"مخلوقات" - Translation from Arabic to Turkish

• canlılar
• yaratıkların
• yaratık
• canlıları
• hayvanlar
• yaratıklarından
• yaratıklar
• ler
• canlı
• yaratıklara
• yaratıklarla
• varlıklarız
• uzaylı
• yarattığı
• canlıların

Hey, gagalarını telle sarıp onları uyuşturduğunda gayet yardımsever canlılar.
تربط سلك حول اعناقهم تسكتهم وتسحبهم انهم مخلوقات متعاونة للغاية

Sadece insanların değil, başka yaratıkların, dağların,nehirlerin konuştuğu çocuk romanlarından kalma bir iz.
آثار من حكايات طفولة ليس فقط البشر يتحدثون بها لكن مخلوقات أخرى أيضاً

Belki uyuyorlardır ya da kuluçkadan çıkıyorlardır veya yaratık değillerdir.
لعلهم نائمين أو يحتضنون بيضهم ولعلهم ليسوا مخلوقات على الإطلاق

ve beşinci gün, tüm deniz yaratıklarını ve havadaki canlıları.
وفي اليوم الخامس خلق كل مخلوقات البحر و مخلوقات السماء

Bunların hiçbiri Photoshop ile yapılmadı, hepsi gerçek hayvanlar.
لا شيء من هذا تم تعديله بالفوتوشوب؛ هذه مخلوقات حقيقية.

- Evet. Siz iyiyseniz ben de iyiyim. - Orman yaratıklarından korkmuyorum.
اجل اذا كان لا باس بالنسبة لك لست خائفا من مخلوقات الغابة

Ne zaman politikacılar hakkında düşünmeye başlasanız, onların garip yaratıklar olduklarının farkında olmalısınız.
اذا، عندما تبدأ بالتفكير عن السياسيين، عليك أن تستنتج أن هؤلاء مخلوقات غريبة.

İnsanoğlunun çevreyi tahrip etmesi Abby'ler olarak bilinen evrimsel aberasyonların oluşmasına neden oldu.
تدمير الإنسان للبيئة أدى لإنحرافات تطورية "تعرف بإسم "مخلوقات آبي

Sonra zamanla üzerinde hakimiyet kuracağımız canlı kalmayınca bu güzel yeri inşa ettik.
وحينما لم يتبقَ لدينا أخيراً مخلوقات لنسيطر عليها، قمنا بناء هذا المكان الجميل.

Ve inan bana, onlar görüp görebileceğin en sevimli canlılar.
إنهّم أجمل و أصغر مخلوقات يمكن أن تصادف في حياتك

İşte artık kendi amaçlarımıza yönelik canlılar yaratabildiğimiz bir aşamadayız.
وهكذا، نحن الآن في مرحلة نستطيع فيها إنشاء مخلوقات تخدم أهدافنا الخاصة.

Evrende ondan en çok nefret eden yaratıkların tutsağı oldu.
هو سجين لدي اكثر مخلوقات , تكرهه في الكون كله

Yarattıkları inkar etmeye devam ediyor hamamböceğine benzer yaratıkların varlığını inkar ediyorlar...
وجود هذه المخلوقات لإنكار الوجود لسلاله مخلوقات من الصراصير

Sen büyüden yaratıldın bunu sadece büyüden yaratılan bir yaratık anlayabilir.
أنت من مخلوقات السحر ومخلوق السحر الوحيد الذي آمل أن يتفهم

Dikkat etmelisin hayatım. Afrika'daki en küçük yaratık bile çok tehlikelidir.
لابد أنك أدركت شراهة حتى أصغر مخلوقات أفريقيا

İşin özünde, deniz canlıları tarafından yaratılan bir anlayışa açılan bir kapıya bakıyorsunuz.
إنك تنظر بشكل أساسي عبر بوابة إلى الوعي والتي صممتها مخلوقات بحرية.

büyük camgözleri görmek bambaşka bir deneyim çünkü gerçekten muhteşem hayvanlar.
ان ترى وتختبر الأسماك القرش المُتشمسة وهي مخلوقات رائعة

Kardeşiniz, kuşkusuz Tanrı'nın yaratıklarından biri.
لا شك بأن أخيك بالدم هو واحدا منا ، من مخلوقات الله

Buna inanmayacaksınız Bay Smith ancak onlar, başka dünyalardan gelmiş yaratıklar.
لن تصدق هذا، ايها السيد سميث، لكنهم مخلوقات من عالم آخر.

- Beklememeliyiz. - Peki ya Abby'ler?
لا يجب علينا الإنتظار أكثر - ماذا عن مخلوقات "آبي"؟

Sadece cinayet. Her canlı, şöyle veya böyle bunu yapıyor.
إنه مجرد قتل , كل مخلوقات الله تقوم بذلك

Çünkü bu tim makinaları, artık bize çabucak ezilen, nemli gövdeli, oksijen soluyan sıcaklık isteyen yaratıklara ihtiyaç duymuyor olacaklar.
لأن آلات التيمات لن تحتاج هم ليسو اسفنجيين، ولا رطبين، ولا يتنفسون الأكسيجين مخلوقات محتاجة للدفئ

Bazı şehirler bizim gibi kurnaz sokak akıllısı yaratıklarla lanetlenmiştir.
بعض المُدن مُجتاحة من مخلوقات ماكرة وعقلانية مِثلنا تماما ً

Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı çünkü sosyal varlıklarız.
وهذا منطقي لأننا سلكنا هذا المسار. لأننا مخلوقات اجتماعية.

Sevgili eyaletimin uzaylı kaynadığı neden bana bildirilmedi, söyler misiniz?
لماذا لم تعلمونى أن هناك مخلوقات فضائية تلهو فى ولايتى؟

Tabiki hayır. Tanrı'nın yarattığı bu güzel gezegendeki her varlığı severim.
طبعاً لا ، أحب كل مخلوقات الرب على هذه الأرض الخضراء

Dünyaya yeni bir insan getirdiğimizde, bebeklerimizi diğer canlıların yanında karşılıyoruz.
عندما نُرحّب بإنسان جديد إلى العالم، نُرحّب بأطفالنا صحبة مخلوقات أُخرى.