| Kore Savaşı'nın olma sebebi Tıpkı senin gibi dikkatsiz olmamızdı. | Open Subtitles | السبب لقيامها هو .. اممم لأننا كنا مهملون مثلك تماما |
| Bunu özel bir gün için saklıyordum... özel bir kız için, Tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | لقد كنت أدخرها لمناسبة خاصة ولفتاة خاصة مثلك تماما |
| Ben de senin gibi anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف. أحاول إلى خمّن ذلك مثلك تماما. |
| Derslerin fiyatını ben de senin kadar bilirim, ödemeye de hazırım. | Open Subtitles | أنا أعرف كم تكلف الدروس ، مثلك تماما وأنا جاهزة أن أدفع |
| aynen senin gibi genel cerrah olarak eğitildim ve öğretmenlik yapıyorum. | Open Subtitles | تدربت في الجراحة العامة مثلك تماما و أكسب قوتي من التدريس |
| Tamam en az senin kadar olmayabilir ama ona yakın. | Open Subtitles | حسنا , ربما ليس مثلك تماما لكننا في نفس الملعب |
| Tıpkı sana benzeyen küçük bir kızım vardı. | Open Subtitles | انا كان لدي فتاة صغيرة تبدو مثلك تماما |
| Komite'de sizin gibi birçok insan var gerçekleri söylemek isteyen. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس في اللجنة مثلك تماما |
| Tıpkı senin gibi. Sen gemi kurtarırsın, ben ruh toplarım. | Open Subtitles | مثلك تماما أنت تجمعي السفن ، أنا أجمع الأرواح |
| Tıpkı senin gibi olacağım ve hep en doğru şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سأكون مثلك تماما . . و أعمل الصواب دائما |
| 15 yıl önce, Tıpkı senin gibi, çok çalışan bir tıp öğrencisiydim. | Open Subtitles | منذ خمسه عشر سنه مضت كنت طالب طب مكافح مثلك تماما |
| Ben de senin gibi savaşmış bir piyadeyim. | Open Subtitles | انا كنت مارينز مع الجنود على الارض، مثلك تماما |
| Benim de senin gibi hikâyelerim var. | Open Subtitles | حسنا , لدي قصة خاصة بي أيضا , مثلك تماما |
| Bunda bir kötülük yok ki. Ben de senin gibi kadınım. | Open Subtitles | لا شيء خطأ في ذلك أنا أمرأة مثلك تماما |
| Ülkemi ben de, senin kadar seviyorum. Bu seni şaşırtabilir. | Open Subtitles | احب بلادي مثلك تماما و هذا ممكن ان يفاجئك |
| Belki bunu ben de senin kadar biliyorum. - Geleceği yok. | Open Subtitles | ربما انا اعرف ذلك مثلك تماما انه ليس له مستقبل |
| Rahatla, DiNozzo. Bu konuda ben de senin kadar endişeliyim. | Open Subtitles | اهدأ دينوزو,أنا قلقه بشأن هذا مثلك تماما |
| Louis, o denemeydi. Davamı savunuyordum aynen senin gibi. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ توضيح قضيتي مثلك تماما |
| Ben de, en az senin kadar iyi durumdayım. Hemen şimdi buradan çıkabilirim. | Open Subtitles | أنا بخير مثلك تماما يمكنني الخروج من هنا الآن |
| Eskiden Tıpkı sana benzeyen bir kızım vardı. | Open Subtitles | انا كان لدي فتاة صغيرة تبدو مثلك تماما |
| Beş hafta kadar önce ben de sizin gibi, bir bohçayla babamdan Pskov'a kaçmıştım. | Open Subtitles | منذ خمسة أسابيع كنت مثلك تماما هربت من والدي إلى بسكوف, بصحبة صُرّة لا غير |
| Lütfen bana inanın, ben de en az sizin kadar kandırıldım. | Open Subtitles | ؟ رجاء صدقني عندما أقول أنني خدعت مثلك تماما |
| Başka bir okulda da aynı senin gibi bir çocuk olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعرف انه كان هناك فتى اخر مثلك تماما من مدرسة اخرى؟ |