Eğer vücudunun bir yerinde kanser varsa paraneoplastik sendrom da olabilir. | Open Subtitles | إن كان لديها سرطان بجسدها فسيكون لديها أيضاً متلازمة التنشؤ الورمي |
İlk örnek olağandışı bir sendrom olan "Capgras sendromu". | TED | المثال الأول هو متلازمة استثنائية تدعى متلازمة كابجراس |
"Depresyon, yüksek tansiyon, mide gazı ve bağırsak sendromu tedavisinde kullanılır." | Open Subtitles | يستخدم لعلاج الإكتئاب, التوتر العصبي إنتفاخ المعدة و متلازمة تهيج الأمعاء |
Bizim hipotezimiz şu ki bunun sebebi kadınların kimlik hırsızı sendromuna yakalanmalaya yakınlıkları. | TED | فرضيتنا هي أن هذا يحدث لأن النساء يملن إلى المعاناة أكثر من متلازمة المحتال. |
Verdiğimiz Prozac, serotonin sendromunu tetiklemiş olabilir. Bu da yüksek ateşi açıklayabilir. | Open Subtitles | قد يكون البروزاك الذي أعطيناه لها أثار متلازمة سيروتونين مما يفسر الحمى |
Tourette sendromlu bisikletli bir kurye gördüm, iki sarhoş şehre hangi metroyla gideceklerini tartışıyorlardı. | Open Subtitles | رأيت سائقان دراجة مع متلازمة توريت متعاطيان يتجادلان أي قطار يستقلام |
Sorun şu ki dikkat bozukluğu, çocukları huzursuz ve dikkatsiz yapıyor. | Open Subtitles | مغزىكلاميأن .. متلازمة نقص الانتباه تجعل الأولاد قلقين ويسهل تشتيتهم |
Sonsuz kimlik hırsızı sendromum var. | TED | لديّ متلازمة المدّعي، أو ما يطلق عليها متلازمة ضربة الحظ. |
Fakat çok seyrek görülen bir sendrom daha var, o kadar seyrek ki çok az doktor adını duymuştur, nörologlar bile değil. | TED | ولكن هناك متلازمة أخرى نادرة، نادرة جدا، في الواقع، القليل جدا من الأطباء سمعوا عنها، حتى أطباء الأعصاب |
Bu soruna, başka bir garip sendrom olan 'hayalet uzuv' sendromu üzerine düşünerek yaklaşalım. | TED | ونأتي إلى هذه المعضلة من خلال النظر إلى متلازمة أخرى غريبة تدعى الأطراف الوهمية. |
Anevrizma, inme yada bir başka iskemik sendrom. | Open Subtitles | تمدد الأوعية الدموية، سكتة دماغية أو أي متلازمة إسكيمية |
Ne alzheimer, ne gluten alerjisi ne klinefelter sendromu, ne tay-sachs hastalığı-- | Open Subtitles | لا داء الزهايمر، لا اضطرابات هضمية، لا متلازمة كلاينفلتر أو التاي ساكس |
Sende uyku sendromu falan var herhalde. Kasırgayla uyuyorum sanki. | Open Subtitles | حتمًا تعانين متلازمة النوم القلق، أشعر وكأنّي أنام مع إعصار. |
O Marfan sendromu olup olmadığını görmek için bekliyor . | Open Subtitles | و انتظرنا حتى نعرف ما اذا كان لديه متلازمة مارفن |
Vücudum karaciğerini reddetti ve şimdi de Garfield sendromuna yakalandım. | Open Subtitles | جسمي قد رفض كبدك والآن عِنْدي متلازمة غارفيلد |
- Bir adamın karpal tünel sendromuna karşı verdiği savaşı anlatan heyecan verici bir hikâye gibiydi. | Open Subtitles | انها قصة مثيرة لرجل ينازع من متلازمة النفق الرسغي |
Stockholm sendromuna mı yakalandın? | Open Subtitles | متلازمة ستوكهولم: مصطلح يطلق على من يتعاطف مع عدوه أو أن يتعاطف المخطوف مع المُختطٍف |
İçinizden kaçı ani bebek ölümü sendromunu duydu? | TED | كم منكم سمع عن متلازمة موت الرضع المفاجئ؟ |
Bir üfürükçü, kanserden ölmeden önce, büyükannemin huzursuz bacak sendromunu iyileştirdi. | Open Subtitles | من متلازمة الساق المنتفضة قبل وفاتها بالسرطان |
Down sendromlu bir yetişkine bakmak için sıraya mı girecekler sanıyorsun? | Open Subtitles | هل ترى صف هنا فى الخارج من الاشخاص الذين سيصبحونا سعداء باعتنائهم بشخص بالغ يعنى من متلازمة داون؟ |
Otonomik sinir bozukluğu Riley-Day sendromu olabilir. | Open Subtitles | اضطراب في الأعصاب الذاتية قد تكون متلازمة ريلي |
Asperger sendromum olması benim deli olduğum anlamına gelmez. | Open Subtitles | أعاني من متلازمة اسبرجر لا يعني أني غاضب |
O, bayan Carr mı? "Benjamin Button"* hastalığı mı var yoksa? | Open Subtitles | هذه انسة كار؟ هل تعاني من متلازمة بنجامين بوتون |
Bu ülkede pinokyo hastası olan bir tane bile muhabir yok. | Open Subtitles | ليس هناك صحفي واحد في هذا البلد لديه متلازمة بينوكيو |
Bu filmi izliyorsanız doktorunuz size SOS Koparma sendromu teşhisi koymuş demektir. | Open Subtitles | لو كنت تشاهد هذا الفيلم، فطبيبك شخّصك بمتلازمة الشعور، "متلازمة تغيّر الشعور" |
Tourette nörolojik bir rahatsızlıktır ve istek dışı yapılan, tik adı verilen stereotipik hareketlerle nitelendiriir. | TED | متلازمة توريت هي اضطراب عصبي تتسمُ بحركات نمطية أقومُ بها دون إرادتي، وتسمى التشجنات اللاإرادية. |
Fakat en azından Capgras sendromunun mutlu sonlandığı bir vaka vardır. | TED | ولكن هناك حالة كان ل متلازمة " كابجراس " نتائج سعيدة |
Çoğu insan sahtekârlık sendromundan muzdarip, eğer performansları hakkında görüş isterlerse korkularının doğru olacağından korkuyorlar. | TED | العديد ممن يعانون من متلازمة المحتال يكونون خائفين أنهم إن سألوا عن أدائهم، مخاوفهم ستتأكد. |