Federal değil, sizlerden hızlı silah çeken sessiz bir çocuk. | Open Subtitles | ليس كذلك , إنه مجرد فتى هادىء سيقتلكم جميعا ً |
Taşralı bir çocuk olabilirim ama Başkan beni durdurmaya çalışırsa Beyaz Saray'ı milyonlarca telgrafa boğarım! | Open Subtitles | ربما أكون مجرد فتى ريفى و لكن إذا حاول الرئيس منعى سوف أغرق البيت الأبيض بملايين البرقيات |
Dışarı çıkmaya korkuyor. Küçük bir çocuk. Bu kadar. | Open Subtitles | . إنه خائفً جدًا من أن يخرج . إنه مجرد فتى صغير |
O daha çocuk sayılır. Üstelik deniz bilimleri enstitüsünde okudu. | Open Subtitles | إنهُ مجرد فتى , الذي قصد مغناطيسية العلوم البحرية |
O daha çocuk tamam mı ? | Open Subtitles | كما تعلمي , انه مجرد فتى , تذكري ؟ |
Yani, zaaf bile değildi. Sadece bir çocuktu. | Open Subtitles | إنه لم يكن إعجاباً حتى, لقد كان مجرد فتى. |
Sen sadece amigo kızın erkek arkadaşından kurtulmak isteyen azgın bir çocuksun. | Open Subtitles | انت مجرد فتى اراد التخلص من صديق المشجعة كلا، نعم |
Kendi gözümle gördüm. Normal bir çocuk. | Open Subtitles | رأيت ذلك بعيناي، إنه مجرد فتى ذو صحة جيدة |
Kimse. Okuldan bir çocuk. Ona, indirimli otobüs biletlerimi vermiştim de. | Open Subtitles | مجرد فتى من المدرسة أعرته بطاقة ركوب الحافلة |
O yalnız kalmak istemeyen korkmuş, hasta ve kör bir çocuk. | Open Subtitles | انه مجرد فتى خائف اعمى مريض و الذي لا يريد ان يكون وحيدا |
Ona sert davranma, o daha bir çocuk. Ve onun adına borç mu tahsil ediyorsun? | Open Subtitles | لا تكن عنيفا معه إنه مجرد فتى,و أنت تجمع الديون له؟ |
Ve muhtemelen neyin üzerine oturduğunu bilmeyen salak bir çocuk. | Open Subtitles | وربما هو مجرد فتى غبي ولا يعلم ماالمحك هنا. |
Düzgün ateş edemeyen, sakat bir çocuk değilim ki. | Open Subtitles | لستُ مجرد فتى معاق لا يطلق النار باستقامة |
Sadece kayıp bir çocuk değil. Konuşamayan otizmli bir çocuk. | Open Subtitles | إنه ليس مجرد فتى مفقود،إنه فتى بدون كلام |
Daha küçük bir çocuk olduğunu unutmuş gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنك نسيت أنك مجرد فتى صغير |
- Ne yapıyordun? - O eğitilmeli. daha çocuk. | Open Subtitles | يحب أن يتم تعليمه، إنه مجرد فتى |
İyi de onu asarlar. O daha çocuk. | Open Subtitles | لكنهم سيشنقوه ، هو مجرد فتى |
O daha çocuk. | Open Subtitles | إنه مجرد فتى صغير |
Albie'nin isteği biraz saçmaydı... ama ne de olsa sadece bir çocuktu. | Open Subtitles | كان اقتراح ألبي صبيانياً بعض الشيئ ولكنه كان مجرد فتى |
Seni şu anda içten içe gıdıklıyor. Çünkü sen çok uslu bir çocuksun. | Open Subtitles | إنه داخلك، يدغدغك الآن لأنك مجرد فتى مطيع. |
O bu sokaklarda adam gibi iş yaptı. Sen daha çocuksun. | Open Subtitles | لقد كان مجرماً خبيراً بالشوارع, لكنك مجرد فتى. |