Yüzbaşı Hastings'in arabalarına hayran olduğu Sinyor Eliso Mussolini'yi memnun etmeye çok hevesli. | Open Subtitles | السيد اليسو ,صاحب معرض السيارات التى ابتاع منها هيستنجز .. أنه متلهف ليسعد موسيلينى |
Üç kişilik bir yemek için can attığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تعتقد إننى متلهف لتناول العشاء منذ ثلاث ليال ؟ |
Çabalarımızdan etkilenen herkes malzeme yardımı yapmak için çok istekli. | Open Subtitles | وبسبب اعجابهم بجهودنا أصبح كل فرد متلهف لمساعدتنا |
kapım sana herzaman açık, başımın üstünde yerin var... yaşamın ikilemini bir solukta çözmeye çok heveslisin. | Open Subtitles | هذه لك يا متهور متلهف أن تحل فى لطمة الحياة المعضلة |
Ama tüm o oymalar, takıntılar ve aramalardan sonra tüm bu yaygara ne içinmiş görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لكن بعد كل ذلك النقش والهوس والبحث، أنا جد متلهف لأرى سبب كل هذه الجلبة. |
Eğer o ordudan ayrılırsa ya da ben istifa edersem emin olabilirsin, ikimiz de çok gergin ve depresif olacağız. | Open Subtitles | إن كان عليه أن يترك الجيش أو أنا أترك عملي , فأؤكد لك أن كلانا سيكون متلهف ومكتئب |
Mürettebat endişeli ayrıca bir açıklama bekliyorlar. | Open Subtitles | حسناً , الطاقم متلهف لتفسير أيضاً |
Sana söylüyorum, çok sabırsız davranıyorsun... Dottie sana bir dakikasını bile ayırmayacak. | Open Subtitles | انى اخبرك ، اذا كنت متلهف لهذا فلن تعطيك "دوتى" نظره اخرى |
Yavaşlarlarsa kırbaçla. Babamın yenilgisinin intikamını almak için heyecanlıyım. | Open Subtitles | -اضربوهم بالسياط انهم بطيئون,انا متلهف للثار لهزيمة ابى |
- Yeni dönem için sabırsızlanıyor musun? | Open Subtitles | هل انت متلهف لقدوم الليل ؟ نعم .. |
Tamam ama hemen değil. Çok hevesli görünmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ,لكن ليس بعد أنا لا اريد ان أبدو متلهف جدا |
Ama bu, aşırı hevesli bir sağlık görevlisi, bir efsanenin hayatını kurtarayım derken bu izleri bırakmış olabilir. | Open Subtitles | .. ولكن لا نستطيع الجزم فربما كان سببها رجل إسعاف متلهف حاول الحفاظ على حياة رجل مشهور لم يقم أحد بالإسعافات الأولية |
Burda senin ilk gelinin var ama herkes burada olmayan geline hevesli. | Open Subtitles | ها هي كنتكِ الكبيرة. والجميع متلهف على شخص لم يأتي بعد |
Gitmeye can attığınız için itiraz etmeyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه طالما هو متلهف على الذهاب، فلن يمانع |
Halkınız sizi sevmek için can atıyor ama çürük yiyecek alıyorlar, bazen onu da bulamıyorlar. | Open Subtitles | شعبك متلهف جداً لمحبتك و لكنهم يأكلون غذاء متعفن و احيانا لا شىء مطلقاً |
Bu kızı aileye kabul etmekte bu kadar istekli olduğunu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل أنك متلهف للترحيب بتلك الفتاة في العائلة |
Artık arada bir engel kalmadığı için, yeni bir düzenleme yapma konusunda çok istekli. | Open Subtitles | و إن لم يكن هناك اي عائق إنه متلهف لكى يأتى لزيارتك |
Yanlış kardeşi memnun etmeye pek heveslisin. | Open Subtitles | يالك من متلهف لإرضاء الأخت الخطأ |
Dünya'ya dönmeye o kadar mı heveslisin, Rodney? | Open Subtitles | هل أنت متلهف للعودة للأرض؟ |
Savcılık ile çarpışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت متلهف لأن أعود للحلبة مع مكتب المدعي العام |
Heyecanlı ve gergin, yani beni göreceği için endişeli mi heyecanlı ve sabırsız, yani dört gözle bunu mu bekliyor? | Open Subtitles | متلهف و غاضب مثل موقفه معك؟ -او متلهف مشتاق ؟ |
Aileme girmek için ne kadar sabırsız duydun. | Open Subtitles | حسناً , سمعت كم هو متلهف ليكون من العائلة |
Sanırım, onu göreceğim için heyecanlıyım. | Open Subtitles | أعتقد أنى متلهف لرؤيتها |
Ortakyaşamım onlarla karşılaşmak için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | - - السمبيوت خاصتي متلهف للقائهم |
Danışmanlık ücretinizin hakkını verme arzunuzu anlıyorum... ama gördüklerinizle ilgili düşüncelerinize gelmeden önce... tam olarak ne gördüğünüzden başlasak nasıl olur? | Open Subtitles | ارى بأنك متلهف لتأخذ اجر استشارتك ولكن لما لا نبدأ بما رأيته ولكن لما لا نبدأ بما رأيته |