"محطم" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırık
        
    • bozuk
        
    • kırıldı
        
    • bozulmuş
        
    • paramparça
        
    • parçalanmış
        
    • kıran
        
    • Ezici
        
    • Yıkıldım
        
    • yıkık
        
    • dağılmış
        
    • kırıldığını
        
    • bozuldu
        
    • ezilmiş
        
    • mahvoldu
        
    Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler ve bebek maskesi kırık. TED لكن هذه المهارات تعلموها غالباً من الكتب المدرسية، وقناع الأطفال هذا محطم.
    O konuda asla konuşmuyor, elbette, ama o kolu kanadı kırık bir adam. Open Subtitles أنه لا يتحدث عن ذلك أبداً بالطبع , أنه رجل محطم
    İşte Dick. Senin için park ettim. Bu arada, ön farın bozuk. Open Subtitles هاك يا ديك، لقد أوقفت السيارة لك بالمناسبة لديك مصباح أمامى محطم.
    Evet nişanlısı onu terketti ve onunda kalbi kırıldı. Open Subtitles أجل, أخبرتنى بأن خطيبته تركته وقلبه محطم.
    -Bu şeyin bozulmuş olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles كنت أعتقد أن هذا الشئ محطم لقد كنت على حق ..
    Ölü değil; ama paramparça, hissiz ve dünyayı ele geçiren şiddet nedeniyle susturulmuş. TED ليس ميتاً؛ أجل، محطم ومخدر وصامت بسبب العنف الذي يسود العالم الذي استولى عليه.
    Cesetleri bu sabah buldum. Telsiz de parçalanmış. Open Subtitles كلا، لقد وجت الحثة هذا الصباح وحاوت استخدام الجهاز لكنه محطم مسبقاً
    O konuda asla konuşmuyor, elbette, ama o kolu kanadı kırık bir adam. Open Subtitles أنه لا يتحدث عن ذلك أبداً بالطبع , أنه رجل محطم
    Her zaman planlarını anlamıyorum, bunun farkındayım ama senden kırık bir kalple bana yardım etmeni istiyorum. Open Subtitles أعلم أننى لا أعرف ما مقدر لى ولكنى أسألك بقلب محطم
    En az annemle evliliğin kadar değerli olan 8 yıllık ilişkimin değerini sen anlayana kadar sevdiğim kadını hüsrana uğrattığım için kalbimin kırık olduğunu farketmene kadar, belki de sen de annemin kalbini aynı şekilde kırmıştın, işte o zamana kadar söylecek hiçbir şeyim yok. Open Subtitles وحتى تعترف بعلاقتي ثماني سنوات كانت ذات مغزى كما زواجك بامي وحتى تفهم أن قلبي محطم لأني خيبت ظن المرأة التي أحب
    En az annemle evliliğin kadar değerli olan 8 yıllık ilişkimin değerini sen anlayana kadar sevdiğim kadını hüsrana uğrattığım için kalbimin kırık olduğunu farketmene kadar, çünkü ben sevdiğim kadını hayal kırıklığına uğrattım belki de sen de annemin kalbini aynı şekilde kırmıştın, Open Subtitles حتى تعترف بأن علاقتي لثماني سنوات كانت ذا مغزى مثل زواجك بأمي حتى تفهم أن قلبي محطم
    Üzücü olan bu işte. İlişkiniz bitti. Aklın karışık ve kalbin kırık. Open Subtitles لقد انفصلت و أنت مشوش و قلبك محطم إن تحطم القلب لا علاقة له بالنقود
    Yaz ortasında New Mexico çölünde bozuk bir havalandırma ile yol alıyoruz. Open Subtitles القياده فى صحراء نيو مكسيكو فى منتصف الصيف وفى جعبتنا تكييف محطم
    Çünkü kalbim kırıldı ve kendimi bir şey yapıyorken hayal edemiyorum. Open Subtitles لأن قلبى محطم و لا استطيع تخيل اى شيء الآن
    Soğutucunun soğutma ünitesi bozulmuş. Yarın bir bakarım Open Subtitles اسمعيني ، المدفئ في جهاز التكيف لديكم محطم سأتي إليكِ لاحقاً وأصلحه
    Buraya paramparça geldiniz ve sizi yeniden toparladım. Open Subtitles أتيت إلى هنا محطم وأنا أعدتك للحياة ثانياً
    Genelde, parçalanmış, eski yığınları kontrol ederdim ama bu davadaki araçlar sevimliler! Open Subtitles انا عادة اعمل على ركام محطم قديم كأدلة لكن الدراجات في هذه القضية إنها جميلة
    İtibar ile ilgili garip olan şu ki herkes benim kalp kıran biri olduğumu düşünüyor ama işin gerçeği önce sen benimkini kırdın. Open Subtitles حسنا , هذا هو الشيء المضحك عن السمعة الجميع يعتقد بأنني أكبر محطم للقلوب و لكن بالحقيقة
    Eğer bunu iyi yapıyorsanız, heyecanlandırıcıdır ve değilseniz çok Ezici. TED هذا امر مبهج بالنسبة لمن تسري اموره بشكل جيد، و امر محطم لمن لا تسري اموره بشكل جيد.
    Moneypenny, çok Yıkıldım. Open Subtitles أنا محطم القلب .. موني بيني
    Dışarıdan yıkık dökük ama içeriden sıcacık ve potansiyel dolu. Open Subtitles انه محطم من الخارج لكن دافئ ومليئ بالإمكانية من الداخل.
    Şu anda dağılmış bir yapbozsun ama parçaları tekrar bir araya getireceksin. Open Subtitles إنك محطم عاطفياً في الوقت الحالي ولكنك ستعيد استجماع قواك من جديد
    Anne, benim için üzüldüğünü biliyorum. Kalbimin kırıldığını düşünüyorsun. Open Subtitles أعلم يا أمى أنك حزينة لأجلى و تظنى أن قلبى محطم
    Bu tip evler sinirimi bozuyor. Şimdi bu kavşağın güzelliği bozuldu. Open Subtitles .مساكن مثل تلك تجعلني محطم .إنهم يخربون المبنى بالكامل
    Üç patlak dudak, iki kanamış burun on iki ezilmiş parmak eklemi ve dört sallanan diş. Open Subtitles ثلاث شفاه ممزقة وأنفان ينزفان اثني عشر مفصل محطم وأربعة أسنان
    Yıllar sonra kurbanların hayatları depresyon, uyuşturucu bağımlılığı, boşanmalar kendine zarar verme ve intihar ile mahvoldu. Open Subtitles بعد عقود لاحقة، عانى الضحايا خلال حياتهم إكتئاب، وإدمان، وزواج محطم ومحاولات لإيذاء النفس، وإنتحار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more