"محور" - Translation from Arabic to Turkish

    • ekseninde
        
    • konusu
        
    • konu
        
    • odağı
        
    • merkezine
        
    • merkezi
        
    • aks
        
    • dingili
        
    • ekseni
        
    • eksene
        
    • merkezinde
        
    • merkezini
        
    • Otoyol
        
    • odak
        
    • eksen
        
    Y ekseninde iyi şeyler olduğunu varsayalım: biyoçeşitlilik, katil balina sayıları, ülkenizin yeşillikleri, su kaynakları. TED لدينا على محور الأراتيب أشياء جيدة: التنوع البيولوجي، أرقام الأوركا، اخضرار بلدكم، الموارد المائية.
    Artık bu konuya matematik adını verip vermemekte bile emin değilim, fakat emin olduğum şey şudur, geleceğin konusu işte bu olacaktır. TED وانا لست متأكداً ان كان يجب ان نعنون المرحلة المقبلة بالرياضيات ولكني متأكد انها محور المستقبل
    Sanırım Trump'ın anladığı şeyi iki büyük parti anlamadı, artık tartışılan konu bu değildi. TED أعتقد أنه فهم ما أعتقد ما فشل في استيعابه الحزبان الكبيران، وهو أن محور الجدل قد تغير تماما.
    Bak, işimi seviyorum ama hâlâ ilgi odağı olmak isteyen bir yanım var. Open Subtitles إسمعي، أحب ما أقوم به الآن لكن هناك جزء صغير مني لا يزال يريد أن يكون في محور الإهتمام
    Ağın merkezine konuşlanmış olan Nephila kenar mahallelerde olup bitenlerden tümüyle habersiz görünüyor. Open Subtitles نيفيلا، الجالسة عند محور الشبكة تبدو غافلة تماماً عمّا يحدث عند حوافّها الخارجيةّ.
    Hayatlarımız devam ettiği ve senin de artık ilgi merkezi olmadığın için mi? Open Subtitles لماذا هذا ؟ لا, حياتنا مستمره وأنك لم تصبحي محور الإهتمام بعد الأن؟
    Gömleğin kolunda aks yağı var. Open Subtitles هناك بعض شحوم محور العجلة على كمّ قميصه هنا
    Bu hızda gidersek, dingili kıracağız. Open Subtitles على هذا المنوال سوف يكسر محور عجلة السيارة
    Y ekseninde, dikey eksendeyse gerçek boyları yazıyor. TED على طول محور ص, المحور الرأسي, يوجد طولهم الحقيقي.
    Yada dünya ekseninde değişme yüzünden veya bir tür ekolojik felaket yüzünden. Open Subtitles أَو خرج عن محور الارض، أَو شئ مثل كارثة طبيعية.
    Burada dünyanın ekseninde nadir tanık olunan bir uyum vardır. Open Subtitles هنا في محور العالم، رؤية نادرة من الإنسجام.
    Bak, ben öyle demek istemedim- Siz bu soruşturmanın konusu mu olmak istiyorsunuz, öyle mi? Open Subtitles انا لم أعنى انت تريد ان تكون محور التحقيق ؟
    - Resimlerinin bir kısmının konusu sendin. Open Subtitles أنتِ كنت محور العديد من لوحاته.
    Ne konu hakkında konuştular bilmiyorum ama ona hikayemin yönünü Philip Kiefer'dan Jack Baldwin'e değiştirdiğimi söyledim ve... Open Subtitles لا أعرف ما هي القصة و لكنني أخبرته أنني سأغير من محور قصتي
    İlgi odağı olman gerekti ve Stacy Saint Clair'den yapamayacağın bir şey isteyerek, meydan okudun. Open Subtitles أردتِ أن تكوني محور الإهتمام لذا تحديتها أن تفعلي شئ لم تكوني لتفعليه
    Seni ona bakarken her görüşümde sanki dünyanın merkezine bakıyor gibisin. Open Subtitles في كل مرة أراك تنظر إليها كما لو أنها محور عالمك
    Bu bizim, ayıklama işçisini sorunun merkezi yapmaya ve ona mümkün olduğunca üretkenleşmesi için gerekli araçları vermeye odaklanmamıza olanak sağlıyor TED ذلك يمكننا من التركيز لجعل عامل الاختيار محور المشكلة، وتزويدهم بالأدوات لجعلهم منتجين قدر الإمكان.
    Eğer ki biriniz kayarsa zincir aks'a dolanır ve ikinizi birden kamyonun altına çeker. Open Subtitles لكن إذا أفلت أحدكما سيشتد رباط السلسلة ستلتف السلسلة حول محور الدولاب الدائر وستسحبكما معاً أسفل الشاحنة
    Süspansiyona bunlardan takarsanız, dingili kırmadan kasisleri geçersiniz. Open Subtitles في السباقات في الصحراء أضفهم إلى نظام السيارة وبإمكانك عمل بعض الحفر من دون التأثير في محور العجلة
    Problem şu ki, bir de X ekseni var, ki o da kullanışlılık ekseni. TED الآن المشكل هو أن هناك محور أفاصيل لذلك، والذي هو محور العملية.
    Tamam, şimdi de katateri çölyak eksene yönlendiriyorum. Open Subtitles حسناً، سندخل القثطرة عبر محور الجذع الزلاقي
    Onun gibi birini, kendim gibi birini, hiç görmemiştim kendi hayat hikâyesinin merkezinde. TED لم أرى قط أحداً مثلها، أو أحداً مثلي يوجد في محور قصة حياته هو.
    Prison Break'in merkezini oluşturan karmakarışık plana göz atacağız. Open Subtitles بعد قليل سنسلط الأضواء على الخطة المُعقدة التي تُمثل محور بريزن بريك
    O zamandan beri bu mektuplardaki yazılar hayatımın odak noktası oldu. Open Subtitles ومنذ ذلك الحين موضوع تلك الرسائلِ كَانَت محور التركيز لِحياتِي بأكملها
    Buradaki mekanizma tek eksenli ve bu tek eksen aynı kapı menteşesi gibi. TED طريقة العمل هنا تكون بواسطة محور واحد والمحور الواحد يكون مثل مفصل الباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more