| Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun ama Emin değilsin. | Open Subtitles | تعرفين أين تأملين أن يأخذكِ ذلك القطار، لكنكِ لستِ متيقنة |
| Bu makinenin işe yarayacağından nasıl bu kadar Emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ماذا يجعلكِ متيقنة لهذا الحد أن هذه الآلة ستجدي نفعاً؟ |
| Artık büyümek istediğimden Emin değilim. | Open Subtitles | حسناً، لستُ متيقنة تماماً أنّي أريدُ النضوج بعد الآن. |
| O uçağı kaçıracağından emindim. | Open Subtitles | كنت متيقنة بأنه سيقوم بخطف تلك الطائرة |
| Onun için en güvenli yerin burası olduğuna garanti veririm. | Open Subtitles | أنا متيقنة أنّ هذا المكان هو الأكثر أمناً لها |
| Sen öyle istedin ama ben Emin olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | هذا ما كنت تريده لكنني أخبرتك أنني لست متيقنة |
| Gözünüzdeki yerim konusunda hiçbir zaman Emin olamıyorum, Doktor. | Open Subtitles | كما تعلم , لم أكن متيقنة أبداً من نقاط الإتفاق بيننا يادكتور |
| Cristina ise aramaya devam etti sadece neyi istemediğinden Emin bir şekilde. | Open Subtitles | كريستينا استمرت بالبحث متيقنة مما لا تريده فقط |
| Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun ama Emin olamıyorsun. | Open Subtitles | تعرفين أين تأملين أن يأخذك هذا القطار، لكنّك لست متيقنة من ذلك |
| Hayır, tamamen Emin değilim. | Open Subtitles | كلا ، أنا لست متيقنة ، كنت سأفوت غلطتها في هذا الترم |
| - Başlarda Emin değildim. Ama artık eminim. | Open Subtitles | لمّ أكن مُتيقنة، لكنـّي أصبحت متيقنة الآن. |
| Evet, silah konusunda pek Emin değildim bu yüzden sen karar verirsin dedim bende masrafını karşılarım. | Open Subtitles | لم أكن متيقنة بشأن الأسلحة فكرت بتركك تطلبها، ثم سأمنحك المال |
| Ama o bilmiyordu ve Emin olmak istedi. | Open Subtitles | ولكنّها لم تعلم ذلك وأرادت أن تكون متيقنة. |
| Ne oldu da polis o kızı öldürdüğüme bu kadar Emin oldu? | Open Subtitles | ما الذي جعل الشرطة متيقنة بأنّي قتلت تلك الفتاة؟ |
| Onu taktığından Emin olduğunu söyledi. - Sigorta şirketinde kayıtlıymış. | Open Subtitles | إنها متيقنة من أنه كان يرتديها قالت أنها مسجلة بشركة التأمين |
| Çünkü peşine düşmeyeceğine Emin olamazdım. | Open Subtitles | لأنني لم أكن متيقنة أنه لن يسعى للإنتقام منك. |
| Emin değilim, ama hayatta olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لستُ متأكدة، لكنّي متيقنة أنها لازالت حيّة. |
| Ashley, Rowe'un ateş edip etmediğinden Emin değildi ama ben emindim hala da eminim. | Open Subtitles | (آشلي) لم تكن متيقنة أن (رو) أطلق عليها النار لكنني كنت متيقناً، ولا زلت |
| Öldüğünden emindim. | Open Subtitles | كنت متيقنة أنك هلكت |
| Ben aramızda bir bağ olduğuna, öylesine emindim ki.. | Open Subtitles | ...لكني متيقنة لدينا هذه الصلة |
| Dışarı çıkmanın iyi bir fikir olduğuna Emin misiniz? | Open Subtitles | أأنت متيقنة أن التواجد في الخارج ستكون فكرة سديدة؟ |