"مرضاه" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastaları
        
    • hastalarından
        
    • hastalarını
        
    • hastalarıyla
        
    • hastalarına
        
    • hastası
        
    • hastaların
        
    • hastalarının
        
    • hastasının
        
    • hastalar
        
    Analistlerin hastaları ile diğer hastaları... hakkında konuşmaması konusunda bir kural yok mu? Open Subtitles ألا يوجد قانون يمنع الطبيب النفسي من مناقشة أمور مرضاه مع مرضى آخرين؟
    hastanesinin sunabileceği imkânlar ne olursa olsun çalışacak ve hastaları anestezi edecek bir makine. TED آلة يمكنها أن تعمل وتخدر مرضاه بغض النظر عن الظروف التي يقدمها هذا المستشفى.
    - Takdir edersiniz ki hastalarından bazılarıyla epey ilginç ilişkilere sahipti. Open Subtitles أنه قد أقام عدة علاقات غريبة للغاية مع بعض من مرضاه
    Marriott'un geri alacağı mücevher yeşim bir gerdanlıkmış... ve Amthor'un hastalarından birine aitmiş. Open Subtitles الجواهر التى كان ماريوت يريد شرائها واستعادتها, هى عقد نفيس يخص احد مرضاه وقيمته 100 الف دولار
    Hangi doktor hastalarını dişçi hikayelerini dinlemek için çağırır? Open Subtitles أي نوع من الدكاتره الذي يدعوا مرضاه ليستمعوا إلى نكت تخص أطباء الأسنان ؟
    Onu hiç tanımamıştı, ancak hastalarıyla ilgilenmek babasıyla bağlanmanın yoluydu. Open Subtitles لم تعرفه حتى ولكن مقابلو مرضاه كانت طريقتها بالأتصال به
    Hayır, imkansız, hastalarına zarar verir. Open Subtitles كلا، ليس هناك طريقـة تدل بأنه يرغب بإيذاء مرضاه
    Ve onun, gıdasızlık şikayetiyle gelip reçetelerine yiyecek yazılmaya başlanan pek çok hastası oldu. TED وكان العديد من مرضاه يعانون من سوء التغذية حيث بدأ بوصف الطعام لهم.
    Onun teorisine göre; hastaları karabasana karşı çok hassaslar çünkü onlar karabasana inanıyorlar. Open Subtitles كانت نظريته أن مرضاه سيكونون "سريعي التأثر بـ"رجل الظلام لأنهم كانو يؤمنون به
    Benim seçkin veterinerim hastaları gibi kokmamalı. Open Subtitles لا يمكننا أن نسمح أن تكون رائحة البيطري مثل مرضاه
    Muhtemelen bu metodu hastaları üzerinde uyguluyordur. Open Subtitles على ما يبدو أنه إستخدم الطريقه على مرضاه
    Diyelim ki doktor hastalarından birini Tim Leary stilinde iyileştiriyordu. Open Subtitles لنقل ان هذا الطبيب يجري تجارب على مرضاه بهذا
    Bir veteriner aracı-- hastalarından birinin olabilir. Open Subtitles إنّها سيّارة طبيب بيطري يمكن أن يكون أحد مرضاه
    Psikiyatrideki hastalarından biri neşteri kafasına sapladı. Open Subtitles واحد من مرضاه وارد النفسى طعنه في الرأس مع مشرط.
    Onun için de hastalarını zehirlemekle ilgili bir şaka yaptı. Open Subtitles وهذا هو السبب الذي أدلى به مجرد مزحة حول تسمم مرضاه
    Diğer çekiçlerin hiçbirisi hastalarını tanımıyorlar. Open Subtitles لا أحد من المطارق الآخرين يتعرف على مرضاه
    Sırf hayatta olsa iyi. hastalarını teker teker öldürüyor. Open Subtitles ليس فقط حيا، إنه يقتل مرضاه واحدا بعد الآخر
    Niles'ın hastalarıyla daha katı sınırlar koyması gerekiyor. Open Subtitles تَحتاجُ النيل للبَدْء الحدود الأكثر صرامة مَع مرضاه.
    - Toplamda 7 kişiyi hapse attırmış. Hepsi de hastalarına zarar veren saldırgan kişiler. Open Subtitles لقد أدخل سبعة رجال السجن، كلّهم مُعتدين آذوا مرضاه.
    Son zamanlardaki en ilginç hastası sinir krizi geçirmiş bir ev kadınıydı. Open Subtitles ولكن مؤخراً ، كانت أكثر .. مرضاه أهمية هي ربّة منزل .. مصابة بإنهيار عصبي
    Tıbbi kullanıma uygun eroini temin edip hastaların içine saklıyormuş. Open Subtitles والذي استطاع الحصول على هيروين طبي الاستخدام وتخبأته داخل مرضاه
    hastalarının göğüslerine ve karınlarına hafifçe vurmaya başladı. TED فقد بدأ بالطرق الخفيف على صدور مرضاه وعلى بطونهم.
    Yine de çoğu hastasının sağlam mazeretleri var. Open Subtitles في النهاية يظهر أن جميع مرضاه قد حظوا بأعذار مقنعة
    Bir hafta boyunca, hastalarla ilgilen, görüşmelerde bulun, hatta randevular kabul ettik ama hastalar geri döndüler. Open Subtitles لمدة أسبوع كان يخبرنى أنه سيرسل مرضاه اٍلى طبيب آخر حتى أنه أعاد العملات التى كنت أتوقعها من العمل معه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more