"مرضه" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastalığının
        
    • hastalığını
        
    • rahatsızlığı
        
    • hastalık
        
    • hastalığıyla
        
    • hastalığından
        
    • hastalandı
        
    • hastalanmış
        
    • hastalığı
        
    • kanser
        
    • hasta olduğunu
        
    hastalığının, ilerlemiş yaşının kötüye kullanıldığını görünce kızdı. Open Subtitles فاحزنه الامر والمه ان يغرر به وهو فى مرضه وشيخوخته وعجزه
    Tıpkı hastalığının yayılmasına seyirci kalan bir hasta gibi. Open Subtitles مثل المريض الذي يسمح بشكل سلبي مرضه أن يسيطر عليه.
    hastalığını nöroloğunun yardımıyla idare etti ki kendisini bu yüzden öldürdü. Open Subtitles لقد دبر أمر مرضه بمساعدة طبيب الأعصاب والذي قتل بسبب جهده
    hastalığını iyileştirdiğini bile duydum. Open Subtitles لقد سمعت حتى أنك داويته حتى تعافى من مرضه
    Devam eden rahatsızlığı seni üzmüştür tatlım... ve tabi bütün Salem'i. Open Subtitles إن مرضه المزمن يبدو يسبب الإجهاد لكِ , يا عزيزتي وبالطبع , على كل من في سايلم
    Fakat ilacı hastalık numarası yapmak için kullanıyormuş. Open Subtitles ولكنهم ظنوا أنه كان يتناول العقار لتزييف مرضه.
    Sigorta şirketi hemen taburcu edilmesini istiyor, ben de evrak işlemlerini biraz sallayıp, hastalığıyla nasıl başa çıkacağını anlatmak istiyorum. Open Subtitles الآن شركة تأمينه تريد صرفه فوراً أريد أن أزيد العمل الورقي قليلاً أبقه هنا فترة أطول وأعلمه كيف يتعامل مع مرضه
    Nadiren hastalığından bahseder ama hiç soru sormamı istemezdi. Open Subtitles نادرا ما كان يتكلم عن مرضه ولم يكن يحبني أن أسأله
    hastalandı, ve sonra daha da hastalandı ve sonra biraz iyi oldu. Open Subtitles لقد مرض ثم اشتد مرضه ثم تحسن قليلا ً
    Bunun üzerine bağışıklık sistemi toparlanmış, virüs miktarı azalmış her şey iyiye gidiyormuş, fakat daha da hastalanmış. Open Subtitles ثم غير أدويته ارتد جهازه المناعي قلت الفيروسات به، كل شئ يتحسن لكن مرضه يزداد
    Pek çok insan zihinsel hastalığının uğraştığı inanılmaz derecede soyut olan matematik problemleri nedeniyle tetiklendiğini söylemeye çalıştı. Open Subtitles صارت متكررة باضطراد. كثيرون حاولوا القول أن مرضه العقلي
    Ama aynı zamanda ona, hastalığının, ölümlü yaradılışının bir nişanı olduğunu söyleyin. Open Subtitles ولكن قل له أيضا هذا مرضه عبارة عن تذكير بفناءه
    Son günlerine doğru, Arthur, hastalığının onu yolundan saptıracağını biliyordu. Open Subtitles لذا لما يخبرك محلّل في الإستخبارات البريطانية عن عمله؟ نحو النهاية آرثر عرف بأنّ مرضه يمكن أن
    Kocanızda en çok endişelendiğim şey hastalığını kabul etmeye isteksiz olması. Open Subtitles أكبر مخاوفي كان عدم رغبته بصراحة على تقبل مرضه
    Ama suçlarının kanıtlarını gördükten sonra kimse hastalığını görmek istemeyecek. Open Subtitles ولكن كما تعلم, لن يهتم أي شخص أن يرى مرضه عندما يشاهدون دليل إدانته
    -Karantinayı, hastalığını biliyorum, sen de denetimsiz ziyarete sahip tek kişiydin. Open Subtitles سأتصل بالشرطة أعلم بشأن الحجر الصحي ، مرضه كُنتِ الشخص الوحيد الذي يزوره دون أن تخضع الزيارة لرقابة
    Eğer ki rahatsızlığı müsaade ediyorsa hemen gelmesini söyle. Acele et. Open Subtitles وأطلب منه الحضور فوراً إن سمح مرضه بذلك .
    Efendi Tsugumo üzgünüm ki Hayato Yazaki de rahatsızlığı sebebiyle aramızda değil. Open Subtitles "أيها المعلّم "توسجومو "أخشى أن "حياتو يزاكى غائباً أيضاً لظروف مرضه
    Yani, Amiral dışında, kim hastalık duyulursa kayba uğrardı? Open Subtitles اذا من,بجانب الأدميرال سيخسر اذا تم خروج خبر مرضه الى العلن؟
    Bir keresinde, şeker hastalığıyla başa çıkamayan bir adam gelmişti. Open Subtitles فى مرة أتى رجل إلى غرفة الطوارئ لم يكن يتحكم فى مرضه السكرى
    Bu sabah, Giant Grup Başkan'ı Lee Yong Jae Cheong Pyeong'daki tatil evinde kronik hastalığından dolayı öldü. Open Subtitles هذا الصباح رئيس اسواق العمالقة لي يونغ جاي مات جراء مرضه المزمن في منزله الصيفي شيونغ بيونغ
    Ne daha fazla hastalandı. Ne de durumu iyiye gitti. Open Subtitles لم يزداد مرضه ولم تتحسن حالته
    Bunun üzerine bağışıklık sistemi toparlanmış, virüs miktarı azalmış her şey iyiye gidiyormuş, fakat daha da hastalanmış. Open Subtitles قلت الفيروسات به، كل شئ يتحسن لكن مرضه يزداد
    Ama sonra hastalığı için ödeme almakta sorun yaşamaya başladı. Open Subtitles لكن بعد ذلك كان لديه مشكلة في إستلام منافع مرضه
    Ve kanser ciğerlerini tamamen sarana kadar da hiçbir şey belli etmedi. Open Subtitles لم يُبين لنا مرضه حتى سيطر السرطان كلياً على رئتيه
    Sence baban neden sana hasta olduğunu söylemedi? Open Subtitles لماذا في اعتقادك لم يخبرك أباك بموضوع مرضه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more