"مختلفان" - Translation from Arabic to Turkish

• farklıyız
• farklılar
• farklısınız
• farklıdır
• iki
• ayrı
• değişik
• çok farklı
• farklı şeyler
• birbirinden farklı
• fark
• değiliz
• - İki farklı
• apayrı
• tamamen farklı

Ölüm hakkındaki konuşmalarımız bana gösterdi ki bizler çok farklıyız.
كلّ ذلك الحديثُ عن الموتِ أظهرَ لي كم نحن مختلفان.

Kardeş olabiliriz ama tamamen farklıyız.
صحيح أننا أشقـاء، لكننـا مختلفان تمـاماً.

İki kardeş, çok farklılar değil mi?
أنهما مختلفان عن بعضهما تماماً حتى انهما لا يبدوان شقيقتين .. اليس كذلك؟

Niye böyle farklısınız? Niye ikiniz de farklısınız?
لماذا انت مختلف لماذا انتما الأثنان مختلفان

Güvenlik iki farklı şeydir: hem histir hem de gerçeklik. Ve bunlar birbirinden farklıdır.
إذن الأمن هو شيئان مختلفان: إنه إحساس، و إنه حقيقة. و هما مختلفان.

Yozlaşmayla ilgili konuşacağım fakat iki farklı şeyi yan yana getirmek istiyorum.
سأحدثكم اليوم عن الفساد, و لكني أريد أن أضع أمامنا شيئان مختلفان.

Bilirsin, sorununu bilmekle, onun üstesinden gelmek iki ayrı şeydir.
كما تعلمين , معرفة تفاهاتكِ و تخطي تفاهاتكِ شيئان مختلفان

Dediğim gibi, şu yaşlı çiftçi ve ben, her şeyde farklıyız.
كما كنت أقول, ذلك المزارع في السابق و الشخص الذي أمامك مختلفان

Biz farklıyız, ve bunu hiç bir şey değiştiremez.
نحن مختلفان ولا يمكننا عمل شيء لتغيير ذلك

Lana, biz farklıyız.
لانا نحن مختلفان لا نرى أبوينا الحقيقيين كل يوم

Biz ikiziz, lâkin birbirimizden bir aynanın iki tarafı kadar da farklıyız
نحن توأمان ، ولكنا مختلفان كأختلاف جانبي المرآة

Bak, Nick, biz farklıyız ve Ryan ile ilişkimizin zor olması lanetli olduğumuz anlamına gelmiyor.
نيك نحن مختلفان وفقط لإن الامر مختلف مع رايان لا يعني اننا فاشلان

Tamam! Anladık! Birbirimizden çok farklıyız.
حسناً، لقد فهمنا، نحن مختلفان جدّاً عن بعضنا.

Sanırım Lise ve gerçek hayat birbirinden farklılar.
أعتقد أن المدرسة الثانوية والحياة الواقعية مختلفان تماماً

Ben sadece sizi birarada hayal edemiyorum. Siz çok farklısınız. Öylesiniz yani.
لا أظن أنكما مناسبان لبعضكما بعضاً أقصد، أنتما مختلفان تماماً

Kanserden ölmek ve nörolojik hastalık sonucu ölmek farklıdır.
الموت من السرطان والموت من مرض عصبي أمران مختلفان.

Böyle farklı iki insan için ilgi alanlarınız çok benzeşiyor.
نظراً إلى أنكما مختلفان جداً لديكما الكثير من الأهتمامات المتشابهة

Aslında, iki ayrı çeşit kadınlığı gözlemleyerek büyüdüm.
في الواقع, نشأت أراقب نوعان مختلفان من النساء.

Her salata için on beş farklı sos ve iki değişik çeşit marul.
خمسة عشر طبقاً مختلفاً لكل سلطة، ونوعان مختلفان من الخسّ

Ayrıca birinin ölmesini istemekle onu öldürmenin çok farklı şeyler olduğuna inanıyorum.
أؤمن أيضاً بأنّ رغبتك بموت شخص ما وقتلك إيّاه شيئان مختلفان تماماً.

hiçbirşeyi olmayan, birbirinden farklı iki insandan ibaret.
شخصانلايمتلكانشيئاً.. مختلفان عن بعضهما البعض كثيراً

Fakat, bu senin muhtemelen anlayamayacağın bir fark.
و هذان شيئان مختلفان أنت على الأرجح لن تفهم الفرق أبداً

Biliyor musun, sen ve ben o kadar da farklı değiliz, cidden.
أتعرف , لا أعتقد أنك و أنا مختلفان عن بعضان , بِحق

- İki farklı su kaynağı, veya bu borularından birinin bir başka esrar tarlasına uzandığını düşündün mü?
، مصدران مختلفان للماء أو تظن أنّ واحداً من هذه الأنابيب تقود لمزرعة حشيشٍ أخرى ؟

Ama söylemekle yapmak apayrı şeyler.
أعلم ، أعلم لكن القول شىء و الفعل أمر أخر أنهما أمران مختلفان

Sende çok iyi biliyorsun ki, tamamen farklı bir şey.
إنهما شيئان مختلفان للغاية و أنت تعلمين بكل تأكيد ذلك