"محض" - Translation from Arabic to Turkish

    • saf
        
    • ibaret
        
    • sadece bir
        
    • hepsi
        
    • düpedüz
        
    • yalnızca
        
    • tamamen
        
    • yalan
        
    • katıksız
        
    • ibaretmiş
        
    • kazara yapılmıştır
        
    Bir zarın hareketini öngörmek zordur ki aslında bu, saf fiziktir. Open Subtitles من الصعب التنبؤ بانقلاب واحد للنرد حتى وإن كانت فيزياء محض
    İçimdeki saf arzuyu hiçbir şey böylesine körüklememişti. Open Subtitles إنّها المرة الأولى التي أنجز فيها عملًا نابعًا من محض إرادتي.
    - Telaşa mahal yok, rahibe. Çünkü bütün bunlar, rezil bir yalandan ibaret. Open Subtitles لا حاجة لأن تقلقي يا أختاه لأن كل هذا هو محض كذبة كبيرة
    Tüm bu küçük kasaba kızı olayının numaradan ibaret olduğunu biliyoruz. Open Subtitles آداء الفتاة قاطنة البلدة الصّغيرة هذا نعلم جميعًا أنّه محض تمثيل
    Yok canım! sadece bir rastlantı! Radyoda bir kelime duyup, sonra da onu tüm gün duymak gibi. Open Subtitles لا، إنها محض مصادفة، مثل سماعكِ . لكلمةٍ في الراديو، ثم سماعكِ لها طوال اليوم
    Tüm bunların çabuk olduğunu biliyorum ama hepsi numara sonuçta. Open Subtitles أعلم أننا نطور علاقتنا سريعاً، لكن كل هذا محض تمثيلية
    Onun maden sahiplerinden yana olduğunu söylemek sadece yalan değil, düpedüz şeytanlıktır. Open Subtitles أو القول بأنه في صف المُلاك ليس هذا هراء فحسب .بل محض افتراء
    Bu tamamen saf yaratıcılık. Open Subtitles محض إبداع هل لنا أن نلقي نظرة على الهندسة المعمارية المتناقضة؟
    Güvenlik görevlileri saf kod, oyuncu değiller. Open Subtitles الحراس كانوا محض رموز نقية، وليسوا لاعبين
    saf ego mu kabadayılık mı emin değilim. Open Subtitles لست متأكد إن كان هذا غرور محض أو شجاعة زائفة تعرف لماذا تبلوت على ساقها ؟
    - Ama sonuçta değerlendirmeleriniz tamamen tahminden ibaret. Open Subtitles التقييم الخاص بك للحريق على أساس محض افتراض
    Bence diğer resimler saçmalıktan ibaret. Open Subtitles وما عدا ذلك ليس إلّا محض هراء في نظري الشخصي
    Yoksa onun ağına yapışmış başka bir sinekten ibaret olduğunu anladın mı? Open Subtitles أو أنّك تبيّنت كونك محض ذبابة أخرى وقعت في شباكها؟
    Yok canım! sadece bir rastlantı! Radyoda bir kelime duyup, sonra da onu tüm gün duymak gibi. Open Subtitles لا، إنها محض مصادفة، مثل سماعكِ . لكلمةٍ في الراديو، ثم سماعكِ لها طوال اليوم
    Bu resimler ve kargacık burgacık yazılar sadece bir demet saçmalık. Open Subtitles لأن هذه الصور والتسجيلات للهمهمة العراقية ليست سوى محض هراء
    Merak etme. sadece bir kabus olmalı. Eminim sakinleşecektir. Open Subtitles لا تقلقي لا بدّ أنّه محض كابوس، إنّي موقن أنّه سرعان ما سيهدأ.
    hepsi geçmişte kaldı. Artık tek önemsediğim şey kızımı kurtarmak. Open Subtitles كل هذا محض ماضٍ، ولا يهمني الآن سوى إنقاذ ابنتي.
    Öldürmek, bir amaca hizmet etmeli. Yoksa düpedüz cinayet olur. Open Subtitles يجب أن يخدم القتل هدفاً ما و إلاّ لا يكون إلاّ محض جريمة
    Aslında yalnızca taslak değil: Bu tablet Bluetooth'la veri gönderiyor ve ben yeleği şu anda giyiyorum. TED لم يعد هذا محض خيال: هذا الجهاز اللوحي يرسل بالبلوتوث وها أنا أرتدي السترة الآن.
    Buna bütün gün devam edebiliriz. Adli tabibin raporu tamamen uydurma. Open Subtitles يمكننا أن نفعل هذا طوال اليوم، تقرير الطبيبة الشرعية خيال محض.
    Belki ben biraz kuşkucuyum ve bu sözlerin hepsi yalan, fakat tecrübeler bana tedbirli olanın bilgece olduğunu söyler. TED حسناً، قد أكون ساخراً، كلّ هذه الكلمات هي محض إفتراءات، لكن التجربة تخبرني باستمرار أن الحَذِرَ يتّسم بالحكمة.
    Çinli çapkınlar katıksız zevk düşkünleridir onlar için aşk, eğlence kaynağıdır. Open Subtitles الصينيّون الخليعون هم محض متعيّون، لمن يجد في الحُبّ مُتعة والّذي يسعون إلى تحسينه.
    Öyle sanmıştık. sadece bir ileri karakoldan ibaretmiş. Open Subtitles خِلنا أننا فعلنا، لكنّه كان محض مخفر أماميّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more