttıracağını düşündüm. | Open Subtitles | و هذا كمثال مبرد الماء، حيث اعتقد اذا وضعت بضعاً من اللمسات الطبيعية من خلال كل هاتف في كل قسم، سيؤدي ذلك الى تقوية خطوط التواصل بين الاقسام |
Tıraş aynası var diş fırçası, kürdan, tırnak makası ve törpüsü ve diş aynası var. | Open Subtitles | حصلت لنفسك على مرأة للحلاقة فرشاة أسنان، عودة للأسنان و مقص للأظافر و مبرد للأظافر |
Gerçekten çok yazık, çünkü araştırmalara göre su soğutucusunun başında resmi yazışmalardan daha çok bilgi alışverişi oluyor. | Open Subtitles | إنه أمر مؤسف لأن الدراسات أثبتت أن معظم المعلومات تنتقل خلال محادثات مبرد المياه أكثر من المذكرات الرسمية |
Bunun işin kolayı yok, su soğutmalı bir reaktörle elektrik üretmek istiyorsanız böyle yapmak zorundasınız. | TED | هذا ما لا يمكن تجنبه لأنه ببساطة ما يجب فعله لتوليد الكهرباء باستخدام مفاعلٍ مبرد بالماء. |
Klimamız yok. | Open Subtitles | حسنا , ليس لدينا مبرد |
Stüdyoda ise Tobias su sebilinin etrafında dedikodu yaratmaya başladı. | Open Subtitles | في الأستوديو, بدأ (طوباياس) في إحداث جلبة حول مبرد المياة |
Adamın biri geliyor, metal panelli bir şey sunuyor ve boyutları yüzünden soğutucu sığmıyor. | Open Subtitles | يأتي رجل و يقدم له شيء مغطى بالمعدن, و بسبب الأبعاد, لن يتلائم مع مبرد الحرارة |
Demek buz pistinden çalınmış soğutucu satın almaya böyle diyorsunuz, yatırım. | Open Subtitles | شراء مبرد مسروق من ملاعب التزلج الجليدي؟ استثماراً؟ |
Ve soğutucu olmadan bu şey çok sıcak. | Open Subtitles | و مع عدم وجود مبرد هذا الشيئ ساخن إلى الإحمرار |
Bir su soğutucusu iki teksir makinası ve ağır işiten bina hademesi Rufus McBride vuruldu. | Open Subtitles | الإصابات الناجمة، مبرد مياه اثنان من آلات النسخ و(روفوس ماكبرايد) الحاجب الأصّم |
Su soğutucusu buraya tamir için getirilmişti. | Open Subtitles | مبرد المياه أحضر هنا لأجل... الصيانة |
Burada su soğutucusu var. | Open Subtitles | حصلت على مبرد الماء |
Bir tırnak törpüsü çıkarıyor. Geyiği bir tırnak törpüsüyle avlıyor. | Open Subtitles | لذا، خرج مبرد الأظافر وسلخ الغزال به. |
Tırnak törpüsü için fena değildi, değil mi? | Open Subtitles | ليست سيئة من أجل مبرد الأظافر ، هه؟ ها ها ها ها ها! |
Tırnak törpüsü, çiftçi takvimi, kurşunsuz bir silah, biraz kurşun ve üç tane Mcgyver senaristi. | Open Subtitles | مبرد أظافر ، كتاب مزارع ، مسدس بدون رصاصات بعض الرصاصات ، و 3 من مؤلفي حلقات (مغايفر) |
"Su soğutucusunun teslimatını iptal et." | Open Subtitles | "الغاء تسليم مبرد مياه" "تخطيط لسهرة فتيات" |
Ama su soğutucusunun orada yanımdan geçerken bir bardak su verdim. | Open Subtitles | و لكن عندما مرت بي عند مبرد المياه... -أعطيتها كوباً من الماء. |
Bunun anlamı, su soğutmalı reaktörleri 20 cm kalınlığında çelik duvarlı basınçlı bir kap gibi inşa etmek gerekiyor. | TED | هذا يعني أنه لابد من بناء مفاعل مبرد بالماء كوعاء ضغط ذو جدران من الفولاذ وبسماكة أكثر من 20 سنتيمتر. |
- Evet, burası ıslakmış. - Klimamız var. | Open Subtitles | أوه نعم هذا مبتل - لدينا مبرد - |
Su sebilinin içine. | Open Subtitles | داخل مبرد الماء |