Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş bir dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Ve o gece Buster operasyondan çıkmış olan Lucille ile eve vardı. | Open Subtitles | وذلك الليلِ، محطّم وَصلَ مَع a لوسيل ما بَعْدَ op. |
Pekala, telsiz parçalanmış... ve teknemiz yok olmuş. | Open Subtitles | حسنا حسنا، الراديو محطّم ونحن لا نملك أي قارب لا قارب؟ |
Bugün, karşınızda yıkılmış bir adam olarak duruyorum. | Open Subtitles | أقف أمامكم اليوم رجل محطّم. |
Ancak dönüp de şu kapıdan içeri girdiğinde o tatlı küçük çocuğum gitmiş yerine çökmüş, mahvolmuş biri gelmişti. | Open Subtitles | ولكن عندما دخلت من ذلك الباب، ابني الطيب قد اختفى .. ومكانه جاء شيء محطّم مكسور |
Korunması gereken tek şey paramparça oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كان يحتاج حمايةً محطّم... |
Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها |
Kırık kalple ölmek yerine birisi şiddetlice sevmeli. | Open Subtitles | على المرء أن يحب بشراسة لأجل أن يموت بقلب محطّم |
Annem bugün boşanma belgelerini doldurdu. Artık resmi olarak dağılmış bir yuvadan geliyorum. | Open Subtitles | ملأت أمّي أوراق الطلاق اليوم, لقد أصبح الأمر رسمياً, أتيتُ من بيت محطّم. |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها |
Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte harap olmuş dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها |
Bence Buster onun aklını çeldi. | Open Subtitles | أعتقد محطّم دارَه. |
Buster elini kaybetti. | Open Subtitles | محطّم فقط فَقدَ a يَدّ. |
Bebek Buster. | Open Subtitles | محطّم بيب. |
Dalağı parçalanmış, karaciğeri ezilmiş ve karnında başka yaralar da var. | Open Subtitles | طحال محطّم وكبد مسحوق وإصابات بطن متنوعة أخرى. |
Buranın durumuna baksana, tüm eşyalar parçalanmış. | Open Subtitles | أنظر إلى هذه الحالة ، الأثاث محطّم جميعاً |
Bugün, karşınızda yıkılmış bir adamım. | Open Subtitles | أقف أمامكم اليوم رجل محطّم. |
Ben mahvolmuş bir adamım dostum. | Open Subtitles | أنا رجل محطّم يا صديقي |
Şah damarından vurulmuş, çenesi de paramparça. | Open Subtitles | إصابة في العنق ، وفكٌ محطّم |
Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. | Open Subtitles | وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها |
- Kırık bir burun | Open Subtitles | أنفٌ محطّم |
Mekân dağılmış. | Open Subtitles | المكان محطّم |