"محاولاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışırken
        
    • çalışıyor
        
    • çalışıyorum
        
    • çalışarak
        
    • çalıştım
        
    • çalışıyordum
        
    • çalıştı
        
    • çalışıyordu
        
    • çalışmak
        
    • denerken
        
    • çalışıyorsun
        
    • çalışır
        
    • çalışan
        
    • diye
        
    • çalıştığını
        
    Şanghay beni biraz yavaşlattı da. Sizi bulmaya çalışırken iyi vakit geçirdim. Open Subtitles حسناً.إن شنغهاي قد عطلتني قليلاً لقد مررت بوقت عصيب محاولاً العثور عليكم
    Bir keresinde penisini ağzına almaya çalışırken boynunu kıran bir çocuk vardı. Open Subtitles في الحقيقه, مره حددت هوية طفل كسر رقبته محاولاً ان يضع فمه في قضيبه
    Herkes doğru kararlar verebilmek için bazı bilgilere ulaşmaya çalışıyor. Open Subtitles ـ ـ ـ محاولاً الحصول على المعلوماتِ التي نَحتاجها لإتِّخاذ بَعْض القراراتِ الموضوعية
    Bir şeyler bulmak için aylardır araştırma yapıyorum onların ne olduğunu bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles ،كنت أبحث لشهور محاولاً إيجاد شيء ما أقصد أي شيء يدلنا على ماهيتهم
    ve asla düşmedi. İlk beş dakikamı suyun altında çaresizce kalp hızımı yavaşlatmaya çalışarak geçirdim. TED ولم يهبط معدل النبضات أبدأً وقد قضيت الخمس دقائق الأولى محاولاً بكل جهد أن أخفف من معدل النبضات
    Ağlayan bir bebeği tutarak karımın ameliyattan ne zaman çıkacağını anlamaya çalıştım. Open Subtitles ممسك بطفل باكي محاولاً الحصول على فكرة بينما تخرج زوجتي من الجراحة
    Çatıdaki yangını söndürmeye çalışıyordum ama çatı birden çöktü. Open Subtitles كنت على السطح محاولاً اخماد الحريق وانهار السقف فجأة.
    O bu sayıyı açıklamak için on yıllar boyunca çalıştı, ama asla başaramadı, ve neden başaramadığını biz biliyoruz. TED وعمل لعقود محاولاً تفسير هذا الرقم ولكنه لم ينجح ونحن نعلم لماذا
    Yansımasını gördü, kendini boğuluyor sandı ve kurtarmaya çalışırken öldü. Open Subtitles رأى انعكاس صورته في البركة فغرق محاولاً إنقاذ نفسه
    Doktor Jenkins diğer altı çocuğun ölümünü izledi yan etkileri geri çevirmeye çalışırken. Open Subtitles راقب دكتور جنكينز 6 آخرين يموتون محاولاً علاج الآثار الجانبية
    ...bir gün dünyanın sonu gelebilir ve ben de o sokakta size katılmaya çalışırken ölebilirim. Open Subtitles أردتك أن تعرف و سوف أموت محاولاً أن أكون في ذلك الزقاق
    Son birkaç senedir, ayak kokusu için bir çare bulmaya çalışıyor. Open Subtitles إنه مخترع أمضى السنوات القليلة الماضية محاولاً أن يجد حلاً لرائحة الأقدام
    Birkaç kabloyu bir anda çektim ve artık Bay McClatchey'nin solunum cihazı araba aküsüyle çalışıyor. Open Subtitles كل ما قمت به هو سحب بعض الأسلاك و الأن والدك يتعب نفسه محاولاً إصلاح كل شي
    Ama haftalardır kendi kendime düşünüyorum ve bunu nasıl aşacağımı çözmeye çalışıyorum ve bilemiyorum, ama senin gibi... baştan başlayabilme, sadece arkadaş olabilme kapasitem yok. Open Subtitles لكنني كنت.. أياً كان, أبحث روحياً لأسابيع, محاولاً إكتشاف كيفية تجاوز هذا.
    Bir kaç gündür bunları değerlendiriyorum ve ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum. Open Subtitles لذا كنت أفكّر بشأن هذا في بضعة الأيام الماضية محاولاً إكتشاف ماذا أفعل
    Babam ömrünün en güzel yıllarını krallığının para sorununu çözmeye ve huzuru sağlamaya çalışarak geçirdi. Open Subtitles ابي انفق افضل سنين حياته محاولاً ابقاء هذه المملكة في سلام ورغد
    Dün gece üç saat Tweek'in ailesini kalemden uzak tutmaya çalıştım. Open Subtitles لقد أمضيت 3 ساعات محاولاً إقناع والديَ بالتوقف عن نحت قلعتي
    Araba kullanıyor, geri dönmek için bir neden arıyordum seni ikna edecek başka bir şey bulmaya çalışıyordum. Open Subtitles كنت أقود محاولاً التفكير بسبب رائع للعودة, بشيءٍ آخر لقوله لمحاولة إقناعكِ.
    Baş editör bana uzun bir konuşma yaptı, içimde, yüzücü hayatımla ilgili bir kitap olduğuna beni ikna etmeye çalıştı. TED جلس معي رئيس التحرير وقام بالتحدث معي لمدة طويلة، محاولاً إقناعي أن هناك كتاباً في داخلي. عن حياتي كسباحة.
    Biyosilah tüplerinden birini taşıyordu. Bizim araçlardan birini kullanarak buradan kaçırmaya çalışıyordu. Open Subtitles وكان يحمل قنينةً للسلاح البيولوجي محاولاً تهريبها مستخدماً إحدى مركباتنا
    Bak Bender başka insanları etkilemeye çalışmak için daha az vakit harcamalısın. Open Subtitles لا بد أن تقضي القليل من الوقت تحاول أن تفعل شيئا لنفسك و وقت أقل محاولاً أعجاب الناس
    Ya Batiatus'u öldüreceğim ya da bunu denerken öleceğim. Open Subtitles سوف أنتزع الضوء من عينيه أو أنضم إليها محاولاً ذلك على جثتي؟
    Onu takip ediyorsun. Onun kocasının hayatta olduğunu düşünmesini sağlamaya çalışıyorsun. Open Subtitles تتجس عليها محاولاً جعلها تعتقد بأن زوجها مازال على قيد الحياة
    Ve o da bütün gün boyunca sorunun nerede olduğunu bulmaya ve ertesi gün de tamir etmeye çalışır. Open Subtitles و سيقضي يوماً كاملاً محاولاً معرفة المشكلة و يوماً آخر محاولاً إصلاحها
    Değiştiysen, bu, koridorda peşimde dolaşıp beni değiştirmeye çalışan parçan olabilir mi Open Subtitles إن كان بإمكانك التغيّر فهلا غيّرتَ هذا الجزء منك الذي يطاردني في الممرات محاولاً تغييري؟
    İçeri girip nasıl pantolonumu alırım diye etrafa bakarken, birden güm! Open Subtitles نظرت حولي.. محاولاً إيجاد طريقة للدخول وإحضار سروالي.. وعندها حصل الإنفجار.
    Ya da bu örnekteki gibi piksellerin birbirleriyle arasındaki renk geçişini simüle eden bir ekonomi geliştiriyorum, bu tür sistemlerin nasıl çalıştığını bulmayı deniyor ve sadece eğleniyordum. TED أو، في هذا المثال، فأنا أصنع اقتصاداً محاكياً فيما يعمل بيكسل في دمج الألون معاً، محاولاً التحقق من كيفية عمل هذه الأنظمة وكنت مستمتعاً بوقتي نوعاً ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more