"مررت" - Translation from Arabic to Turkish

• geçtim
• geçirdim
• uğradım
• yaşadın
• yaşadığını
• gittim
• geçirdin
• geldim
• uğramıştım
• geçtin
• gördüm
• geçerken
• yaşadığımı
• geçti
• rastladım

Ben tüm aşamaları geçtim, almam gereken tüm izinleri aldım.
مررت بكل اختبار دفعت لكل شعبة وكل ما عليه فعله

Şanghay beni biraz yavaşlattı da. Sizi bulmaya çalışırken iyi vakit geçirdim.
حسناً.إن شنغهاي قد عطلتني قليلاً لقد مررت بوقت عصيب محاولاً العثور عليكم

Kase dünyasına uğradım. 9 dolarmış. Ama bu gerçek kase değil ki?
مررت بمحل، هو بـ 9 دولارات فقط حقاً، ولكنه ليس الصحن الحقيقي

altı ayda yaşamını değiştiren üç şey yaşadın: hamilelik, muazzam zafer, aşık olmak.
لقد مررت بثلاثة أشياء غيّرت حياتك خلال فترة ستة أشهر: حملٌ، وفوزٌ كبير، ووقعتِ في الحبّ.

Sürekli o bara gittim ve yaşadığını söylediği çevrelere bakındım.
ذهبت إلى الحانة مررت بالحي الذي قالت أنها تعيش فيه

Yani kapıdan öylece çıktın, gelecekte 6 ay geçirdin...
إذا، أنت مررت بالباب ودخلت للمستقبل لستّة شهور

Her iki sınıra da gidip geldim ve kendime göre kaynaklarım var.
لقد مررت بطرفي الحدود كما لدي مصادري الخاصة.

Bu yollardan ben de geçtim, geçtiğimiz cumartesiyi de sayarsak. Neye bakıyorsun?
مررت بذلك أيضاً، إذا حسبت يوم السبت الماضي، ما الذي تنظرين إليه؟

Bu demek oluyor ki testlerini geçtim ve beni aralarına almak istiyorlar.
هذا يجب أن يعني مررت الاختبار وانهم يريدون لي للانضمام الى صفوفها.

Jeff öldükten sonraki hafta üç kez evlerinin önünden geçtim.
مررت بمنزلهم 3 مرات في الأسبوع الذي تلى وفاة جف

Kibarca isteyin, çünkü kötü bir gün geçirdim. Kız arkadaşım...
عليك أن تطلب ذلك بلطف لأنني مررت بيوم قاس جدا.صديقتي

Ufak bir kalp krizi geçirdim, hayatım, beynimden parça almadılar.
لقد مررت بأزمة قلبية خفيفه عزيزتى وليست عملية فى المخ

16 ameliyat geçirdim ve bu imkansız görünüyordu. Böbrek yetmezliğine girdiğimde 10 yaşındaydım.
ولقد مررت بحوالي 16 جراحة، وكان الأمر يبدو مستحيلاً بعدما أصابني الفشل الكلوي وأنا في العاشرة من عمري.

Bir keresinde dairesine uğradım, ev sahibi onun gittiğini söyledi.
مررت بشقتها ذات مرة، لكن صاحب السكن قال أنها رحلت

Temiz havluya ihtiyacınız var mı diye sormak için uğradım.
فقط مررت لأرى إن كنتم يارفاق تحتاجون بعض المناشف الجديدة.

Ağır bir darbe yaşadın Niles ve şu anda ciddi bir inkâr dönemine girdin.
لقد مررت بتجربة درامية جداً وأنت غارق في الإنكار هنا

Bunları daha önce de yaşadığını biliyorum ama kayıtlarım için tahlil yaptırmam gerek.
أعرف بأنك مررت بكل هذا لكن أريد القيام ببعض الإجرائات للسجل حسناً ؟

Kahve makinesini kapattım mı? Ona doğru gittim, ama kapattım mı?
هل أطفأت ماكينة القهوة مررت بجوارها، لكن هَلْ أطفأتُها؟

Zor zamanlar geçirdin, değil mi?
لابد من أنك مررت بفترات عصيبة، أليس كذلك؟

Öğlen bürona geldim ama yoktun.
لقد مررت بمكتبك اليوم للغداء ولم تكونى هناك

Hiçbir şey. Sadece merhaba demek için uğramıştım. - Uğrayıp merhaba diyemez miyim?
لا شي , لا شي , فقط مررت لألقي التحية , فقط , ألا يمكنني أن امر

Bu sefer kırmızıda geçtin, ve birisi ortada kaldı.
وفي هذه المرة مررت في ضوء احمر وقطع احدهم مفترق الطرق

Ve bölük komutanımı gördüm. Onu yüzüstü bırakmıştım.
ومن ثم مررت بالعميد ذاته .. كنت قد خيبت ظنه

Okula girip, sınıfın yanından geçerken çalışını görmüştüm. Bu yetmişti.
مررت بـ تلك الغرفة ورأيتها تعزف ، عرفت أنها هي

Umurumda bile değil. Yeniden birlikte olmamız yeterli. Neler yaşadığımı bilemezsin.
لا يهمنى ذلك ، المهم أننا سوف نبقى معا أنت لا تعرف ما مررت به

Ben, henüz bilmiyorum ama ben sadece evden bütün delilleri geçti.
لا أدري بعد لكني مررت فقط على جميع الأدلة في المنزل

Doku üzerinde S.E.M. testi yaptım, ve silah ateşlenmesi kalıntılarına rastladım.
لقد مررت المجهر الإلكتروني على القرص اللاصق وتأكدت رواسب إطلاق النار