"مدة طويلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzun zaman
        
    • uzun zamandır
        
    • uzun süre
        
    • Çok uzun
        
    • uzun zamandan
        
    • fazla
        
    • yıllar
        
    • süredir
        
    • çoktan
        
    • kadar oldu
        
    • uzun bir süre
        
    • uzun bir zaman
        
    • ve uzun
        
    Burada benim kadar uzun zaman geçiren biri için çok doğal. Open Subtitles هذا ما يحدث عندما تكون قد أمضيت مدة طويلة هنا بقدري
    Onu uzun zaman önce terkettim: Burada olmasının sebebi bu. Open Subtitles لقد هجرته منذ مدة طويلة و هذا سبب وجوده هنا؟
    Onu uzun zaman önce terkettim: Burada olmasının sebebi bu. Open Subtitles لقد هجرته منذ مدة طويلة و هذا سبب وجوده هنا؟
    Onunla yaşamak istedim, bu uzun zamandır hiç yapmadığım bir şeydi. Open Subtitles أردت أن أعيش معها، وهذا شئ لم أفعله منذ مدة طويلة
    O olaydan sonra uzun süre insanlara güvenmekte problemler yaşamış. Open Subtitles واستمرت مدة طويلة بعد ذلك تواجه مشكلة في الثقة بالآخرين
    Biliyorsun, bu işi çok uzun zamandır yapıyoruz, Yolumuzdan sapıyoruz. Open Subtitles أتعلمين. إذا عملنا في هذا العمل مدة طويلة نصبح مشوهين
    uzun zaman önce taşındım. İyi bir şey yapmış yerlisiyim buranın diyebilirim. Open Subtitles انتقل من مدة طويلة يمكن ان تقولي اني فتاة محلية تبلي جيدا
    Çok uzun zaman önce değildi, amcam 6 yaşındaki kuzenime mısır gevreği vermeye kalkmış. TED بالمناسبة ليس من مدة طويلة .. عرض عمي على ابنه البالغ من العمر 6 سنوات حبوب الافطار
    Belki haklısın, ama Julieninkiler burada uzun zaman yaşadılar. Open Subtitles ربما، ولكن أهل جولي عاشوا هنا منذ مدة طويلة.
    Bu uzun zaman önce belki sen daha doğmadan önce olan bir şeyle ilgili. Open Subtitles ..إنه بشأن شيء حدث منذ مدة طويلة.. قبل أن تولدين حتى
    Okula yoğunlaşamadığından uzun zaman önce okuldan atılır. Open Subtitles غير قادر على التركيز في المدرسة كان قد تركها منذ مدة طويلة
    Ama onu uzun zaman önce İnsan Oğulları'na kaptırmıştım ve şimdi kendimi göstermek için hiçbir sebep yoktu. Open Subtitles ولكني فقدتها من مدة طويلة مع الآدميين ولا أري سبباً لأريدها بعد الآن
    Joe, seni uzun zamandır tanıyorum. Özel hayatın seni ilgilendirir. Open Subtitles جو ، أعرفك منذ مدة طويلة عملك هو حياتك الخاصة
    Beni çok görmek istediğini beni uzun zamandır aradığını söyledi. Open Subtitles أنك أردت رؤيتي كثيراً.. أنك تبحث عني منذ مدة طويلة.
    Kim bu kadının sana gerçekten uzun zamandır sana aşık olduğunu söyler? Open Subtitles لما لا تقول أن هذه المرأة وقعت فى حبك منذ مدة طويلة
    Peki, kurşunu tespit edebileceğim kadar uzun süre hayatta kalmaya çalış. Open Subtitles حسناً، حاول البقاء حياً مدة طويلة كافية لمساعدتي في تتبع الطلقة
    Fakat, silahın namlusuna o kadar uzun süre baktım ki, tünelin ucunda bir ışık gördüm. TED لكني حدّقت لأسفل هذه البندقية مدة طويلة حتّى رأيت ضوء في نهاية النفق
    Gerçekten çok uzun zamandır onlara bir el atmayı istiyordum. Open Subtitles وأنا كنت انتظر الفرصة لأضع يدي عليه منذ مدة طويلة.
    Beni bu kadar uzun zamandan sonra ilk kez göreceksin. Open Subtitles أنتم تقابلوني بعد مدة طويلة يجب أن تشتروا لي هدية
    Fakat evrendeki uzaklıklar çok fazla ve zaman birimleri çok büyük ve bu hale gelmesi çok zaman alıyor. TED ولكن المسافات في الكون هائلة والبعد الزمني هائل جدا حتى إن الأمر يستغرق مدة طويلة جدا ليتشكل هذا.
    Galiba bir ya da iki kez gitmiştim, ama gitmeyeli yıllar oldu. Open Subtitles اظن انني كنت هناك لمرة او مرتين ولكن ليس من مدة طويلة
    Bu baban ve benim uzun süredir savaştığımız her şeyin sonu olur. Open Subtitles ستكون نهاية كل شيئ قاتلنا من أجله أبوك وأنا منذ مدة طويلة.
    çoktan unutulmuş nedenler yüzünden, iki güçlü savaşçı kabile savaşa tutuştu. Open Subtitles لأسباب نسيت منذ مدة طويلة قبيلتين محاربتين هائلتين دخلتا حرب
    O kadar oldu mu? Open Subtitles يالها من مدة طويلة
    Bu çok kötü. Büyükbaba uzun bir süre önce bunu yapmayı bıraktı. Open Subtitles هذا سيء جدا، جدي توقف عن صنع خبز بونغ منذ مدة طويلة
    Hiçbir şey söylememek için uzun bir zaman değil mi sence de? Open Subtitles إنها مدة طويلة لكي لا يطرأ هذا الموضوع للحديث ألا تظني ذلك؟
    ve uzun süredir biliyoruz ki bu bölge; öğrenme, bellek, ruhsal durum ve duygular için önemli bir bölge. TED وما نعرفه منذ مدة طويلة. هو أن هذا الجزء مهم للتعلّم والذاكرة والمزاج والأحاسيس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more